UYANDIRMA SERVÝSÝ

10 Ekim 2018 10:16 / 1721 kez okundu!

 

 

Sevgili Okuyucularým, bugün gerek birey ve toplum gerek millet olarak karþý karþýya kaldýðýmýz sorunlarýn en temel nedenlerinden birine deðinmek istiyorum. Öncelikle þunu açýkça söylemek isterim ki hepimiz çok derin bir uykudayýz. Küresel Baronun hâkimiyetindeki medya, reklam, moda ve eðlence sektöründen yayýlan büyülerin tesiriyle etrafýmýz kalýn duvarlarla örülmüþtür. Adeta hepimiz kendi hayat kalesinde mahkûm olarak hakikatlerden mahrum kalmýþtýr.

Küresel Baron ile ne kastediyorsun, bize masal mý anlatýyorsun diye soracak olan dostlara durumu þöyle açýklamak isterim...

 

****

 

UYANDIRMA SERVÝSÝ

 

Sevgili Okuyucularým, bugün gerek birey ve toplum gerek millet olarak karþý karþýya kaldýðýmýz sorunlarýn en temel nedenlerinden birine deðinmek istiyorum. Öncelikle þunu açýkça söylemek isterim ki hepimiz çok derin bir uykudayýz. Küresel Baronun hâkimiyetindeki medya, reklam, moda ve eðlence sektöründen yayýlan büyülerin tesiriyle etrafýmýz kalýn duvarlarla örülmüþtür. Adeta hepimiz kendi hayat kalesinde mahkûm olarak hakikatlerden mahrum kalmýþtýr.

Küresel Baron ile ne kastediyorsun, bize masal mý anlatýyorsun diye soracak olan dostlara durumu þöyle açýklamak isterim. Benim için tüm insanlarýn beyinlerindeki düþünce merkezlerini felç etmeyi, deðerlerini yok etmeyi ve birer tüketim robotuna dönüþtürmeyi amaçlayan mekanizmadýr. Küresel Baron, insanlýk tarihi kadar eski olan gizli, karanlýk örgütlere dayanan dev þebekelerden oluþmaktadýr. Tüm Dünyayý siyasi, askeri, ekonomik, güvenlik, gýda ve saðlýk örgütleri, çok uluslu þirketleriyle kaplayan devasa bir örümcek aðdýr. Hedefi, tek din ve tek dile dayanan ve göstermelik bir Devletin hâkimiyetindeymiþ gibi görünen Tek Dünya Devletidir.

Zihnimize baþkalarý tarafýndan kodlanan – anne baba, öðretmen, akranlar ve toplum vb. – ve yýllar geliþtikçe kemikleþen kalýplara göre yaþýyoruz. Hayatta kalma dürtüsüyle yemek, içmek, barýnmak ihtiyaçlarýmýz odaklanýyoruz. Bu basamakta tatmin olduktan sonra kabul görme, anlaþýlma, sevilme, onaylanma vb temellere dayanan sosyal ihtiyaçlarýmýz karþýlama peþine düþüyoruz. Ancak psikolojik ve sosyal zaaflarýmýzý derinlemesine bilen Küresel Baron, bu noktada devreye giriyor. Ýcat ettiði ekonomik sistemle bizi büyük ödülü almak için yarýþan bir maymuna dönüþtürüyor. Nasýl mý? En derin korkumuz olan ölüm korkusunu tetikleyerek… Ýnsanýn en büyük korkusu ölmektir. Bu yüzden psikolojik savunma mekanizmalarýný kullanarak ölümü bastýrýr, unutur ve bilinçaltýnýn derinliklerine iter. Sanki hiç ölmeyecekmiþ gibi yaþar. Bu bakýmdan insan belirsizlikten korkar ve hayatýnýn her anýný programlamaya, planlamaya çalýþýr.

