İlkokula başlamak için 60 ay yetmez

12 Mart 2012 22:56 / 2181 kez okundu!

 


4+4+4 formülüyle gündeme getirilen ve okul sistemini yeniden düzenleyen yasa tasarısı kavga görültüyle Meclis genel kuruluna gönderildi. Bu arada yasanın bilinmeyen kimi tarafları da netleşmeye başladı. Örneğin ilk, orta ve lisenin (12 yıl) zorunlu olacağı açıkça söyleniyor. Bakalım genel kurulda nasıl bir şekil alacak?

Bundan önceki yazıma (4+4+4=12 etmez, çünkü…) epeyce olumlu-olumsuz tepki veren oldu. Öncelikle söylemeliyim ki ben burada bir “eğitim sistemi” tartışması yapmıyorum. Onu ayrıca yaparız. Benim yaptığım ülkeyi yönetenlerin yaptıkları hakkında görüş bildirmek. Yani sistem içi bir tartışma. Yazdıklarıma katılanlara da, “keşke bu kadar basit olsaydı” diye küçümseyenlere de teşekkür ediyorum.

Keşke bazı eğitsel değişkenler ve eğitimden beklentiler anlamında; ilkokullar 5 yıl iken durum neydi, 8 yıl olunca durum ne olmuştur, tartışması yapılabilseydi. Keşke bu yeni tasarı –tartışma- topluma ve nispeten uzun bir süreye yayılabilseydi.

Keşke “28 Şubatın son tortusunu da temizliyoruz” (Başbakan), gölgesinden kurtulabilseydi tartışmalar. Ve keşke, 8 yıllık kesintisiz eğitimin 28 Şubatçıların icadı olmadığı, 1973 Eğitim Şurasının “tavsiye kararı” olduğu ve 24 yıl uygulanmamakta diretildiğini birileri hatırlatsaydı; ve 1997 yılında “TSK partisi”nin “İmam Hatiplerin orta kısmının kapatılması”nın bir maymuncuğu olarak bu “tavsiye kararı”na dört elle sarıldığı – yoksa çok sevdikleri için değil- hatırlanabilseydi.

Şu anda yapılan değişikliklere belki katkısı olur diye görüş bildirmeye devam ediyorum.

1. Okulöncesi eğitim ile ilgili bir önceki yazıda söylediklerimi aynen tekrar ediyorum. Mevcut tasarıda henüz “okulöncesi eğitim zorunluluğu” yok. Üstelik son 10 yılda (AKP dönemi) bu alanda içeriği bir yana, çocukların okul öncesi eğitimden yararlanma oranında ciddi olumlu büyüme olmuştu. Bu kazanım bir kenara atılamaz, atılmamalı.

Aslolan yaşam boyu eğitimdir. Asıl soru, öğrenmeyi nasıl bir zevk haline getirebiliriz? Sorusudur. Bu sorunun yanıtını ararken erken çocuklukta öğrenme hevesini oluşturmak, çocuğu geleceğe dönük heveslerle donatmak değerlidir. Çünkü biliyoruz ki insan beyninin en hızlı gelişimi 0-3 yaş ve 0-7 yaş arasında oluyor. Yine biliyoruz ki, temel beceriler bu dönemde oluşuyor ve yeteneklerimiz ortaya çıkıyor. Bu bakımdan okulöncesi eğitim desteklenmeli, geliştirilmeli, mutlaka yatırım yapılmalı.

2. Yine yasayla bağlantısı bakımından söylemeliyim ki, 60 ayını doldurmuş çocuk ilkokula başlamamalı. Bunun için 72 ayın dolması beklenmelidir. Neden?

A - 60 Ay uygulaması ülkemizde denendi. Avni Akyol Milli Eğitim Bakanıyken 10 ilde pilot (bunlardan biri İzmir’di) uygulaması yapıldı. Sonuç hüsrandı. İlerleyen sınıflarda bu çocuklar çok zorluk çekti. Ve birçoğu ilerleyen yaşlarda sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldı. Çünkü sorun yalnızca çocuğun bilişsel gelişimi boyutuyla sınırlı değildi.

B - Okul, hele de İlkokul “tek başınalıktır”. Okul, “sosyal arenadır”.(Yankı Yazgan) Bu arena çok çatışmalı bir alandır. Tek başına bu çatışmalı sosyal arenada çocuk, “deniz dalgalarıyla mücadele eden yelkenli gemi kaptanı gibidir”. Burada toplumla ilgili yargılarımız oluşur. Bu arenanın sorunlarıyla baş etmek, belli bir gelişimsel olgunluğu gerektirir. Olgunluk eşiği, diyebiliriz buna. Olgunluk ise, bütünseldir. Yani çocuk öz bakım yönünden yeterli olacak ki, kendini toparlayabilsin, tuvaletini yardımsız yapabilsin vb. Motor gelişim bakımından yeterli olacak ki kaleme hakim olabilsin, el göz eşgüdümü-el beyin eşgüdümü sıkıntısı çekmesin. 40 dakikalık ders saatinde 20-24 dk (parça parça toplam olarak) dikkat toplama becerisine ulaşmış olsun. Bir başka boyut ise, sosyal – duygusal alanla ilgili olandır. Bu alanın bazı eksenleri vardır ki, yalnızca ilkokulda değil, yaşamımız boyunca işimize yarayan önemdedir. Örnekse, iletişim kurma becerisi, kendini kontrol (dürtü kontrolü) becerisi, gerçek ile fanteziyi ayırabilme becerisi gibi. Ve tabi kendini ifade edebilme, dil becerisini ve özgüven yeterliliğini de ekleyelim. İşte bu olgunluk eşiği 7 (yaştır), yani 72 ayını doldurmuş olmaktır. Ve bu teknik bir meseledir. Meclis genel kurulunun mutlaka bileceği bir iş değildir. Ama MEB yetkililerinin mutlaka bildiği, bileceği bir şeydir. Buna rağmen 60 ay ısrarını anlamak mümkün değildir.

Şahsen 60 aylık çocuğumu ilkokula başlatmazdım. Bedeli ne olursa olsun öderdim ve başlatmazdım. 30 yıllık deneyimimle gördüm ki, 60 aylıkken ilkokula başlayanlar yığınla sıkıntı çekiyor, kimileri ciddi travmalar yaşıyor.

Umarım Meclis genel kurulunda ilkokula başlama şartı, “72 ayı doldurmuş olmak” şeklinde değiştirilir.


Muammer SAKARYALI

12.03.2012

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
31 Mart 2012 17:13

kocakaya

Sayın Hocam!

Tespitleriniz, daha doğrusu yazınız harika ama tasarı kanunlaştı.

Saygılar sunuyorum...
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.