Norveçli faşist Türk faşist - Roni Margulies

30 Temmuz 2011 12:20  

 

Norveçli faşist Türk faşist  - Roni Margulies

Faşist olmak gerçekten zor iş.

Önce, seninle aynı ulusa dâhil olmayan, “aynı kanı taşımayan” herkesten nefret edeceksin.

Bu zaten zor. Dünyada altı yedi milyar insan var, hemen hemen hiçbirini tanımıyorsun, ne yapıp ne ettikleri hakkında hiçbir bilgin yok, ama hepsinin senden kötü, geri, yetersiz olduğuna inanacaksın.

Bu zaten bir miktar salak olmayı gerektiriyor, ama bu kadar da değil. Ne kadar geri zekâlı ve cahil de olsan, zaman zaman bu insanların bazılarının “üstün ırk” üyesi olmamalarına rağmen iyi ve başarılı şeyler, hatta üstün ırktan daha da başarılı şeyler yapıyor oldukları kulağına gelecek. Buna inanmayı reddetmen, bolşevik mason Yahudilerin yalanları olduğuna kanaat getirmen gerek.

Dahası var. Seninle aynı kanı taşıyan ve dolayısıyla “üstün” olması gereken insanların da epey bir kısmından nefret edeceksin. Bunların arasında sosyalisti var, sendikacısı var, üstün ırkın üstünlüğüne inanmayan var, tüm insanları insan oldukları için sevenler var, üstün ırka yakışmayan bin türlü uygunsuz unsur var. “Millî” gibi görünseler de, aslında değiller. Bunlardan da nefret edeceksin.

Vallahi zor. İnsan metabolizması bu kadar nefrete zor dayanır. Ve sık sık olduğu gibi, yamulur.

Bu sorunu aşabilmek, tamamen sevgisiz kalmamak için olsa gerek, farklı üstün ırklara dâhil olan faşistler birbirlerini sever.

Örneğin, Anders Behring Breivik sürekli İngiliz faşistleriyle yazışıyor, haberleşiyor, dostluk edip ortak planlar yapıyormuş.

Ben de en çok buna bayılırım!

Ulan bi karar verin be! Norveçliler mi üstün ırk, İngilizler mi? Hanginiz yönetecek dünyayı?

İngiliz faşistlerinin herifle yazışırken bıyık altından kıs kıs güldüğünü, “Yok yahu, biz eskiden yedi düvele hükmetmişiz, size ne oluyor!” diye mırıldandıklarını tahmin edebiliyorum.

Ama diyelim ki, “Sizde de Viking kanı var, bizde de, siz de üstünsünüz, biz de” diyerek anlaştılar.

Peki, bunlar “Türk kanı” diye bir şey duymamışlar mı? Hiç mi haberleri yok? Nasıl böyle bir gaflet ve dalalet içinde olabiliyorlar?

Faşistlerin zaman zaman uluslararası buluşmaları oluyor, bunlara bizimkiler de gidiyor. (Kendi dışındaki tüm uluslardan nefret edenlerin uluslararası toplantı yapması biraz garip, ama yapıyorlar işte!)

Bu toplantılarda Breivik gibi uzun boylu, sarışın, mavi gözlü faşistler karşılarında kara kuru, kavruk, kara kafalı Türk faşistlerini görünce ne düşünüyor, ne yapıyor acaba?

Bizimkiler “Ne Viking’i lan, zaten Vikingler de Türk’tü” dediğinde, Breivik tüfeğine uzanmıyor mudur? Uzandığında Alman faşistleri giriyordur herhalde araya. Olayı tatlıya bağlıyorlardır. Çünkü Alman faşistleri Türkleri çok sever.

Ve bu sevgi karşılıklıdır. Bizimkiler de Alman faşistlerini çok sever. Nihal Atsız’dan Cevat Rıfat Atilhan’a, Zeki Velidi Togan’dan Alparslan Türkeş’e, Türk faşizminin babaları hep Alman hayranıdır.

Almanya’da faşistler Türklerin oturduğu evleri kundaklayıp “Türk öldürmece” oynarken bunu unutuyorlar nedense. Uluslararası toplantılarda Türk faşistleri de bunu hatırlatmayı unutuyordur herhalde.

Zaten bizimkiler biraz ezik olsa gerek o toplantılarda.

Düşünsenize. Anders Behring Breivik kalkıyor, “Ben,” diyor, “en az 76 tane ateist, solcu çocuk öldürdüm. Ya siz?”

Bizimki kalkıyor, “Biz,” diyor, “Kürtlerin yoğun olduğu Zeytinburnu mahallesinde gösteriler yaptık.”

“Ee,” diyorlar, “sonra? Kaç tanesini öldürdünüz?”

“Vallahi, öldürecektik, ama öldüremedik işte. Bizim ilçe başkanı var, Osman diye bir adam, çıktı, bozkurt işareti yapanların MHP’li olmadığını söyledi. Führer’imiz ‘itidal’ filan dedi. Kafamız karıştı. Birkaç dükkân yaktık, itiştik kakıştık, evlerimize döndük. Bir dahaki sefere inşallah.”


ronmargulies@btinternet.com

Taraf

Son Güncelleme Tarihi: 30 Temmuz 2011 13:35

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0