Küresel Baron, insanlarý önlerine türlü uyuþturucular sürerek derin uykuda tutar. Derin uykuda olan bireylerde yapay bir kesinlik duygusu oluþturur. Bunu saðlamak için insanýn baþýna sorunlar, dertler açan ve felaketler getiren sahiplenme arzusunu canlý tutar. Sahiplenme hýrsý körüklenen insana, daha çok yiyeceðe, daha çok giyeceðe, daha çok eve, daha çok arabaya, daha çok servete, daha saðlýklý bir yaþama sahip olmasý aþýlanýr. Zaten Kapitalizmin rekabet yaðmuru altýnda bireycilik bataðýna saplanan insan, ötekiler olarak damgaladýðý diðer insanlardan daha fazlasýna sahip olmak için amansýz bir yarýþa girer. Bu noktada Küresel Baronun büyük korku oyunu baþlar. Seçkinler olarak gördükleri küçük bir azýnlýk dýþýnda tüm insanlarý kaybetme korkusuyla tehdit ederler. Zaten sahiplenme arzusu, kaybetme korkusundan beslenir. Kaybetme korkusu olan, bunu daha çok sahiplenmeyle bastýrmaya çalýþýr. Ýþte bu yüzden Sistem kurduðu korku imparatorluðuyla insanlarýn algýlarýyla oynayarak onlarý tüketim kölesi haline getiriyor. Tek Dünya Devleti Projesi gereðince Küresel Baron tüm ülkelerin içini boþaltarak çökertmek için bir sürü araç kullanýyor. Bunlarýn arasýnda terör, hedef ülkede iç çatýþmalar, darbe, ekonomik ve mali kriz, biyolojik ajanlarla oluþturulan salgýn hastalýklar, kýsýrlaþtýrma, gýdada tekelleþme vb gibi yöntemler var. Tüm bu yöntemler insanda korku mekanizmalarýný harekete geçirerek temel güvenlik duygusunu yok ediyor. Dýþ Dünyanýn güvensiz, kaotik bir yer olduðu algýsýný oluþturuyor. Böylece insan maruz kaldýðý uyuþturucularla derin bir uykuya yatýyor. Dijital teknolojinin nimetleri sayesinde algýlarýyla hýzla oynandýðý için sanal bir hayatýn içerisine sürükleniyor. “Hazzý iste ve acýlarý ertele” gibi basit bir psikolojik gerçeðin zehre dönüþtürülmesiyle birey zevk odaklý bir hayat yaþamaya baþlýyor. Günümüz Dünyasýnýn ürün bolluðu ve zenginliði içinde ölümsüzlük hezeyaný içinde benmerkezci bir hayat sürüyor. Ýþin trajik yaný gerçeklikle baðý kopan ve Küresel Sistemin bir kobayýna dönüþen insan, daldýðý uykuyu gerçek zannediyor. Ýhtiraslarý, hevesleri ve hýrsýyla “Önce Ben Gelirim,” diyen bir zavallý olduðunun farkýnda bile olmuyor.

Günümüzde ülkelerin nüfuslarýnýn çoðu bu tür insanlardan oluþuyor. Küresel Baron, derin uykuda olan halklarda istifade ederek sinsi senaryosunun aþamalarýný birer birer sahneye koyuyor. Siyasi, ekonomik, finansal, kültürel ve dini açýdan bir mahkûm haline gelen toplumlarý avucunun içine kolaylýkla alýyor. Zaten basitçe düþünürseniz hepimiz en azýndan cebimizde taþýdýðýmýz kredi kartlarýyla Dünya Tefecilik Sistemine borçluyuz. Ve daha da hazin olaný para diye övündüðümüz kâðýt parçalarýnýn altýn karþýlýðý olmadýðý için Sistemin zindanýnda yattýðýmýzdan haberimiz yok.

