Demokrasi mi? Faþizm mi?

08 Aðustos 2014 23:47 / 916 kez okundu!

 

 

Dünya, faþizmi hem pratik olarak gördü, yaþadý, hem de üzerine teorik olarak yüzlerce tahliller, tanýmlar yaparak mahkûm etti. Bugün günümüz dünyasýnda hemen, hemen hiçbir ülkede açýkça faþizmi savunan parti, kurum, insan göremeyiz. Hatta faþizmi savunmak bir yana ülkeler, insanlar birbirini küçüksemek, aþaðýlamak, mahkûm etmek için ‘’Faþistlik’’ üzerinden atýf da bulunarak suçlarlar.

Oysa bugünün dünyasýnda gerçekten öyle mi, etrafýmýzdaki ülkelere, Orta-Doðu'ya, Asya ülkelerine, Afrika’daki hareketlere, hatta Avrupa’daki, Amerika’da bazý ülkelere bakalým. Kimi yerde farklý din, kimi yerde dil, kimi yerde etnik yapýlar nedeniyle bölgesel, kentsel, hatta mahallesel çatýþkýlar, çeliþkiler, kavgalar, öldürmeler olmuyor mu? Hem de çoluk, çocuk, kadýn, erkek demeden kitlesel olarak katletmelerin, kýyýmlarýn, ölümlerin nedeninin temelinde bu sebepler yatmýyor mu?

Peki, nasýl oluyor da dünyanýn mahkûm ettiði bir ideoloji, teknolojinin, bilimin, insanlýk tarihinin bu kadar geliþtiði bu dönmede hortluyor da din, dil, etnik kimlik üzerinden bu kadar insan birbiri ile savaþýp ölüyor.

Biz insanlar pek çok þeyi öðrenmiþiz, kuþlar gibi uçmayý, balýk gibi yüzmeyi, tüm elektronik aletleri kullanmayý, insanýn hayatýný kolaylaþtýran, kullanabileceði en yeni buluþlarý hatta uzaya bile gitmeyi....Fakat çok basit bir þeyi öðrenememiþiz, insan gibi yaþayýp insan olmayý. Yalnýz burada bir tespit yapalým. Bu durum, bu eksiklik ülkelerde yaþayan farklý din, dil, etnik yapýda ki insanlarýn özellikle de ezilen, yoksul, alt gruplarýn bilinçlice yaptýklarý eylemler, olaylar deðil, ama maalesef bu kesimler de bu eylemlerin figüranlarý olarak bu eylemlerde ister istemez rol alýyorlar. Ben bu durumu, nasýl ki her insan vücudunun belirli hücrelerinde deðiþime, motivasyona uðramaya hazýr sessizce bekleyen hücreler var ise, eðer insanlar dengeli beslenmez, yaþamýna dikkat etmez, devamlý stresli bir yaþam sürdürür ise bu beklemede ki hücre kansere dönüþme potansiyeline hazýr hale gelir. Toplumlarda da doðal olarak doðduðu, yaþadýðý, ekmek yediði yere aidiyet olma, dilini, dinini sahiplenme duygularý vardýr. Ve de olmalýdýr. Fakat bu farklý dil, din, etnik yapýda olan toplumlarda bunlar deðerler olarak kabul edilir insanlýk temelinden dengeli, özgürlükçü bir anlayýþla bakýlýrsa toplum bir zenginlik olarak birbirine daha sýký baðlanýr ve birlikte yaþanýr ama þu veya bu þekilde birlikte olmak zorunda olan farklý dil, din etnik yapýda olan insanlarý hakim olan yapý, diðerlerini küçümseme, kendini üstün görme, bunlarý dýþlama, itaat ve biat ettirme gibi eylemlere kalkýþýr ise, bu toplum yapýsý da insan vücudunda ki hücreler gibi hemen kansere dönüþme eðilimi belirir.

Daha açýk somutlar isek, Sýrbistan da ki, Hýrvatistan da ki katliamlar, Ýsrail- Filistin çatýþmalarý, Suriye'deki, Irak'taki, Mýsýr'daki, Ukrayna'da, Libya'da, Lübnan'da v,b açýkça dünyanýn hemen, hemen her bölgesinde olanlar. Tüm bunlarý günlük yaþayan, sýradan insanlar çýkarabilir mi? Peki bu ortamý kim oluþturuyor? Emperyalizm, kapitalizm demek de kolaycýlýk. Nasýl ki insan vücudunda kansere hazýr hücreler var ise en sýradan insanda da yýllarýn kültürü gelenekleri, alýþkanlýklarý olarak ýrkçýlýk, dincilik, cinsçilik temelinde bir üstünlük eðilimi ister istemez vardýr. Bu eðimleri býçak sýrtý gibi dengeli tutar deðer olarak kabul ederseniz hiçbir sorun çýkmaz tersi ise o toplumu, ülkeyi mahveder Bu durumu bilen o ülkelerin, muktedirleri, iktidarlarý, bürokratlarý, askeri güçleri konumlarýný saðlaþtýrmak veya bazý nedenlerle çýkarlarý bozulduðu, iktidarda ki güçleri azaldýðý dönemler, bu yapýdaki toplumlarýn bu deðerlerini birbirine karþý kullanmaktadýrlar. Bu ayný zamanda o bölgede ki veya ülkede ki eþitsizliði, adaletsizliði, fakirliði, ezikliði örtmede de iþe yarayacak ve sorunu, dinde, askerde, dilde, etnik yapýda gösterip asýl sorunu gözden uzak tutacaktýr. Ayrýca düþünce, ifade, inanç özgürlüðünü de engelleyerek, toplumun cahil kalmasýný hedeflemektir. Tüm bunlar, artýk deðiþen dünya da faþizmde nitelik ve nicelik deðiþimine uðradýðýnýn göstergesidir.

Þimdi soruyorum, Adalet, eþitlik, özgürlük, gerçeklik, özgür sanat, edebiyat, estetik gibi yüksek insaniyet deðerlerine iktidarlarýn, muktedirlerin çýkarlarý uðruna halklarý dil din, etnik temelde birbirine düþüren faþizan ilklerle mi yoksa demokrasi ilkeleri ile mi ulaþýlýr?

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

17.07.2014

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.