Yedi ölümcül kitap

31 Aralýk 2011 09:05 / 2071 kez okundu!

 


Havalar bir ýsýnýp bir soðuyor. Ýzmir sabah serin öðlen sýcak akþamüstü kasvetli ve yaðmurlu, benim içsel dünyam gibi karmakarýþýk. Harfler savruluyor dört bir yanýma, ben ilk defa havada asýlý harflerden kelimeler, kelimelerden cümleler kurmak istemiyorum.

Çalýþma odam okunacak kitaplar ve yazmam için sýk sýk önümü kesen harflerle dolu. Hepsini görmezlikten geliyorum. Nâzým’ýn dizelerine benzer bir dize geçiriyorum içimden, “Çok yorgunum beni beklemeyin harfler” diyorum. (Þiirin orijinali "Çok yorgunum, beni bekleme kaptan"…)

Bu aralar uzun cümleler kurmak istemiyorken kýzým salondan avazý çýktýðý kadar baðýrmaya baþladý. “Babaaaaaaa, kibir ne demek?” Þaþýrmýþ bir þekilde kýzýmýn ilginç diyaloglarýnýn içinde buluyorum kendimi. Altý yedi saniye sonra ikinci bomba geldi. “Babaaaaaaaa, hýrs ne demek?” Hemen arkasýndan hiç soluksuz diðerleri geldi. “Babaaaa, oburluk, þehvet, kýskançlýk, tembellik, öfke ne demek?" Sanýrým kýzýmýn birinci sýnýfý bitirip ikiye geçtiðini hatýrlatmama gerek yok. O artýk bir okur-yazar. Bu sorularý neden sorduðunu anlamýþtým. Kafamý odamýn kapýsýndan dýþarýya uzatýp, “Onlarý bana getirir misin” dedim. Þaþkýn bir ses tonuyla “Hepsini mi” diye sordu. Uzun bir “Eveeeeettttt” ile karþýlýk verdim. Birkaç dakika sonra oflaya puflaya odaya daldý. "Alýr mýsýn, çok aðýr" dedi. Doðan Egmont Yayýncýlýk altýnda Dex yayýnlarýndan çýkan yedi ölümcül günahý anlatan yedi kitabý çalýþma masamýn üzerine býraktý. Ben sorduðu sorularý cevaplamaya hazýrlanýrken o her zaman ki güleç yüz ifadesiyle “Sana bir þey sorabilir miyim?” dedi.

"Sen hangi kýzlarý seviyorsun?"

"Ne sorduðunu anlayamadým."

"Zayýf kýzlarý mý? Þiþman kýzlarý mý seviyorsun?"

"Karakterli kýzlarý seviyorum."

"Krakerli kýzlar mý… ??? Kraker yiyen zayýf kýzlarý mý seviyorsun…"

... :)

Bir an sessizlik oldu. Ben öylece bakakaldým. Kitaplarý masanýn üzerinden aldým. Sorularý cevaplamak için döndüðümde kýzým odada yoktu. “Kýzým sorular” demek üzereydim ki, “Büyüklerin kitaplarýný merak etmiyorum. Ben kendi kitaplarýmý okurum” dedi.



"Yedi Ölümcül Günah"ý anlatan Brad Pitt ve Morgan Freeman’in oynadýðý “Seven-Yedi” filmini izlemeyen yoktur. Yedi Günah son derece çarpýcý bir þekilde anlatýlmýþtýr. "Þeytanýn Avukatý" filminin son sahnesinde, Al Pacino kameraya döner ve “Kibir en çok sevdiðim günahtýr” der. Yine "Scarface" filminde Hýrs’ý anlatan þu diyalog beni çok etkilemiþtir.

“Býrakalým artýk bu iþleri, bak her þeyimiz var.”

“Hayýr, henüz her þeyimiz yok”

Bizler günahlarýmýzý hep cebimizde taþýyoruz. Yeri geldiðinde çýkartýp alsana KÝBÝR, alsana HIRS, al sana ÖFKE diyoruz karþýmýzdaki insana… Bunlar hep ceplerimizde, peki kalbimizde taþýdýklarýmýz… Duygularýmýz, piþmanlýklarýmýz, sevgilerimiz… Onlar hep keþkelerden sonra aklýmýza geliyor.

Sekiz yaþýndaki bir çocuðun saf kalbine sahip olabilir misiniz? Olamazsýnýz… Çünkü bizim gibi büyükler onlarý kirletti… Çünkü biz büyükler önce kendi hýrsýmýza, öfkemize egomuza yeniliyoruz. Nasýl mý?

“Canýn sýkkýn gibi”

“Annem söylemedi mi?”

“Neyi?”

“Matematikten 4 aldým”

“eee ne olmuþ?”

“kýzmayacak mýsýn?”

“Neden kýzayým?”

“Ne bileyim ben… Aslýnda nottan anlamýyorum ama Ayþe’nin babasý 4 aldý diye kýzmýþ”

“Üstelik 4 iyi bir not”

“Ooooh rahatladým. Gerçi annem de, baban öyle þeylere kýzmaz demiþti”


Sevgili okur Küçük Ýskender’in dediði gibi bu saatten sonra size beni terk etmek yakýþýr.


Ýyi okumalar,


Murat ÞAHÝN

31.12.2011


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.