Demokratik Cumhuriyet

03 Kasým 2012 14:51 / 1227 kez okundu!

 


Mustafa Kemal, Kurtuluþ Savaþý ve sonrasýnda, kâh Sovyetler Birliði ile dirsek temasýnda bulunarak, Batý ile anlaþma þartlarýný ülke lehine çevirdi, kâh Batý ile anlaþarak Doðu'nun bir takým engellerini aþtý. Dünyanýn o konjektörel koþullarýnda demokrasi nerede dünya nerede, Türkiye nerede? Ortalýk toz duman…

Mustafa Kemal, Sosyalist bir ülke kurabilir miydi? Kursaydý bence, sosyalist ülkelerin daðýlma sürecinden sonra Türkiye, bugün Afganistan’dan, Yugoslavya’dan daha beter olurdu. Nitekim Afganistan, Ütopya gibi bazý ülkeler bir dönem Sovyetler Birliði desteði ile sosyalizmle yönetildiler. Þimdi bu ülkelerin durumlarý ortada.

Demek istediðim, ister kabul edilir ister edilmez Mustafa Kemal, eðri yaptý, doðru yaptý, "otoriter davrandý, pragmatist" davrandý, saðla ittifak yapýp solu, solla ittifak yapýp saðý bitirdi. Ama nasýl davrandý denirse densin sonunda bir baþarý oluþtu. Bitmiþ tükenmiþ, ulus desen ulus deðil, ümmet desen tam ümmet olmayan topluluktan bir devlet yarattý. Bu topraklarda o günün koþullarýnda "halka raðmen" de olsa bu devleti oluþturmak baþarýdýr. Hakkýný vererek bu durumu kabul etmek gerekir. Cumhuriyeti de ilan ederek 15 yýl yönetti. Son bir- iki senesini hastalýðý ile uðraþmasýna raðmen bu kadar kýsa sürede de yanlýþý ile doðrusu ile olaðan üstü þeyler yaptý.

Mustafa Kemal’in ilan ettiði Cumhuriyet, 89 yaþýnda. Mustafa Kemal dönemi olan 15 yýlýný çýkarýrsak geriye 74 yýl Cumhuriyetle idare edilen bu ülke de neler oldu? Þimdi ne durumda? Kaba bir analiz yapýlým.

Daha saðlýðýnda baþlayan ayrýþmalar hýz kazanarak, kimi Alman, kimi Ýtalyan hayranlýðýna kimi de Amerikan hayranlýðýna dönüþtü. Sözde demokrasi adýna yapýlan seçimlerde iktidarý ele geçiren diðerini sindirmeye, bitirmeye yok etmeye yönelik eylemlerde bulundular. Politika adýna dini, deðerleri sonuna kadar kullandýlar. Halký ayrýþtýrmaya ötekileþtirmeye baþladýlar. Darbeler dönemi baþladý. Emir komuta baþka mecradan gelmesi ile parlamento göstermelik olarak kaldý. Geliþen iþçi, öðrenci köylü hareketlerini bölmek için bir takým oyunlar tezgâhlanarak kamplar yaratýldý. Kontur Gerilla, BÇG gibi derin devlet kuruluþlarý oluþtu. Özellikle gençlik arasýnda devrimci, Maocu, Goþist, anarþist, faþist, komünist v.b gibi fraksiyonlar oluþturularak birbiri ile kavga ettirildi. Ülke ekonomisi tamamen dýþa baðýmlý kýlýnarak "70 sente muhtaç" kaldý. Dýþarýya bir sattýysak, dýþarýdan üç aldýk. Sattýðýmýzýn üretimini de dýþarýdan aldýðýmýzla montaj yaparak sattýk. Ayrýþmalar iç savaþa dönüþtürüldü, binlerce insan öldü, Aleviler katledildi. Doðu ve Güney Doðu insanlarýna yoðun baský ve þiddet uygulandý. Binlerce insan öldü. Darbeler dönemi devam etti, 674 bin kiþi iþkence gördü, milyonlar fiþlerdi. Kimi iþkencelerde, kimi açlýk grevlerinde kimi de bizzat idam edilerek öldürüldü. Ýnsanlar iþlerinden atýldý, bazýlarý sürüldü. Ekonomi dibe vurdu. Dinci ve bölücü hareketlere suni destek verilerek hortlatýldý.17 bin faili meçhul cinayet iþlendi. Cinayetler, uyuþturucu trafiði aldý yürüdü. Eðitim, saðlýk, konut gibi insani sorunlarýn çözümünün yanýndan geçilmedi. Hýrsýzlýk, rüþvet usulsüzlük, yolsuzluk aldý baþýný gitti. Bunun için göstermelik olarak Bakanlar bile yargýlandý ama sonuç hep ayný. Kimi zaman aþýmýndan kimi delil yetersizliðinden yýrttý.

