Neden aday oldum?
11 Eylül 2013 11:37 / 1352 kez okundu!
Bu köþeyi kiþisel isteklerimin dile getirilmesinde araç olarak kullanmayý hiçbir zaman düþünmedim, belki yazýmýn baþlýðý böyle bir düþünce oluþturabilir ama ülke gündemimizin en önemli konularýndan biri de seçim, o nedenle bu konunun köþemde aday adayý olarak ele almamý takdirlerinize býrakýyorum.
Ülkemiz çoðunluðunun yaþamdan mutluluk duyduðu, haz aldýðý, geleceðine güvenle bakabildiði bir ortam var mý? Veya soruyu biraz daha mütevazý hale getirerek sorayým, ülkemizde, þu an içinde bulunduðumuz ortamdan, çok daha iyi ortam oluþturulup, geleceðe daha güvenle bakýlacak ortam oluþturulamaz mýydý? Bu sorularý sorduðumuza göre sorun var demektir. Evet sorun var, iþin kötü yaný sorunlar geleceðe katlanarak aktarýlýyor. Bu sorunlar bir günde oluþmadý, yýllarýn sorunlarý, yýllarýn hatasý, yýllarýn çözümsüzlüðü. Bu sorunlarý 1968’den sonra bizim kuþak çözeceðim iddiasýyla ortaya çýktý, daha çok hata yaparak, sorunlarý daha da karmaþýklaþtýrarak çözümsüz hale getirdi. Yani bu gün bir çok sorun hala ortada duruyorsa bunun sorumlusu, ne tek baþýna þu parti , bu parti hatta hepimizin dýþ güçler dediði, ne A.B.D.,ne Rusya.. Sorumlusu en çok bizleriz. Yok onlar saðý, solu birbirine kýrdýrtmýþ, yok, tüm örgütleri ele geçirmiþ.. Aklýmýz neredeydi? kýrdýrtmasaydýk, birbirimize düþmeseydik, bir kitap okuyan, eline bir silah alan devrim yapmaya kalkmasaydý, bunun karþýsýna da kendinden menkul fedailer çýkmasaydý, yüzlerce, binlerce insanýn ekmek yediði, iþyeri sahipleri düþman ilan edilmeseydi, kapitalizm tarihi süreç içinde kendi mecrasýnda, doðal ve kendi demokratik geliþimini sürdürseydi, halkýn deðerlerine karþý çýkýlmasaydý, bunun için akýllý, bilinçli ittifaklar kurulabilseydi..en azýndan bu gün A.B. A.B diye aðzýmýzýn suyu aktýðý ülkeler kadar, göreceli, nispi de olsa demokrasi yüzü görebilse idik, barýþ ortamý oluþsaydý, on binlerce yetenekli kabiliyetli insanýmýzýn gücünü enerjisini demokrasi mücadelesine, geleceðimiz olan bugünler için deðerlendirebilseydik, yönlendirebilseydik. Ama yapamadýk.
Neyse bugüne bakalým. Ýlçemizde, sabahleyin öðrencilerin okula giriþ saatinde, veya ikindi vakti, çýkýþ saatinde, daha çok okullarýn yoðunlaþtýðý Tansaþ sokaðýnýn baþýndan bu öðrencilerimizi izleyelim. O masum, çýkarsýz, temiz yüreklerinin yüzlerine yansýdýðý, bizim çocuklarýmýzý izleyelim, iþte bu çocuklar on, on beþ yýl sonra, bizlerden iþ, konut, saðlýk sorunlarýnýn çözümünü isteyecekler, insanca yaþama hakký isteyecekler, gelecek isteyecekler.
Nitekim üniversiteyi bitiren yüzlerce iþsiz öðrencimle karþýlaþýyorum çok etkileniyorum, ikinci sefer karþýlaþmaktan ve konuþmaktan kaçýnýyorum, karþýdan görünce, borçlunun alacaklýsýný gördüðünde sokak deðiþtirdiði gibi sokak deðiþtiriyorum. Aslýnda bu gençlerimize borçluyuz, gelecek borçluyuz, þimdiki çocuklarýmýza vaat ettiðimiz gibi, onlara daha öncede gelecek, iþ vaat etmiþtik. Bir þekilde yalan söyledik verdiðimiz sözü tutmadýk, bunlarýn geleceðini hazýrlayamadýðýmýz gibi, iþte þimdi Tansaþ sokaðýndan okullarýna giden binlerce çocuklarýmýzýn da geleceðini hazýrlayamýyoruz. Bunun gibi ülke çapýnda sadece okula giden 15 milyon çocuk, bir de okumayan ve çalýþmayan 5-6 milyon genç…
Ýki seçeneðim vardý, ya deniz kenarýnda ayaklarýmý havaya dikip, yarým kalmýþ hikayelerimi, romanýmý tamamlayarak, okumak, yazmak, arada resim yapmak, böyle konularda da arada sýrada laf üretmek..Ya da hayatýn tam içinde olarak, demokrasi ve barýþ mücadelesine azýcýk da olsa katkýda bulunmak, yaratýcý, üretici, kendini ve etrafýný deðiþtirecek, geliþtirecek bir sürecin içinde olmak. Birinci seçeneði bireyci bir davranýþ ve sadece kendimi tatmin olarak deðerlendirerek tercih etmedim. 1969 yýlýndan beri ülke gündemini bir gün bile ara vermeyen bir izleyici olarak, çoðunluðu eðitim alanýnda olmak üzere hayatýn çok deðiþik alanlarýnda uðraþ verdim, bu güne dek uðraþ verdiðim hiçbir alanda baþarýsýz olmadým. Bir önceki yazýlarýmdan birinde, sorumluluðumuzu yerine
getiremediðimiz için çocuklardan özür dilemiþtim, özür dilemek tek baþýna bir þey ifade etmiyor, yerine doðru davranýþlar konulursa deðer kazanýyor anlayýþýyla 43 yýllýk bilgi, birikim ve deneyimimi, koþullarýn oluþturduðu, 22 yýldýr yaþadýðým, Selçuk ilçesinde güçüm, kapasitem oranýnda yenilikçi, deðiþimci, özgürlüklü bir anlayýþ ve demokratik- reformlarla yerel yöneticiliðe yansýtmak istiyorum. Peki nasýl ? Herkesin bir duruþu vardýr, yöntemi vardýr, ileride ayrýntýlý olarak açýklayacaðým programda da görüleceði üzere, ben hala gelecek için, insanlarýmýz için yapabileceðimiz çok þeyin olduðuna inanýyorum, yeter ki sorunlarýn çözümüne çýkarsýz, ön yargýsýz yaklaþalým, halký bu sürece katalým, eþit ve adaletli davranalým, uzlaþma kültürünü yaþama geçirelim insanýmýza deðer verelim.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
11.09.2013
Son Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2013 12:40