Memleketimizde Küresel Sisteme kaçýnýlmaz olarak entegre olduðu için toplum büyük ölçüde uyuyanlardan oluþuyor. Halen büyük bir siyasi ve ekonomik mücadele yürütüyoruz. Küresel Baron’un Türkiye’yi ele geçirme ve iþgal hamlesini 15 Temmuz’da durdurup püskürttüðümüzden beri mücadeleyi deðiþik cephelerde sürdürüyoruz. Bakýn bu açýkça Ýkinci Ýstiklal Harbimizdir. Sürdürdüðümüz beka mücadelesini zaferle taçlandýrmamýzýn birinci þartý, uyandýrma servisi vererek insanlarýn gözünün açýlmasýna katkýda bulunmaktýr. Devletimiz Baþkanlýk Sistemini biraz da erkene alarak Küresel Baronu yavaþlatma ve durdurma yolunda önemli bir hamlede bulunmuþtur. Artýk iþ biz vatandaþlara düþmektedir. Hepimiz Devletimizin aðýr yükünü omuzlamak zorundayýz. Bunu uyandýrma servisine destek vererek gerçekleþtireceðiz. Ancak iþimiz önce kendi uyanýþýmýza aðýrlýk vermek olacaktýr. Çok karmaþýk çözümler deðil, basit tedbirler bile uyanmamýzý baþlatabilir. Ýhtiyaç fazlasýný tüketmemek ve gerçek ihtiyaçlarýmýz tespit etmek bile çok önemlidir. Çünkü reklam sektörü, isteklerimizi bize ihtiyaç gibi algýlatarak lüks tüketime güle oynaya sürüklemektedir. Böylece statü sembolü gibi gösterilen rezidanslarý, arabalarý, akýllý telefonlarý, tabletleri, bilgisayarlarý satýn alarak borçlanýyoruz. Küresel Vampirin güçlenmesine hizmet ediyoruz. Ýhtiyacýmýz kadarýný tüketirken, marka baðýmlýlýðýndan kurtulabilir ve iþlevi olan ürünü seçebiliriz. Bu bile sömürü üzerinde yükselen ve tüm varlýklarýmýza göz diken Sistemi tehdit etmeye yeter. Uzun bir süreliðine gözlerimizi televizyona ve sosyal medyaya kapatmak, bizi kirli bilgi depolamaktan korur. Zihin zehirlerimizi boþaltmayý ve sevdiklerimizle saðlýklý iletiþim kurmamýza yol açar. Zihnimizle Küresel Vampir arasýndaki kablolarý koparmak gözümüzü dýþ dünya yerine iç âlemimize çevirmekle gerçekleþebilir. Kablolarý zayýflatan ve kopartan birey, tüm bildiklerinin koca bir yalan ve hiç olduðunun farkýna sezgisel olarak varabilir. Uyanma deneyimi, kelimelere dökülemez ancak hislerle ifade edebiliriz. Belki de bunun bir ölçüsü çoðunluðun tüketim kalýplarýndan, tercihlerinden ve zevklerinden giderek ayrýlmanýzdýr. Bu þekilde uyanýp duvarlarýnýzý aþarsýnýz.

Kendi uyanýþýmýz bireycilik bataðýndan kurtulmamýzýn da bir iþaretidir. Ailemizden baþlayarak, yakýn ve uzak çevremiz sorumluluk alanýna girer. Unutmayalým esareti reddeden, hürriyet ve istiklal için yanýp tutuþan bir milletin fertleriyiz. Týpký Ýstiklal Harbinde olduðu gibi 15 Temmuz’da da baðýmsýzlýk ve özgürlük için milletçe büyük bir uyanýþ yaþadýk. Bu uyanýþýn kalýcý olmasý için büyük bir çaba göstermek zorundayýz. Her þeyden önce Dünya’ya “Kendimizi Bilmek” için getirildiðimizin farkýna varýr ve millet olarak bize yüklenen Ýlahi Görevi keþfedersek bu uyanýþ dalga dalga yurdun dört köþesine yayýlýr. Yurdumuzdan baþlayan uyanýþ tüm Dünya’nýn ezilen ve sömürülen halklarýna ulaþabilir. Milletimizin uyanan bireyleri hem yurdun her köþesine hem de Dünya’nýn doðru yerlerine giderek diðer uyuyanlara uyandýrma hizmeti vermelidir. Her uyanan, kendini gönüllü bir nefer gibi çalýþmaya adarsa sonuç uzun vadede etkisini gösterecektir. Elbette uyanan bireylerin sayýsý, daima uyuyanlardan daha az olacaktýr. Etki alanýmýza giren her insaný kazanmak, uyandýrmak Küresel Vampirin besin kaynaklarýný azaltarak zayýflatmak demektir. Ancak bu þekilde tüm insanlýða hizmet etmenin manevi zenginliðine kavuþmuþ oluruz.

 

Murat ÞAÞZADE

09.10.2018

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.