Bu kaos ortamýnda ne olabilir?

14 Þubat 2014 12:06 / 1204 kez okundu!

 

 

CHP Genel sekreterliði de yapmýþ bulunan, Konda araþtýrma þirketinin sahibi Tarhan Erdem, "Yolsuzluk olduðuna inanmasýna raðmen AKP’den vazgeçmeyen seçmen neden vazgeçmiyor?" sorusuna, "Muhafazakarlýk ve seçenek yokluðu!" diye cevap veriyor. Gerçekten de bu konudaki anketlerle ilgili kamuoyuna sýzan bilgilere göre, ‘’bakan oðlunun ve bir bakanýn rüþvet aldýðý iddiasýyla ilgili ne düþünüyorsunuz‘’ sorusuna katýlýmcýlarýn % 77’si bence iddia edilenler doðrudur, rüþvet almýþlardýr’’ diye yanýtlamýþtýr. Tüm bu yolsuzluk iddialarýnýn doðruluðuna inananlar % 77 olmasýna raðmen, yine bu ankette AKP’nin oy oraný % 47.7 çýkmasý bir çok insanýn aklý mantýðý almýyor.

Peki, bu millet bu kadar duyarsýz, bu kadar vurdumduymaz, ilgisiz, çýkarcý mý? Ki bu kadar yolsuzluk iddialarýna karþý bu partiye oy veriyor. Tam tersine bu millet, paradan puldan, ziyade yani çalýnandan, çarpýlandan ziyade ‘’kendi deðerlerini savunan’’ onurlu, haysiyetli bir millet. Toplum, iktidara karþý olan muhalefetten deðerlerini sahip çýkacak bir güvence alamayýnca, yerinde duruyor. Yani paradan, maldan vazgeçip deðerlerine sahip çýkma eðilimi gösteriyor. Bunun yanýnda muhalefetin bir de halký ikna edecek, projeler üretememesi, açýlýmlar yapmamasý, sadece kaba bir AKP düþmanlýðý ile bu partiye oy verenleri ötelemesi, ayrýþtýrmasý ve  ‘’hesap sorma’’ tehditleri % 47’yi sabitliyor. Buna ek olarak yine Tarhan Erdem, Kürt hareketi, kendi sorunlarýnýn geleceði için, ‘’BDP, yedi milyonu çocuk olan on beþ milyon Kürt’ün geleceðini düþünüyor, onlarýn geleceðini bir tarafa koyup Türkiye’deki yolsuzlukla uðraþmaz adam’’ diyor. Bu tespit de doðru deðil mi?           

Ama anketler, oy oranlarý ne olursa olsun ortada da bir gerçek var ki, kaosa eðilimli bir ortam görülüyor. Özellikle iktidarýn Politikacýlarý bir takým çýkarlarý için bu kaos ortamýný yarattýlar, çok farklý ittifaklara gittiler. Muhalefette bu ittifaklara karþý yeni ittifaklara girdi. Hala da birkaç oy ve makam uðruna iktidarý muhalefeti yeni yeni ilkesiz ittifaklar kurmaktalar. Oysa tek çözüm son hýzla her alanda demokratikleþmenin önü açýlýp, en temel sorunlarý çözecek demokratik yasal düzenlemeler yapýlmasý ve bu yasal düzenlemelerle halka, tüm kesimlere, güvence verilerek bu kaos ortamýndan kurtulmalýdýr.

Bu durumda bu kaos ortamýndan kurtarýlmasý için halka da büyük sorumluluklar düþmekte ve yerel seçimler de bunun için büyük bir fýrsat, çünkü, düþünce, ifade ve inanç özgürlüðünü savunduðunun somut biçimde gösterebileceði, doðayý ve insaný gözeten yerler yerel yönetimlerdir. Demokrasinin içselleþebileceðinin baþlangýç yerleri yerellerdir. Özellikle bu seçimde kendi katý ideolojik görüþleri yerine her kesimleri kucaklayabilecek belediye baþkanlarýnýn seçilmesi, görüþ, düþünce, cins, dil, din, etnik kimlik ayýrýmý yapmadan kimseyi ötelemeyecek, ayrýþtýrmayacak, nefret tohumlarý ekmeyecek, barýþý, uzlaþmayý öne çýkaracak adaylarýn öne çýkmasý bu kaos ortamýnýn daðýlmasýna katký saðlayacaktýr.

Özellikle de seçim sathýna girildiði bu dönemde de görüldü ki hiçbir partide parti içi demokrasi olmadýðý gibi, partilerin Orta doðuda ve Dünyada ki geliþmelere deðiþimlere de ayak uyduracaðý görülmemektedir. Göreceksiniz, 5-10 yýl içinde partilerin büyük çoðunluðu daðýlmasa da erozyona uðrayacak. Tarihte bireyin rolünün önemi bir kere daha öne çýktýðý görülmektedir ki bu liderler ihtiraslarý uðruna koca koca partileri bitirme sürecine sokmaktadýrlar. Buda deðerlerin ve bireyin öne çýkmasý demektir. Bu nedenle bu yerel seçimde, gerici, statükocu, komplocu, dinci partilerin daðýlma sürecinden sonra oluþacak ortam için þimdiden demokratik eðilimleri olan adaylarý öne çýkarma stratejisi büyük önem kazanmaktadýr. Yani bu seçim ülkeyi bu kaos ortamýna getiren tüm partilere partiler üstü politikayla mesaj verilmelidir. Daha açýk ifadeyle bireyler öne çýkarýlmalýdýr. Yoksa demokratik olmayan bu siyasetin yüksek gerilim hattýnda kaosun nerede duracaðýný neler olacaðýný kestirmek güç. Bu ülkede yaþayan hiç kimsenin, bu ülkenin bir Suriye, bir Irak, bir Mýsýr, Filistin, Afganistan v,b olmasýný istemez deðil mi? O halde çözüm demokrasi ve bunu savunanlara sahip çýkýlmasý zamanýdýr.   

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

13.02.2014

 

Son Güncelleme Tarihi: 18 Þubat 2014 13:10

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.