küçük Millet Meclisleri'nin beþ yýlý

28 Eylül 2013 12:26 / 2058 kez okundu!

 

küçük Millet Meclisleri'nin beþ yýlý


Türkiye küçük Millet Meclisleri (TkMM), Ekim 2012-Haziran 2013 tarihleri arasýnda yaptýklarý toplantýlarýn istatistik verilerinin, bu verilerin yorumlarýnýn, TkMM’nin kuruluþundan bu yana geçen beþ yýlýn deðerlendirmesinin yer aldýðý raporu yayýmladý.

Bianet'ten Ekin Karaca'nýn rapor hakkýnda ve TkMM’nin kuruluþundan bugüne kadarki amaçlarýna dair TkMM giriþimcisi Þanar Yurdatapan’la söyleþisi...

"Yurdatapan, yurt çapýnda kurduklarý küçük Millet Meclisleri (kMM) ile sivil toplum ve siyaset arasýnda diyalog ortamýný oluþturmaya çalýþtýklarýný, toplumun karþýtlýklarýný deðil, ortak paydalarýný ortaya çýkartarak, herhangi bir karar almadan diyalog zeminini geliþtirmeyi hedeflediklerini söylüyor."


“Önyargýzýsýz, sansürsüz diyalog”

TkMM (Türkiye küçük Millet Meclisleri) nedir? Kurulma amacýndan bahseder misiniz?

Kurulma amacý tek bir kelimeyle ifade edilebilir: Diyalog. Hem toplumda diyalog, hem de sivil toplumla siyaset arasýnda diyalog… Bu diyalogun sürekli, düzenli, önyargýsýz ve sansürsüz þekilde sürdürülebilmesi.

21 ilde sivil toplum kesimlerinden oluþan TkMM’ler yapýlandýrýldý. Buraya tam siviller, yani dernekler, vakýflar ve giriþimler ile yarý resmiler, yani odalar, sendikalar, barolar birer temsilci yolluyorlar. Ayrýca, istisnai olarak, eðer o ilde bir sosyal grup var ama örgütlü deðilse, onlarýn da bir kanaat önderini çaðýrýyoruz.

Toplantýlar nasýl düzenleniyor?

Her ilin küçük Millet Meclisi her ayýn belli bir gününde toplanýyor ve üç saatlik bir toplantý yapýyor. Toplantýlar her ayýn ilk hafta sonu yapýlýyor. Toplantýlarda, Türkiye’nin her yerinde tartýþýlan güncel konulardan biri ve kendi illerini ilgilendiren yine güncel bir konu hakkýnda konuþuyorlar.

Sistem olarak, sorunu önce sivil toplum anlatýyor. Ondan sonra konuþulan konu hakkýnda milletvekillerinin görüþleri soruluyor. Yerel konu konuþulurken ise, gene önce sivil toplum, sonra belediye baþkanlarý.


“Bu toplantýlarda karar yok”

Kararlar nasýl alýnýyor?

Karar alýnmýyor. Çünkü bunlar sadece diyalog gruplarý. Karar almaya kalkarsanýz oylama yapmanýz gerekir. O zaman da oylamada birkaç kez kaybeden gruplar, bu yapýdan uzaklaþýrlar. Ayrýca daha ilk oylama bile yapýlamaz. Zira yüzlerce üyesi olan sendikalarýn, odalarýn oylarý ile 15-20 üylei küçük bir derneðin oyunu nasýl eþitleyeceksiniz?


O nedenle sadece diyalogda bulunuyoruz ve diyaloglara iliþkin tutanaklar hazýrlýyoruz. Kim ne dediyse o sözleri en fazla 200 kelimeye kadar özetliyoruz ve kendilerine yolluyoruz. Kendilerinden 48 saat içinde onay geldikten sonra tüm bu diyaloglar internet sitemizde yayýna giriyor.

Böylece isteyenler o ay Türkiye’nin neresinde neler konuþulduðunu görme þansýna sahip oluyorlar. Sivil toplum kuruluþlarý bu sayede Türkiye’nin diðer ucunda belli bir konuda kendileri gibi düþünen diðer sivil yapýlarý görüyorlar ve birlikte hareket etme þansý da buluyorlar.

