Seçim hegemonyası, yeni Türkiye, kimlikler, kutuplaşma - Fuat Keyman

03 Nisan 2014 13:48  

 

Seçim hegemonyası, yeni Türkiye, kimlikler, kutuplaşma - Fuat Keyman

Yeni Türkiye'yi, yeni devlet yapısını, yeni orta sınıfları, yeni muhafazakâr modernliğiyle kuran 'pasif devrim' tamamlanmak üzere.

30 Mart yerel seçimleri, Ak Parti’nin, daha somutta, Başbakan Erdoğan’ın başarısıyla tamamlandı. 

17 Aralık operasyonu ve yolsuzluk iddialarına karşı, derin-paralel devlet, örgüt, darbe, ulusal güvenlik iddialarıyla yanıt veren Başbakan kazandı.

Yolsuzluk iddiaları özellikle Ak Parti seçmeni (%75) gözünde karşılık bulmadı. 

2002 yılından bugüne, her girdiği seçimi kazanan Başbakan bu seçimi de kazandı.

Ak Parti’nin, 'seçim hegemonyası' dediğim, seçim yoluyla siyasi gücünü arttırma, rakiplerine karşı alternatifsiz olma ve Türkiye’yi dönüştürme gücü bir kere daha bu seçimlerle sergilendi.

Daha önce, seçimler yoluyla, askeri vesayet rejimini bitiren Ak Parti, bu sefer de Gülen 'Hizmet Hareketi'nin siyasi, yargısal ve bürokratik etkisini bitirdi.

Başbakan Erdoğan ve Ak Parti, kendi dışındaki kesimlere gereksinim duymayacak bir biçimde güçlendi. 
Başbakan'ın, kapsayıcı değil, fakat güç gösterisi biçiminde yaptığı dördüncü balkon konuşmasının en önemli cümlesi, "Yeni Türkiye’nin düğün gecesini kutluyoruz"du.

30 Mart akşamı, Gülen 'Hizmet Hareketi'nin Başbakan ve Ak Parti’yle girdiği iktidar kavgasını kaybetmesiyle, Yeni Türkiye’nin, Başbakan'ın liderliğinde kurulma süreci güçlendi. 

Erdoğan liderliği ve Ak Parti egemen parti hükümeti temelinde yönetilecek yeni Türkiye, seçim hegemonyası yoluyla, 30 Mart akşamı itibariyle gerçeklik kazanmış oldu.

Seçim sonrası, Erdoğan, paralel devlete dediği, yargı ve güvenlik bürokrasisinde yeniden yapılanmayla 'devlet restorasyonuna' gidecek: Bu, yeni Türkiye ve devletin inşasının tamamlanması anlamına geliyor. 

30 Mart sonrası yeni Türkiye tablosu, 2011 seçimlerinin benzeri: Türkiye’ye yayılmış kitle partisi Ak Parti (%45.5); oylarını arttırsa bile kıyılara iyice çekilmiş CHP (%27.8); Kürt sorununun yaşandığı bölgede güçlenmiş BDP (%6.5) ve gücünü koruyan MHP (%15.2) Yeni Türkiye, sosyolojisi kimliklere indirgenmiş; muhafazakâr-milliyetçi, laik, etnik temelde ayrışmış ve kutuplaşmış bir Türkiye. Bu tabloda, demokrasi eksiği, Batı ile ilişkiler ciddi sorunlar olarak devam ediyor. Ama kimliklere indirgenme, bu sorunları seçmen davranışına yansıtmıyor. 

Bu yapı, Ak Parti’ye seçim hegemonyası dediğimiz başarıyı veriyor. Ak Parti, Türkiye’nin her yerinde birinci ya da ikinci parti konumuyla tek kitle partisi olarak siyasetin yeni merkezine otururken kendi seçmenini konsolide etmek içinde, kimlik-temelli kutuplaşmayı güçlendiren bir seçim stratejisi uyguluyor. 

Böylece, oylar, çoğunlukla Ak Parti, sonrası, CHP, MHP, BDP olarak, dört partide yoğunlaşıyor (%95 oylar ve belediye başkanlıkları); bu partiler, kimlik-temelli bir (kutuplaşmış) Türkiye sosyolojisi yaratıyorlar.

Bu yapı içinde, kazanan hep Ak Parti oluyor. BDP, belediye başkanlıklarını 10 kente yükselterek ve oylarını arttırarak, 30 Mart’ın ikinci kazananı oldu. BDP, bundan sonraki seçimler için siyasi etki ve önem temelinde 'kilit parti' konumuna geldi. Çözüm sürecine de güçlenerek devam edecek. 

MHP de başarılı; oylarını arttırdı, dahası, Türkiye’nin geneline yayılmaya başladı.

CHP ise oyları artmış olsa da belediye başkanlık sayısını 13 kente düşürerek seçimin kaybedenleri arasında: İyice kıyılara çekilmiş, sadece eğitimli kentsel orta ve üst sınıflarla oyları sınırlanmış (%68) CHP tablosu, 30 Mart’la pekişmiş oldu. 

Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Başbakan, 30 Mart akşamı, Cumhurbaşkanlığı ve 2015 genel seçimlerini Ak Parti’nin alacağını garantilemiş rahatlığı ve güveni içindeydi. 

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına da gidebilir, Ak Parti lideri olarak, 4. dönem başbakanlığı da tercih edebilir.


Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül arasında bu karar verilecek.

Yeni Türkiye’yi, yeni devlet yapısı, yeni orta sınıfları, yeni muhafazakâr modernliğiyle kuran 'pasif devrim' tamamlanmak üzere. 
(*) Yüzdeler, İPSOS sandık sonrası araştırmasından alınmıştır.

Radikal

02.04.2014

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0