Gerçekler ne zaman açýklanacak?

25 Mayýs 2015 14:29 / 1092 kez okundu!

 

 

2 Mayýs sabahý Çanakkale þehitliðindeydik. Hatýrý sayýlýr kitlesel bir kalabalýk vardý. Rehberler bölge bölge çatýþmalarýn yoðunlaþtýðý yerlerdeki dramý, ölümleri, hastalýklarý, açlýklarý, yokluklarý, zorluklarý, kahramanlýklarý, yiðitlikleri, fedakarlýklarý anlattýkça insanlar hüzünleþiyor, yüzler de acý, yüreklerde sýzý, gözlerde gözyaþý açýkça görülüyordu. Ýnsanlar siperlere giriyor, saldýrýlarý, bizzat yüz yüze çatýþmalarý gözünün önünde canlandýrýyor, aný yaþamaya çalýþýyor, ölenlerimizin kahramanlýklarýna, yiðitliklerine hayran kalarak, mezar taþlarýnýn arasýnda gezinirken Fatihalarýný okuyordu.

Deðerlerimize sahip çýkmak onlarý yad etmek ve duygulanmak çok doðal ve olmasý gereken durum ama bir de madalyonun öbür tarafýný göstermek tarihi gerçekleri olduðu gibi hiç abartýsýz, yansýz aktarmak, olanlardan ders çýkararak geleceðin ayný dramý, acýlarý, ölümleri yaþamamasýný dile getirmekte bir sorumluluk ve görevdir. Maalesef bu sorumluluðu ve görevi özellikle politikacýlar, resmi tarih ideolojisini olduðu gibi aktaranlar yerine getirmediði gibi tarihi ve gerçekleri maniple ediyorlar. Þöyle ki;  Gelen ziyaretçileri ve onlarýn rehberlerini anlatýmlarýný dikkatlice izlediðinizde bir köþe yazarýnýn da yazdýðý gibi, Çanakkale savaþýný,  kendini biraz solcu ifade eden ve ulusalcý kesim anti emperyalist bir savaþ olarak, emperyalistlerin Çanakkale’yi geçemediði bir kale olarak görüyor, dinci Müslümanlar burayý din adýna bir savunma olarak geçilmez olarak görüyor, milliyetçiler de burayý vatan savunmasý olarak görüp vurgulamalarýný bunun üzerine yapýyorlar, görüldüðü üzere herkes kendi mecrasýndan baksa da ’’ Çanakkale üç ideolojik görüþün kesim noktasý’’ en yanlýþý en olumsuzu da bu savaþýn bir kurtuluþ savaþý olduðu ve zafer kazanýldýðý söylenmesi.

Bir kere kendisi Ýmparatorluk olan bir ülke kurtuluþ savaþý veren statüde bir ülke olabilir mi? Osmanlý ordusu Balkanlarda açlýktan aðaç kabuðu yiyerek savaþýrken Ýstanbul da ki ittihatçýlarýn, Enver, Talat ve Cemal gibi üç paþasý komplo ve darbelerle yönetimi ele geçirmeye çalýþýyordu. Nitekim milliyetçilik ulusçuluk adýna yönetimi ele geçirdiler ama Balkanlarda ki tüm savaþlar kaybedildi,  Sarýkamýþ ta Enver Paþa komutasýnda ki 90 bin asker tek kurþun atmadan yazlýk elbiselerin içinde donarak öldüler. Gözleri iktidar hýrsý bürümüþ üç ittihatçý paþa, yaptýklarý hatayý örtmek için hiçbir kurumun kararý olmadan,  Karadeniz’de bulunan iki Alman savaþ gemisini sahiplenerek güya hesaplarýna göre çýkan 1. Dünya paylaþým savaþýndan pay almak için koca Osmanlý Ýmparatorluðunu Almanlarýn yanýnda savaþa soktular. Bunun neresi kurtuluþ savaþý. Almanlarla ittifak yapýlmýþ din savaþý deðil. Yaklaþýk iki yüz elli bin askerimizin öldüðü bu savaþta yüz bine yakýn, teknik eleman, öðretmen, týbbiyeli genç insanýmýz öldü ve de hala o günden beri bunun eksikliðini tam olarak giderip de teknolojiyi yakalayamamýzýn en büyük etkenlerinden biri olarak bugün bile bu en büyük zorun olarak duruyor.  

Ýnsanýmýzý en büyük yanýlgýya sokan algýda, bu kadar ölümü kutsayýp ‘’Çanakkale Geçilmez ‘’ denilip zafer gibi gösterilmesidir. Oysa, 250 bin insanýmýzýn öldüðü toprakta ölülerimizin yattýðý yere baka baka üç sene sonra yani 7 Kasým1918 de Osmanlýya karþý savaþan güçlerin 55 parça gemileri bacalarýný tüttüre tüttüre Çanakkale Boðazýný geçip ellerini kollarýný sallaya sallaya tek kurþun atmadan Ýstanbul’u iþgal ettiler. Hala bu ittihatçý zihniyeti savunanlar, Talat, Enver, Cemal paþayý kahraman olarak göstermektedirler ve de hala bu zihniyet ülke politikasýna hakim olmaya çalýþýyor. Ýnsanýmýza, özellikle gençlerimize, savaþ narasý atan ýrkçýlýðýn, milliyetçiliðin sonunun ne olduðu gerçeði neden anlatýlmýyor? Geleceðimiz, genç insanlarýmýz, bazýlarýnýn gözü dönmüþ iktidar olma hýrsý uðruna ve de bunun gibi politikacýlar için Çanakkale de öldüðü gibi bir hiç uðruna kahramanca mý ölsünler, yoksa bundan ders çýkarýp insan gibi tüm halklar ile barýþ içinde özgürce insanlarýn ölmediði kaliteli bir yaþam mý sürdürsünler?  Bir de Çanakkale de mahalli bir gazete de çýkan  ‘’ Çanakkale Kara Savaþlarýnýn 100. Yýldönümü anma törenleri kapsamýnda Kocadere Köyünden Atatürk Anýtýnýn bulunduðu Conkbayýrý’na yaklaþýk 25 bin kiþinin katýlýmýyla düzenlenen 57’inci Alay Vefa Yürüyüþünden geriye çöp yýðýnlarý kaldý, Anzaklar kendi topraklarýmýzda bize çevre dersi verdi’’ haberi içimi sýzlattý. Türkler, Kürtler, Ermeniler, Çerkezler, Rumlar, Anzaklar  toprak altýnda koyun koyuna belki de  kemikleri sýzlayarak yatan bu 500 bin insan için bizde aðlayýp, sýzlayýp dua edip sonrada yiyip, içip çöpümüzü býrakýp ayrýldýk. Demek ki daha iþimiz de çok, alacaðýmýz ders de çok.   

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

19.05.2015

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 25 Mayýs 2015 14:44

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.