Küçük illerde yapýlan konuþma tartýþmalarda yerel sorunlar çok fazla ön plana çýkmýyor mu?

Onu dengede tutmaya çalýþýyoruz. Sadece yerel sorunlara odaklanýrsanýz genel gündemi kaçýrýrsýnýz. Sonuçta toplantýlara katýlan resmi, yarý resmi kuruluþlar da var.

Yerel sorunlar farklý farklýdýr ve ortak paydada buluþmalarý zordur. Ancak o günlerde bütün Türkiye’nin konuþtuðu genel sorunlarda ortak paydalarý yakalama þansý daha yüksek.

Bütün toplantýlarýn tutanaklarýný karþýlaþtýrarak, ortak paydalarý, ortak payda yoksa en belirgin görüþleri ve bu görüþlere yönelik eleþtirileri içeren bir raporu o ayýn son Çarþamba günü TBMM Basýn Salonunda bir basýn toplantýsýyla kamuoyuna açýklýyoruz, ilgili yerlere gönderiyoruz.


“Vekillerin katýlýmý önemli”

Milletvekilleri TkMM toplantýlarýna katýlýyor mu?

Hem evet hem hayýr. Bu iþi ciddiye alan ve gönülden destekleyen çok sayýda milletvekili var. Ama toplam katýlým, maalesef düþük. Ýlk yýl katýlmasý gereken vekillerin sadece yüzde 4’ü katýlýyordu. Birinci yýlýn sonunda raporlarý götürerek parti baþkanlarýndan randevular istedik. Ahmet Türk ve Tayyip Erdoðan’la görüþünce birden bire katýlýmlar yükseldi, sonra yine düþtü. (%7’ye ulaþamýyor)

Son beþ yýllýk raporun bize gösterdiði en önemli þey de bu; siyasetin bu çalýþmaya yaklaþýmý hayli nazlý. Biz bu çalýþmaya karþýyýz demiyorlar ama ya vakitleri olmuyor ya iþleri çýkýyor. Milletvekilleri genellikle “Genel merkezimiz karþý çýkmadýðýna göre demek ki kötü bir þey deðil. Boþ vaktim olursa giderim” þeklinde yaklaþýyor meseleye.

Ýki yýl kadar önce tüm partilerden istediðimiz bir þeyi BDP yerine getirdi. Bir genelge yayýnlayarak tüm teþkilatýna duyurdu. Milletvekillerinin bizim toplantý günlerimizi boþ býrakmalarýný ve toplantýlara katýlmalarýný istediler.

Þimdi ayný talebi tüm partilere bir daha yöneltiyoruz. Beþ yýldýr bu çalýþmayý tanýdýnýz. Eðer baðýmsýz, tarafsýz ve yararlý buluyorsanýz, lütfen bunu hem kamuoyuna hem de teþkilatýnýza duyurun. Vekiller bu toplantýlara misafir gibi deðil, çalýþmanýn bir parçasý olarak katýlmalý. Onlar madem ki milletin vekilleri, o halde ayda bir günün 3 saatini müvekkillerine ayýrabilmeleri gerekir.

Sadece BDP’mi ciddiye alýyor? AKP, CHP, MHP’den katýlým olmuyor mu?

Hayýr, her partiden katýlým var. Sadece bu açýk duyuruyu þimdiye kadar sadece BDP yaptý. Milletvekillerinin katýlýmý arttýðý oranda sivil toplumun katýlýmý da yükseliyor. Bu açýdan vekillerin katýlýmý son derece önemli. Tabii “Gelirlerse gelsinler gelmezlerse gelmesinler. Biz eskiden kendi aramýzda bile konuþamýyorduk. Þimdi en azýndan bunu yapabiliyoruz” diyenler de var.


TBMM Sivil Toplum Ortak Çalýþma Gruplarý

Þu ana kadar kMM’lerinin çözdüðü demeyelim ama çözümünde ön ayak olduðu, adým atýlmasýný saðladýðý konular oldu mu?

kMM’lerde bir ortak payda çýktýysa onu rapora yansýtýyoruz. Sonra bu konuyla ilgili olan sivil toplum örgütleri sorunun çözümü için bu rapora da dayanarak aktivizmi üstlenebilirler. kMM’ler herhangi bir konunun aktivistliðini yaptýðý anda kendi içinde yer alan bazý sivil yapýlarla ters düþer. O yüzden bizim aktivizm iddiamýz yok.

