Ah Ýstanbul vah Ýstanbul

27 Haziran 2013 01:12 / 1489 kez okundu!

 


Ýstanbul’u havadan ilk defa 1979 yýlýnda ÝGD’nin düzenlediði Ekim Devrimi kutlamalarýna katýlmak için gittiðimde görmüþtüm. Ne yazýk ki 34 yýl sonra bu hafta OKAN Üniversitesi'nin tanýtým toplantýsýna katýlmak için hava yolu ile giderken izlediðim Ýstanbul arasýnda daðlar var. Daðlar dediysem sözün geliþi, beton yýðýnlarý var, kel aynak kuþunun baþý gibi kelleþmiþ tepeler, olan yeþillikler arasýnda da utangaçça gizlenmiþ kýrmýzý damlý binalar oluþmuþ. Yere indiðinizde havadan görünen manzaranýn daha somutunu her bölgede, her semtte hem de merkezlerde inadýna yapar gibi betonlaþmaya devam eden inþaatlar, kazýlar var.

Daracýk yollar, trafik karmakarýþýðý ayrý bir sorun. Haydarpaþa, Selimiye Kýþlasý önündeki kepçelerden, vinçlerden bu tarihi yapýlar görülmeyecek halde. Dolmabahçe, Çýraðan saraylarýnýn duruþu, hani kalabalýk bir grupla resim çektirirken boyu kýsa olanlarýn öne çýkýp ben de varým der gibi arkasýndaki yapýlaþmalarla böyle gözüküyordu. 1971 askeri darbesinde Selimiye Kýþlasý'nda tutuklu olduðum dönemde kýþlanýn demir pencerelerinin arkasýndan boðazý izlerken aldýðým tadý, bu haftaki Ýstanbul ziyaretim sürecinde, özgür olarak hem de boðazýn içinde tekne turu yaparken alamadým. O güzelim Üsküdar bitmiþ, hele de Boðazýn ortasýnda kýyýdan 20- 30 metre uzaklýkta Galatasaray Kulübü'ne ait betondan çevrilmiþ kafe-restorana kim izin verdi acaba?

Daha önceki yazýlarýmda da ifade ettiðim gibi Türkiye'de parti ayýrmaksýzýn, her dönemdeki tüm politik görüþlerin yerel yönetim anlayýþý sýfýr hatta sýfýrýn altýnda. Yerel yönetim anlayýþý hala kaldýrým sök kaldýrým yap, imar iznini ona ver buna verme düzeyinde. Hala bu anlayýþ aþýlmýþ deðil. Bir sohbet anýnda Ufuk Eyidil’in söylediði gibi Efes’in kaldýrým taþlarý dokuz bin yýldýr deðiþmeden hala kullanýlýr durumda ama bizim taþlar her iktidar veya yerel yönetim deðiþtiðinde deðiþiyor hem de çok kötü bir þekilde. En son örneðini bu gezide gördüðüm Ýstanbul Kapalý Çarþý'nýn yer zemininde yapýlmýþ deðiþiklikler oldu. 40x40 boyutunda, parlak yer seramikleri ile döþenerek o kadar çirkin bir görüntü elde edilmiþ ki içler acýsý. Bu döþeme çarþýnýn o otantik yapýsýný, doðallýðýný yok etmiþ. Yerler parýl parýl, duvarlar ve tavan yüzyýllýk eski yapý, ayný þey Topkapý Sarayý'nda yapýlmýþ, bütün kemerler Venedik sarýsý parlak yaldýzla ya boyanmýþ ya da kaplanmýþ. Yapý ile o kadar çeliþiyor ki, o tarihi yapýnýn deðerini mimari özelliðini alýp götürüyor, tarihi yapýlarý aðlatýyor. Sözüm ona kim bilir ne paralar harcanarak bu yapýlar restore edildi. Tabiî ki restore edilecek, bakýlacak ama orjanilitesi, estetiði korunarak. Benim bir buçuk günde görebildiðim bu, bir de göremediðim bilmediðim kim bilir neler var? Neler oluyor?

Bizim gibi bu konuda kör cahil insanlarýn bile gördüklerini, bu ülkede bunlarý düþünebilecek mimarlar mühendisler sivil toplum örgütleri yok mu? 40- 50 yýl sonrasý geliþen, deðiþen dünyaya, ülkeye, çoðalan insanlara göre planlar yapýlýp doðayý, tarihi yapýyý bozmadan neler yapýlabileceði tespit edilemez mi? Tüm bu plan ve programlar hazýrlanýrken kitlelerin önerileri, düþünceleri alýnarak, insanlarý ikna ederek yapýlamaz mý? Son Gezi olaylarýndan sonra görülüyor ki yapýlamaz. Çünkü ülkenin ideolojik yapýsý hala feodal düþünce yapýsýnýn etkisinden kurtulamamýþ. Bir kiþi atlar helikoptere buraya cami, þuraya köprü, buraya kýþla, þuraya havaalaný yapýlacak diye emir yaðdýrýr, arkasýndan bu kadar çocuk yapýnýz, kürtaj yapmayýnýz, dinci kinci gençlik önerir gibi fetvalar verirse tüm bunlara karþý çýkanlara da kurþun sýkýlýr, gazlanýr, dövülür ise iþte ancak böyle görüntülü ülke olur. Yalnýz bu tür görüþ ve düþünceler var olan politikacýlarýn çok büyük çoðunluðunda meþrebine ve ideolojisine göre farklý biçimler alsa da özünde ayný anlayýþta olduklarý da ayrý bir konu.

Anlaþýlýyor ki, feodal beylere, feodal aðalara bunlarýn günümüzdeki versiyonu, profesyonel siyasetçilere ihtiyaç duyulmayacaðý, halkýn kendi kendisini yönettiði, çoðunluðun azýnlýðýn çýkarlarýný da koruduðu yönetimlere ulaþmada daha çok yolumuz var. Aklýma gelmiþken Bizim Selçuk’taki ‘’GEZÝ PARKI"na köfteci dükkaný yapmaya kim karar verdi?



Sabahattin ÝZCÝOÐLU


26.06.2013

Son Güncelleme Tarihi: 27 Haziran 2013 01:58

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.