Biz Cumhuriyet çocuklarý olarak...

22 Mayýs 2012 09:20 / 1769 kez okundu!

 


Selçuk Anadolu lisesinin giriþ kapýsýnda Selçuk Belediyesi tarafýndan asýlmýþ iki afiþ gözüme çarptý. 19 Mayýs Gençlik ve Spor bayramý nedeni ile olsa gerek. Ýkisinde de M. Kemal Atatürk’ün veciz sözleri yazýlý idi. Bu pankartlarýn birinde ‘’Cumhuriyet; düþüncesi hür, anlayýþý hür, vicdaný hür nesiller ister’’ yazýsý, diðerinde ise ‘’Asýl önemli olan ve memleketi temelinden yýkan halkýný esir eden içerdeki cephenin suskunluðudur’’.

Bu pankartlarý asan kuruma da, içeriðine de tek bir lafým yok, yalnýz bu veciz sözler beni, 41 sene öncesine götürerek Cumhuriyet tarihi ile nostaljik bir bað kurmama neden oldu. Þöyle ki...

Cumhuriyet çocuðu olarak ve de tam da yukarýdaki vecizelerin içeriðine uygun düþtüðünü inanarak, 1971 yýlýnýn Ocak ayýnda o dönem iktidarda olan Süleyman Demirel hükümetine karþý, iktidarýn Amerikancý bir politika izlediðini, halkýn ezildiðini, yoksullaþtýðýný, sömürüldüðünü, gençler arasýnda ayýrým yapýldýðýný, "Tam Baðýmsýz bir Türkiye" istediðimizi içeren bir bildiri yayýnladýk ve daðýttýk. Daðýtým sýrasýnda 15 arkadaþýmýz göz altýna alýndý. On beþ arkadaþýmýzdan gözdaðý için sadece beþi seçilerek tutuklandý. Bir ay sonra da çýkarýldýklarý mahkemece takipsizlik verilerek serbest býrakýldý. Ama ülkenin her tarafý kaynýyordu. Ýþgaller, boykotlar, kavgalar... THKO, THKP-C'ler kurmalar. Biz Cumhuriyet çocuðu olarak 9 Mart’ý bekliyorduk. Hatta 12 Mart’ý 9 Mart zannederek çok sevindik. ‘’Dev-Genç yayýn organýnýn kapaðýna ‘’Ordu Devrimci Kýlýcýný Çekti’’ baþlýðýný koydu. Tüm bu geliþmeler Doðan Avcýoðlu’nun ‘’Türkiye’nin Düzeni, Mihri Belli’nin Milli Demokratik Devrim tahlilleri ile yetiþen Cumhuriyet gençliðinin anlayýþýna uygun düþüyordu, o dönemde en saðlýklý, en doðru geliþen Türkiye Ýþçi Partisi'nin kongrelerini, Milli Demokratik Devrimini benimsemiþ Cumhuriyet çocuklarýnýn basmasýna, babasý yaþýndaki parti yetkililerinin dövülmesine kimse bir þey demiyordu. Cumhuriyet çocuklarýnýn, tüm bu süreçte hatta 1980 darbesinde bile‘’ Kemalizm’le pek bir sorunu olmadý. Tam tersine Bursa nutku ile sosyalizm baðlantýsý bile kuruyordu. Neyse...

Yanlýþ hatýrlamýyorsam, 19 Mayýs 1971'de okulumuzda ayný bizim gibi öðrenci olan ama ayný zamanda ajanlýk yapan (ajanlýðýný sonradan tahmin ettiðimiz) kiþi vasýtasý ile, okulun emniyetçe basýlacaðý ve bizlerin gözaltýna alýnarak sýkýyönetime götürüleceðimizin haberini aldýk. Bu þahsýn önerisi ile de kaçma kararý verdik. Bursa’dan Ýnegöl’e daðlardan yürüyerek, oradan da Ýstanbul’a otobüsle kaçtýk. Ýstanbul’daki Dev-Genç’liler ‘’sizin hiçbir suçunuz ve eyleminiz yok’’ diye bizi kovdu. Bursa’da emniyete teslim olduk. Gerçekten de tüm zorlamalara raðmen üzerimize yýkacak hiçbir suç bulamadýlar. Sadece beþ ay önce bastýðýmýz ve takipsizlik kararý verilen bildiri ile hakim karþýsýna çýkarýldýk. Beþ ay önce, ayný bildiriye takipsizlik kararý veren, ayný savcý ve hakim, ajan hariç bizleri bu bildiri nedeniyle tutukladý. Bir yýl o sýkýyönetim mahkemesi senin bu sýkýyönetim mahkemesi benim karalarý ile tutuklu olarak dolaþtýrdýktan sonra tahliye ettiler. Bu arada da hiçbir ekonomik teorik donanýmlarý olmayan, maceracý bir anlayýþla hareket eden Denizler yakalandý. Onlarý kurtarmak adýna baþka da yapacaklarý hiçbir eylemleri olmayan Mahir Çayan ve arkadaþlarý da bir nevi intihar hareketi sayýlabilecek eylemde katledildiler. Bu arada Deniz Gezmiþlere gaz veren 9 Martçýlarla 12 Martçýlar uzlaþarak, idamlara hayýr diyen birkaç CHP'li dýþýnda kimi vekiller de meclise gelmeyerek, þu an demokrasi havarisi kesilen Süleyman Demirel’in önderliðinde üçe üç nidalarý arasýnda idam cezasý verildi. Partilerin bu idamlarý Anayasaya Mahkemesine itiraz etme hakký var olduðu halde hiçbir parti itiraz etmedi.