Fakat bizim bir yan kuruluþumuz daha var: TBMM- Sivil Toplum Ortak Çalýþma Gruplarý.

Buradaki mantýk þu: Diyelim bir ortak payda çýktý. Kim takip edecek? Ýlgili kuruluþlar. Etmezse ne olacak? O nedenle sivil toplum kuruluþlarýný yan yana getiren çalýþtaylar düzenliyoruz. Genellikle bunu iki ya da üç çalýþtay þeklinde düzenliyoruz. Bir tane Türkiye’nin ortalama bir yerinde –ki bu genellikle Ankara oluyor- Adana’dan, Samsun’dan, Konya’dan vs gelenler orada toplanýyor. Bir tanesi Ege ve Marmara’nýn katýlýmýyla Ýstanbul’da oluyor. Biri de Doðu ve Günedoðu Anadolu’nun katýlýmýyla Diyarbakýr, Batman gibi yerlerde oluyor.

Üç ayrý toplantýda da belirli konularda ortak paydalarýn neler olduðu tespit edilmeye çalýþýlýyor. Ortak payda bulunamayan konularda ýsrarcý davranýlmýyor. 30 konu konuþulmuþ ve sadece beþ konuda anlaþma saðlanmýþsa onlarý devreye sokmaya çalýþýyoruz.

Üç çalýþtay kendi aralarýnda temsilciler seçiyor. Onlar Ankara’da bir kez daha toplanýyor ve üç farklý çalýþtay raporunu tek metin haline getiriyorlar. Ertesi gün de ilgili TBMM komisyonu ile beraber toplanýlýyor.


“Gündemimiz demokratik çözüm süreci”

Demokratik çözüm süreci sene baþýndan beri gündemimizde. Bu süreçle ilgili olarak kMM’lerin bir çalýþmasý oldu mu?

Çözüm sürecinin baþlangýcýnda toplantýlar yapýldý. Yazýn TBMM tatile girince kMM’ler de onlarý izliyor. Ekim ayýnda Meclis açýlýyor, kMM’ler de açýlýyor. Dolayýsýyla önümüzdeki gündem yoðun olarak bu konudan oluþacak.

Bu konu ilk gündeme geldiðinde bunlarýn tartýþmalarý oldu. Ýnsanlarýn bu konuda ortak paydasý, ‘’insanlar ölmesin, kan dursun’’ noktasýydý. Toplum o kadar gerilmiþ, o kadar kutuplaþtýrýlmýþ ki, kesimler ýsrarla kendi ezberlerini tekrar ediyorlar. Bu da ortak paydaya ulaþmayý zorlaþtýrýyor.

Þimdiye kadar kMM toplantýlarýnda 2012’nin Þubat ayýnda çok güzel bir ortak payda çýktý. O ay mecliste liderler birbirlerine çok kötü bir üslupla saldýrýyorlardý. Biz de ‘’siyasette ve toplumda üslup’’ konusunu önerdik. (Her kMM kendi konusunu kendi seçiyor. Biz mutfak olarak sadece önerebiliyoruz. Ýsteyen kabul ediyor, istemeyen etmiyor.) Tüm kMM’ler kabul etti ve o ayki toplantýlardan çok güzel bir sonuç çýktý:

‘’Salý günleri parti liderleri birbirlerine hakarete varan sözlerle saldýrýyorlar. Salý günü onlar ne diyorsa, Çarþamba günü de bizim ilimizde her siyasi parti savunucusu ayný þeyi demeye baþlýyor. Sonra liderler bir þekilde uzlaþýyor ama biz burada birbirimizin yüzüne bakamaz hale geliyoruz’’.


“Anayasaya ilgi yok”

Anayasa tartýþmalarý konusunda çalýþmalarýnýz oldu mu?

Anayasanýn tartýþýlmasý için güzel, hazýr bir zemine sahibiz. Aylýk toplantýyý anayasaya ayýrýrsak ömür boyu anayasa konuþuruz baþka konulara giremeyiz diye ikinci bir toplantý organize edelim dedik.

