Çözüm basit

28 Mayýs 2014 20:59 / 1289 kez okundu!

 

 

Bunca kavga, bunca yalan, bunca gýybet, bunca riyakârlýk, yolsuzluk, usulsüzlük ve felaket içinde de olsak tüm olanlarý çok fazla da umursamadan yaþýyor, sonrada þükrediyoruz. Aslýnda þükrettiðimiz bilinçaltýmýzda kendimize, yani bu kavgalarýn, yalanlarýn, felaketlerin kendi baþýmýza gelmediðinden dolayý içten içe rahatlayanlar olduðumuz için olsa gerek. Oysa gerçek öyle mi? Bu sistem, bu düzen böyle devam ettiði müddetçe ülkede hatta dünyada yaþanan olumsuzluklar mutlaka ve mutlaka o ülke insanýnýn tümünü etkileyecek acýlar yaþanacaktýr. 

Örneðin, Suriye’nin iç savaþýndan önce vasat kendi halinde çoluðu çocuðu ile yaþayan orta sýnýftan bir aileyi düþünün. Bu ailenin bir gün ülke içinden ve dýþýndan gözü dönmüþ politikacýlarýn iktidar hýrsý yüzünden ülkesinin harabeye dönüþeceðini ölüm korkusu ile o rahat yaþamlarýný, iþini gücünü býrakýp, çadýr kaplarýnda yarý aç yarý tok yaþam mücadelesi vereceðini düþünebilirler miydi? Ayný þey bugünlerde Ukrayna da, Mýsýr da, Libya da bunun gibi yüzlerce ülkede olanlar ve ülke insanlarýnýn durumunu sayabiliriz. Peki, bu duruma kim neden oluyor. Politikacýlar, evet güvenerek oy verdiðimiz, vaatlerine inandýðýmýz, arkasýnda durduðumuz politikacýlar yüzünden. Okurlardan bu düþünceme karþý çýkacaklar olacaktýr. Artýk hamasi bir söylemle tüm bunlarýn müsebbibi ‘’emperyalizm’’ gibi laflar geride kaldý. Ülkeler tarihine bakýnýz, özellikle bizim ülkemizde, siyasi erk, yeterli güce eriþtiðinde gözü hiçbir þey görmüyor ve otoriterleþiyorlar. Bütün politikalarý korku üzerine kuruyorlar, insanlarda korkudan baþka da bir duygunun oluþmasýný engelliyorlar. Bu saðcýsýnda da böyle solcusunda da böyle, partilerin içinde de böyle, dýþýnda da böyle, bizim ülkemizde de böyle diðer ülkelerde de böyle. Yakýnda bir yerel seçim geçirdik, hiçbir parti kendi içinde demokrasiyi iþleterek halkýn iradesini alarak adaylarý belirlemedi, hatta buna karþý çýkanlarý tasfiye yoluna gitmekte. Partiler, iktidarda olan yönetimlere karþý kongrelerde karþýsýna çýkan adaylarý ve destekleyenleri fýrsatýný bulup tasfiye etmekte. Bunun gibi binlerce örnek sayabiliriz.

Edebiyat dünyasýndaki adý George Orvell olan Eric Blair’in dediði gibi tüm bunlarýn ‘’basit bir çözümü var, her þey sana baðlý. Bunlarýn olmasýna izin verme!‘’

Ýzin vermeme konusunda ne yapmalýya açýklýk getirilmesi için bir soru ve karþýlýðýný düþünelim. Eðer, Avrupa’daki bir ülkede bizim Soma’daki gibi tedbirsizlikten, usulsüzlükten 301 insaný ölseydi bu ülke Baþbakaný, Çalýþma Bakaný, Enerji bakaný hatta iktidarýn tamamý

koltuklarýnda durabilir miydi? En azýndan bu üçlüden biri istifa etmez miydi? Ýktidar veya yetkililer istifa ederse neden eder idi? Bir düþünelim.

Önümüzde iki seçim var, bu seçimlerde duygusallýða düþmeden, takým tutar gibi parti tutmadan, bölünmeden, ölçü olarak ülkenin demokratikleþmesini, halklarýn birlikte kardeþçe yaþamasýný saðlayacak politikacýlarý ve politikayý benimseyenleri alarak, tüm partilerde ki otoriterlere, baskýcýlara, ýrkçýlara, darbecilere, mezhepçilere unutmayacaklarý bir ders verilmelidir. Yoksa korku ile yaþamaya, acýlara hazýr olmalýyýz.

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

28.05.2014

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.