Þiddet ve seks

09 Nisan 2015 15:33 / 1907 kez okundu!

 

 

Þiddete meyilli toplumlarda, özellikle Ortadoðu ve Müslüman ülkelerde cinselliði yaþamama sorunu var. Düzenli seks yapmayan insanda beyin rahatlamadýðý için sinir ve gerginlik uç noktada seyreder. Düzenli seks yapamayan bireylerde kadýn olsun, erkek olsun baþ aðrýsý, görme bozukluklar, agresif bir kiþilik, psikolojik sorunlar yaþanýr.

Müslüman ülkelerde bir çok kadýn ömründe bir kez olsun orgazm olmadan yaþama veda edip gitmektedir. Ortadoðu toplumlarýnda  orgazmýn ne olduðunu hiç bilmeyen, hiç yaþamayan kadýnlar mevcut. Cinselliði özgürce doyasýya yaþamayan müslüman ülkelerde kadýn özgürlüðünden bahsetmek te mümkün deðil maalesef. Ortadoðu erkeði ve kadýnýnýn þiddete eðilimli ve gergin oluþunun altýnda yatan sebeplerden en önemlisi  cinsel anlamda tatminsizlik yatmaktadýr. Asýrlardýr hep günahtýr, ayýptýr, duvarlarý örerek toplum olarak cinsel hazdan uzak tutulmuþuz. Ondandýr cinsel açlýðýmýz.

Müslüman erkeklerde sünnet olayý da cinsel zevk alýmýný azaltan bir iþlemdir. “Sünnet” adý üstünde sünnettir. Farz deðildir. Penisin en haz alan uç et parçasý alýnarak daha çocukken cinselliðe bir darbe vurulmaktadýr. Allah’ýn yarattýðýna kusur bulup kesmek ne derece doðrudur? Ondan sonra da Ýslamýn cinselliðe koyduðu yasaklar devreye girer, örneðin oral seks yasak, mastürbasyon günah, anal seks haram, açýk havada aya, güneþe karþý seks günah. Yan yatarak seks saðlýða zararlý. En uygunu “kadýn dizlerinin üstünde erkek arkada olacak” diyor imam-ý Gazali Hazretleri...

Yasaklar daha da sýralanýyor günlere ve gecelere kadar iniyor. Örneðin kadir gecesi yada bayram gecesi kadýn hamile kalýrsa doðacak çocuk özürlü olur gibi... yasaklý gün ve geceleri de tek tek sayarsak geriye pek bir þey kalmýyor zaten. Durum rahmetli Kemal Sunal’ýn filmindeki gibi Çarþamba çarþafa dolanýr, Cuma mübarek gün, Salý sallanýr, Perþembe periþanlýk v.s  Bir tek pazartesi kalýyor misali..!

Dinden sonra da yasaklayýcý feodal gelenekler devreye giriyor. Bütün bunlar yan yana gelince toplum cinselliði yaþayamýyor. Hücreler rahatlamayýnca, hormonal dengesizlikler baþ gösteriyor. Geriye tatmin olmamýþ azgýn bir nesil kalýyor. Ondan saldýrýyor, tecavüz ediyor ve öldürüyor. Sapkýn iliþkiler baþ gösteriyor. Hayvanlarla seks, hemcinsleriyle seks gibi tercihler yaþanýyor. Ve bakýþlar yoldan geçen bir kadýnýn poposuna kitleniyor, laflar atýlýyor ve kavgalar yaþanýyor. Erkeklerin kendi yanlýþlarýna kýlýf olarak söyledikleri “Ýki bakmak bir yapmaktýr” gibi ilkel söylemler argoda bolca yer  alýp gidiyor.

Bizleri büyüten kadýnlarýmýz cinselliði tüm gerçekliðiyle anlatacaklarýna bizi leyleklerin getirdiðini yalanýyla uyutmaya çalýþýyorlar. Oysa bir insanýn cinselliðini yaþamasý ekmek ve su gibi gerekli ve normal bir ihtiyaçtýr. Aslýnda cinsellik halkta objektif ve sansürsüzdür. “Ayýp” gibi ifadeler burjuvazi icadýdýr. Avam dediðimiz köylü halk tabanýnda cinsellik gerçeði daha doðaldýr. Öyle ki bu durum þarkýlara, türkülere, manilere ve fýkralara kadar sansürsüz bir þekilde yansýmaktadýr. Ancak zamanla din, gelenekler ve burjuvazi söylemleri yasaklarý da beraberinde getirmiþtir.

Bir arkadaþýmýn bana anlattýðý anektodu dikkatlerinize sunmak istiyorum;  “Ýki kadýn partnerimizle beraber bir gece geçirdik. Yeme içme faslýndan sonra odalarýmýza geçtik. Bir süre sonra arkadaþýn odasýndan sesler geldiðini duyduk. Ne oluyor diye sorunca kadýn ýþýðý yakarak seviþmek istemiþ. Arkadaþým ise karanlýkta seviþmek istiyor. Neden sonra ýþýkta seviþme yoluna gitmiþler. Arkadaþým yanýma geldiðinde gözlerinin dolduðunu gördüm. “Ne oldu” diye sorunca, “Ben ilk kez bir kadýný çýplak gördüm. Ne güzelmiþ kadýn bedeni. Iþýkta seviþmek ne hoþmuþ” dedi. “Ýyi ama senin iki çocuðun var, evlisin” deyince, “Annem-Babamla birlikte yaþýyoruz. Ýki oda bir salon, onlar duymasýnlar diye karanlýkta yorganýn altýnda kan ter için birkaç dakikada bitiriyoruz. Nerede bu rahatlýk, bu güzellik” demez mi..! Böylesi gerçeklikler de þartlar va yaþam tarzýndan dolayý cinselliðe bir baþka engel unsuru olarak önümüze çýkýyor. ..

Düzenli olarak cinselliðini yaþayan insanlarýn zekasý daha iyi çalýþýyor. Daha çok üretiyor ve mutlu bir evlilik sürdürüyorlar. Yatakta mutlu olmayan çiftler bir müddet sonra ayrýlmak durumunda kalýyorlar. Mutluluk yatakta bitiyor. Yatakta mutlu olan çiftler ömür boyu saadete kucak açýyorlar. Sabah beyin hücreleri rahatlamýþ uyanan bir insanda öfkenin stresin ve gerginliði esamesi kalmaz. Ne eþi ile kavga eder, ne çocuklara baðýrýr ne de baþkalarýyla dövüþür. Düzenli seks yaþamý olan insanda yaþama sevinci geliþir ve insanlara olan sevgisi artar. Gidip baþ kesmez. Saðlýklý bir bedene, merak eden, araþtýran, üreten  saðlýklý düþünen, bir beyine sahip olmanýn yolu da düzenli bir cinsel yaþamdan geçer.

Cinselliðini sýnýrsýz ve özgürce yaþayan toplumlarda kavga dövüþ görülmez. Örneðin Hollanda'da sokak ortasýnda tabancayý çekip adam vuranlara rastlamazsýnýz. O durum bize hastýr..! Cinsel açlýk, cinselliðe gem vuran Türkiye ve Ortadoðu ülkeleri gibi üçüncü sýnýf dünya ülkelerinde had safhalardadýr. O sebepledir ki; bu tip ülkelerde þiddet, tecavüzler, savaþlar bitmek bilmez...

 

Murat AKKUÞ

02.04.2015, Iðdýr

 

Son Güncelleme Tarihi: 09 Nisan 2015 15:57

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.