Ancak bu, illerde ilgi azlýðý nedeniyle baþarýlamadý. Bunun üstüne Ýstanbul’daki ilçe belediyeleri ile görüþtük ve 10 belediye ile 12 aylýk bir plan yaptýk. Anayasaya iliþkin konularý 12 parçaya böldük. Her ay bir konuda toplantý yapýlýyor. Bu toplantýlarda ilk önce o konuda ön bilgileri veren bir video gösteriyoruz. Ardýndan, iki tanýnmýþ insan 10’ar dakika kendi görüþlerini söylüyorlar. Sonra da mikrofon katýlýmcýlar arasýnda dolaþtýrýlýyordu.

Büyük bir fiyasko ile sonuçlandý ve þu üç neden ortaya çýktý.

Birincisi “Bu hukuki bir mesele, ben ne anlarým ki?”

Ýkincisi “Seçtim, gönderdim. Vekiller uðraþsýn.”

Üçüncüsü ise en vahimiydi: “Konuþacaðým da ne olacak. Onlar zaten bildiklerini okuyacaklar.”

Böyle bir neticeyle sonuçlandý ve baþaramadýk.


“Yandaþýnýzla konuþursanýz eleþtiri duymazsýnýz”

Toplumda bu kadar kalýn kýrmýzý çizgiler varken insanlarýn birbirleriyle kurduklarý diyalog nasýl oluyor? Ýnsanlar diyalog kurdukça birbirlerini anlayabiliyorlar mý?

Bazen “O varsa ben yokum” diyenler oluyor. Biz de kendilerine “Sen de, o da sivil toplum içinde varsýnýz. Dolayýsýyla birinizin gelmemesi halinde bir eksik kalacaðýz” diyoruz. Ayný þehirde yaþayan ayný sokakta gezen insanlarýn birbiriyle konuþmasýný saðlamaya çalýþýyoruz. Konuþmak karþýnýzdakinin dediðini kabul etmek anlamýna gelmez. Kendi fikirlerinizi de dayatmak zorunda deðilsiniz.

Hep kendi yandaþlarýnýzla konuþursanýz eleþtiri duyamazsýnýz. Eleþtiri duyamamak kadar vahim bir þey yok. Koca koca devletler böyle çöktüler. Koca koca siyasi partiler böyle çöktüler.

Þu an hangi partiye baksanýz “Halkýn nabzýný tutuyoruz” diyorlar. Buna kendilerini inandýrmamalarý lazým. Çünkü kendi yaptýklarý toplantýlara kendi yandaþlarý geliyor. Ýktidar partisi için bu daha büyük bir tehlike. Zira ondan birþeyler isteyenler uzun kuyruklar oluþturuyorlar bu toplantýlarda. Ama isteklerin belki de %90’ bireysel. Aynen her gün TBMM’yi ziyaret eden 7.500 kiþi gibi.

Türkiye’de sivil toplum yapýsýnýn ne durumda olduðunu düþünüyorsunuz?

Sivil toplumumuz ne güçlü, ne de güçlü bir geçmiþi var. Hatta gerçekten sivil miyiz, bu da tartýþma götürür. Mesela bir saðlýk örgütü bir toplantýda deðerlerine hakaret edildiðini ileri sürerek toplantýya karþý çýkmýþtý. “Deðerimiz” dedikleri de Hipokrat yemini filan deðil, savunduklarý siyasi görüþün liderinin eleþtirilmesi…

Gerçekten sivil toplum olarak gördüðümüz oluþumlar tam sivil deðiller. Bunda 1980 darbesinin çok büyük etkisi oldu. Siyaset her alanda yasaklanýnca insanlar siyasi görüþlerini bu gibi alanlarda ifade etmeye baþladýlar.


1995’ten bugüne…

Sizi beþ yýl önce kMM’lerini kurmaya iten süreç neydi?