Ýdamlardan sonra Cumhuriyet çocuklarýndan 49 tane sol fraksiyon türedi. Kontur gerilla, özel harp dairesinin v.b oluþturduðu tosuncuklar, komandolar yetiþtirildi. Deniz Gezmiþ, þunu demek istedi, Mahir Çayan bunu demek istedi, Ýbrahim Kaypakkaya þöyle demek istedi derken Cumhuriyet çocuklarý birbirine girdiler. Bir milim farklý bakanýn göz oyma savaþýnýn yanýnda, komandolar ve tosuncuklarla savaþ ülkeyi kan gölüne dönüþtürdü. Tosuncuklar kýtýr kýtýr adam keserken, fraksiyonlar da birbirini yiyordu. Derin devlet de tavþana kaç tazýya tut yaparak darbe ortamý hazýrladý. Sokaklar bölündü, mahalleler bölündü sonunda iller bölünme aþamasýna geldi. On binlerce ölüm, gözyaþý, acý, yýkýlan yuvalar…

12 Eylül 1980 saat sabahýn altýsýnda bir albay, bir teðmen bir çavuþ, iki er, iki sivil kapýmýzýn zilini çaldýlar. Sivillerin içerdekilerin hepsini alalým önerisine albay karþý çýkarak beni Eskiþehir Sýkýyönetim 1. hava üssüne ‘’misafir ettiler’’. Arkasý çok uzun ve dram dolu bir öykü, bu yazýya sýðmaz, kitaplara da sýðmaz… Suçumuz, öðretmenlerin ekonomik demokratik haklarýný savunmak ve demokratik eðitim istemek, eðitimde eþitliði savunmak. Tutuklamalar, iþkenceler, yine idamlar, hapisler ve bir darbe anayasasý. Tam otuz iki yýl. Þimdi hep beraber düþünelim. Bu Cumhuriyette bir sorun yok mu? Aklýma gelmiþken þimdiki iktidarýn yöneticileri de bu Cumhuriyetin çocuklarý, onlara oy verenler baþka ülkeden gelmediklerine göre % 50 de bu Cumhuriyetin çocuklarý ve de Cumhuriyeti yönetiyorlar. Yaþça da benden küçük olduklarýna göre Cumhuriyeti daha iyi kavramýþlardýr belki! Þimdi hangi ‘’Cumhuriyete’’ sahip çýkacaðýz. Hani bir zamanlar ‘’Ýkinci Cumhuriyetten’’ bahsediliyordu herhalde bu Cumhuriyet deðildir sahiplenilmesi gereken Cumhuriyet.

O dönemin ‘’Cumhuriyetçileri’’ bizim yandýðýmýzý görmedikleri gibi bizi sinek gibi ezdiler yok ettiler. Her on yýlda bir Cumhuriyet adýna halkýn tepesine binilirse halkta çýkacak ses mi kalýr? Bizi yok edenler þimdi destek bulamayýnca yakýnýyorlar, belki de bunun sebebi olarak hala bizi gösteriyorlardýr.

Yakýnda ölen Meksikalý yazar, Carlos Fuantes, son romaný, Arzu ve Kader'de ‘’Hukuka, Latin Amerika’da, onu sadece daha fazla ihlal edebilmek için saygý gösterilir’’ diyor. Bu misal, nasýlsa Cumhuriyete, biz de ihlal edebilmek için saygý gösterdiðimize göre, bu zamana dek demokrasi ile taçlandýramadýðýmýz cumhuriyetler yerine yeni bir ‘’Cumhuriyet’’ için ‘’üçüncü Cumhuriyet’’ ifadesi kullansak yanlýþ olmaz kanýmca deðil mi?


Sabahattin ÝZCÝOÐLU

20.05.2012


Son Güncelleme Tarihi: 22 Mayýs 2012 14:18

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.