Mustafa Suphi'nin Partisi ve kitabı

01 Mart 2013 08:51 / 2397 kez okundu!

 


"Ve şimdi sırada ”Mustafa Suphi'nin Partisi” isimli kitabı var. Ben kitabı okudum. Kitaba ilişkin şeyler söylemeden önce, bazı saptamalar yapmama izin verin. Onunla her zaman aynı düşünmediğimi belirtmeliyim. Parti tarihine ilişkin olarak da farklı yaklaşımlarımız var. Yakın arkadaşız, bugün de devam eden, karşılıklı güvene dayalı ve benim çok değer verdiğim bu dostluğumuzun, politik olarak en ayrı düştüğümüz günlerde bile sürdüğünü belirtmeliyim. İnsan ve insana ilişkin meselelerde yakın düşünmemize rağmen, politik anlamda farklı tercihlerimiz olduğu dönemde, birbirimizi yok saymaya çalışmadan, aramıza duvarlar örmeden ve dostluğumuza zarar vermeden tartıştık. Halen de politik ve ideolojik sorunlarda farklı düşündüğümüz zamanlarda konuşur, tartışırız. Ama, haksızlıklar konusunda aynı zeminlerde birlikte yürümeyi beceririz."

***

"MUSTAFA SUPHİ'NİN PARTİSİ" ÜZERİNE

Mehmet İnanç Turan, 70'lerden tanıdığımız yoldaşlarımızdan biri. 90'lara geldiğimizde hepimizi sarsan, yüreklerimizi, inanç ve duygularımızı karmakarışık hale getiren, beyinlerimizi geçici de olsa olumsuz etkiliyen, hayallerimizi çalan, dopdolu ve zengin dünyalarımızı bir anda amaçsiz kılan büyük depremden sonra, düzlüğe daha fazla okuyarak ve yazarak çıkmıştı.Reel Sosyalizm diye adlandırılan dünyalarımızın yıkılışı ve sonrasındaki süreçleri kim, nasıl yaşadı kendi duygu dünyalarında, bilemem. Ben bir kaç yıl, üzgün, kırgın, güçsüz ve amaçsız, bir ölü soğukluğunda çırpındığımı söylemeliyim.

Mehmet'in yaşantısına da kısmen tanık oldum. Hayata dünkü gibi, emek vererek, inançla ve kararlılıkla katılmak ama nasıl? Geçmişi sorgulamıştı bir kaç yıl. Yazmaya karar verip, adım attığında yeni doğmuş bir insan gibi sevinçliydi ve şimdi daha doygun ve istekli olarak katılabilirdi yaşama. Sömürüsüz, savaşsız bir dünya mücadelesine kendi görüşleriyle, yazarak katılacaktı.

Bu yolda başarılı olduğunu söyleyebilirim Turan'ın. 23. kitabı olan ”Ütopik Sosyalizmi Aşmış-MARKSİZM” yayınlandı geçenlerde. Yeniden düşünmek ve bilgi-algı tazelemek isteyenlere önermek isterim.

Ve şimdi sırada ”Mustafa Suphi'nin Partisi” isimli kitabı var. Ben kitabı okudum. Kitaba ilişkin şeyler söylemeden önce, bazı saptamalar yapmama izin verin. Onunla her zaman aynı düşünmediğimi belirtmeliyim. Parti tarihine ilişkin olarak da farklı yaklaşımlarımız var. Yakın arkadaşız, bugün de devam eden, karşılıklı güvene dayalı ve benim çok değer verdiğim bu dostluğumuzun, politik olarak en ayrı düştüğümüz günlerde bile sürdüğünü belirtmeliyim. İnsan ve insana ilişkin meselelerde yakın düşünmemize rağmen, politik anlamda farklı tercihlerimiz olduğu dönemde, birbirimizi yok saymaya çalışmadan, aramıza duvarlar örmeden ve dostluğumuza zarar vermeden tartıştık. Halen de politik ve ideolojik sorunlarda farklı düşündüğümüz zamanlarda konuşur, tartışırız. Ama, haksızlıklar konusunda aynı zeminlerde birlikte yürümeyi beceririz.

Demem o ki, kimi farklı yaklaşımlarımız onun yazdıklarını okumamıza, değerlendirmeler yapmamıza, varsa eleştirilerimizi kendisine iletmemize engel değil, olmamalıdır. Olağanüstü bir değişim döneminin eşiğinde falan da değiliz. Tüm dünyayı etkileyen, ülkemizde daha da fazla hissedilen bir gericilik döneminden geçiliyor adeta. Çoğalmaya, güçlenmeye, ”haklıların ve ezilenlerin” sesini yükseltmeye ihtiyacımız olan zamanları yaşıyoruz. Hepimizde bir parça olan, eskiden kalma yargılarımızı, kimi duyumları, ya da geçmişten kalan ve bugüne taşınan bağnazlıklarımızı bir tarafa bırakma becerisini gösterebilir, farklılıklarımızın zenginlik olduğu gerçeğini, laflarımız katından beynimize taşıyabilirsek, geçmişte yaşanan, tarafları olduğumuz talihsizliklerde, kendi haklılıklarımıza öncelik tanıyarak tartışmaya başlamaktan vazgeçebilirsek, kendimizden hiçbir şey kaybetmeden, uzlaşma yollarını açar, tüm haksızlıklara karşı geniş bir cephenin neferleri olabiliriz. Hepimizin birbirimizden öğreneceği o kadar şey var ki!

Turan bu kitabında tarih yazmak iddiasinda bulunmuyor. Elde ettiği belgeler ve kendi yorumları çerçevesinde TKP'nin kuruluşundan bu yana, yaşanılan serüveni değerlendirmeye çalışmış. ”Bugün değilse bile yarın daha iyi anlaşılacağım,” diyor. Yoğun emek harcamış, bolca belge kullanmış. Okuyarak edinilmiş bilgiler, ya da içinde yaşanarak kazanılmış deneyler ve kimi yorumlar anlamında bazılarımızın farklı yaklaşımları olması yadırganmamalıdır. Yeter ki farklı yaklaşımlarımızı saygılı ve düzeltici tutum ve tarzda ifade edebilelim.

Sürekli geçmişte yaşamadan, ama tarihimizden bugüne ve yarına ilişkin dersler çıkarma becerisini gösterebilir, olumsuz olanla yüzleşebilir, olumlu olan ne varsa bugüne taşıyabilirsek, gelecek konusunda umutsuz olmak için hiçbir sebep yok!

Mehmet İnanç Turan'ın kitabı böylesi bir süreci başlatmaya katkı koyabilir. Bu düşüncelerle okudum kitabı. Sizlerin de eleştirisel bir gözle okumanızı ve katkı sunmanizi oneririm.

"gelsin hayat bildiği gibi, gelsin/ işimiz bu, yaşamak!"
"Bizi de dövsün hayat, bizi de yorsun varsın. Geciktirirler ancak durduramazlar".
S. Aksu'dan



Sedat ÖZGÜVEN

Kitap

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.