1995’te ifade özgürlüðü için sivil itaatsizlik eylemleri baþlatmýþtýk. Kendimizi yargýlatýyorduk. Biz kendimizi hangi maddeden yargýlatýyorsak o maddede küçük bir deðiþikliðe gitmeye baþladýlar. TMK 8. Madde yüzünden pek çoðumuzu yargýladýlar. Bir süre sonra bu madde çok yýpranýnca o maddeyi orada býrakýp TCK 312. Maddeyi uygulamaya baþladýlar. Bu da yýprandý bir süre sonra. Bunun yýpranmasýnda bizim de payýmýz oldu. O kadar çok insaný hapse atmalarý gerekiyordu ki, bu beladan kurtulmak için tek maddelik yasalar çýkardýlar: “Basýn yoluyla iþlenen suçlar üç yýl ertelenmiþtir.” Bu Monopoly oynarken baþa dön demek gibi bir þeydi. Biz de sýfýrdan yeniden baþlýyorduk.

Sonra bir gün Adalet Bakaný Hikmet Sami Türk televizyonda savcýlara dedi ki “Bundan sonra davalarý 312’den deðil 169’dan açýn.” 169. Madde teröriste yardým ve yataklýk suçlamasýydý. Ýþgüzar yargý da buna kulp taktý ve “Propaganda yoluyla teröriste yardým ve yataklýk” diye akýllara seza bir kavram icat ettiler.

Sonra dedik ki, bu iþ böyle olmayacak. Ne kadar madde varsa hepsini araþtýrtalým, hepsini birden ihlal edelim. Prof. Semih Gemalmaz baþkanlýðýnda bir heyet bir yýl çalýþarak mevzuat taramasý yaptý. Sonuç: 2200 sayfalýk bir kitap çýktý ortaya.

Bunu ÝHD, Mazlum-Der, TÝHV, Helsinki Yurttaþlar Derneði’nin de içinde olduðu bir heyetle götürdük Cumhurbaþkanlýðýna, Baþbakanlýða, Adalet Bakanlýðýna teslim ettik. Aldýlar, koydular kenara. Ama o gece gene rahat uyuyamadým. Zorlayýcý bir þeyler yapmamýz gerekiyordu yine. Ortak payda diye fikir oradan çýktý.

Biz belirli merkezi þehirlerde sivil toplumun ortak görüþlerini ortaya çýkaracak toplantýlar yapalým, elde ettiðimiz ortak görüþleri de “sivil toplum kuruluþlarý þu konularda ortak görüþlere sahip” diyerek ilgili yerlere iletelim istedik. Bu þekilde çalýþtýðýnýzda dayandýðýnýz bir güç oluyor. Bu iþ böyle baþladý ve zaman içinde geliþerek kMM’lere evrildi.

Baþka ülkelerde kMM benzeri yapýlar var mý?

Avrupa’da yok. Çünkü ihtiyaç yok. Oralardaki dengeler çok uzun süren sýnýf savaþlarýyla þekillenmiþ. Zaten sivil toplum son derece güçlü ve siyaset karar almadan önce sivil topluma danýþýyor. Bir çok ülkede sivil toplum kuruluþlarý komisyon toplantýlarýna giriyor ve gayet etkililer. Ortada oturmuþ durumda. Avrupa Konseyine paralel çalýþan INGO (International Non Governmental Organizations) adlý bir mecliscik daha var.

Dünyanýn baþka yerlerinde benzer yapýlar var. Ama büyük bölümü sadece yerel toplantýlar yapýyorlar ve ihtiyaç oldukça toplanýyorlar. Hem geneli hem yereli her ay konuþan bir yapý yok. En benzerini ABD’de gördük. “Town Hall Meetings” orada bir gelenek. Ancak orada da ya senatörler ya da temsilciler meclisi üyeleri sivil toplumu toplantýya çaðýrýyorlar. Ya kendi icraatlarýný eleþtirsinler diye, ya da hazýrladýklarý kanun tekliflerini Parlamentoya sunmadan önce kendi seçmenlerine danýþýyorlar.

Bu açýdan kendimize minik bir pay daha çýkarabiliriz, çünkü bizde talep sivil toplumdan geliyor. Eðer bu çalýþma yýpranýp gitmez ve bir geleneðe dönüþürse, dünyaya deðiþik bir model sunmanýn gururunu taþýyabileceðiz hep birlikte.

Bianet

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.