Hala bu Cumhuriyet ülkesi, okuma yazma oranýnda 135 ülke arasýnda 99. sýrada, kadýn erkek eþitliðinde 124. sýrada, eðitim iflas etmiþ, kaliteli eðitim sýralamasýnda sondan üçüncü durumda, saðlýk tam oturtulamamýþ, konutlarýn % 60-70’i deprem yönetmeliðine uygun yapýlmamýþ. Doða korunmadýðý gibi doðal olaylara karþý tedbirde alýnmýyor, kadýna þiddetin önü alýnamýyor. Milyonlarca iþsiz, yoksul sadaka yöntemi ile yaþama mücadelesi içinde. Bilimde, teknik de dýþa baðýmlý. Köklü bir ekonomi politikasý oluþmadýðý gibi hala hazýrdan yiyerek, üretmeden ekonomisini ayakta tutmaya çalýþýyor. Üniversitelerinden dünyada ilk 500 e gireni yok. Yanlýþ dýþ ve iç politikalar ülkeyi bölünme noktasýnýn ötesinde savaþýn eþiðine getirilmiþ.

Tüm bunlar Cumhuriyet adýna mý yapýldý? Hadi anladýk, birkaç marjinal grup dýþýnda Cumhuriyetin 15 yýllýk Mustafa Kemal dönemini herkes savunuyor, sahipleniyor da geriye kalan 74 yýlý kim sahiplenecek. Ya da þöyle soralým. Bize þu veya bu þekilde dönemin koþullarýna göre oluþan ve teslim edilen bu Cumhuriyetin Demokrasisi nerede? En acý tarafý da þu an ülkenin her tarafýn da örgütlü oy alabilen, her bölgeye girebilen kaç partisi var? Bu Cumhuriyeti bu kadar karanlýk, acý, dram, ölüm, yoksulluk yaþatmadan düze çýkaramaz mýydýk? Çýkaramadýk isek bunun sorumlusu kim? Cumhuriyete sahip çýkanlar, Cumhuriyetin o acý dolu, karanlýk yýllarýna da sahip çýkýyor musunuz? Bu karanlýk yýllarda Atatürk adýna, Cumhuriyet adýna darbe yapanlara da sahip çýkýyor musunuz?

Bu gün hamasi söylemlerle, kuru kuru "Cumhuriyete sahip çýkalým" nutuklarý ile bir gün en fazla üç gün insanlarý ajite edersiniz dördüncü gün hayat devam ediyor. Hayatýn gerçeði hemen insanlarýn önüne geliveriyor. Ýþsiz, yoksul, aç, hasta, evi olmayan, iflas eden, borcu olan insan Cumhuriyetle ne kadar ilgilenir? 74 yýldýr demokrasiyi göz ardý edenler, sorunlardan sorun yaratanlar, kolaycýlýða kaçýp baþarýsýzlýklarýný örtmek isteyenler, kutsallýklarý istismar ederek Cumhuriyete sahip çýkma istekleri samimi deðildir. Cumhuriyete ancak özgür insanlar, özgür toplumlar demokratik ilkeleri Cumhuriyetle bütünleþtirirlerse ancak o zaman gerçek sahiplenme olacaktýr.


Sabahattin ÝZCÝOÐLU

03.11.2012

Son Güncelleme Tarihi: 04 Kasým 2012 16:00

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.