MOSKOVA/ Pervin MISIRLIOÐLU

11 Ocak 2007 13:24  

 

MOSKOVA/ Pervin MISIRLIOÐLU

GEZÝ-YORUM / MOSKOVA



Rusya topraklarýnda Kirilce yani Rusça bilmemek, benim kadar geveze birinin baþýna gelebilecek en kötü þey. Bu gezi hem saðýr hem dilsiz benim için. “Hadi bizim dalgýnlýðýmýza geldi atladýk Kiril Alfabesi’ni”, “onlar da bir gram Ýngilizce yok” diye diye geldik Moskova’ya.

Ama bu öyle kolay olmadý.


St.Petersburg’ tan Moskova’ya yataklý trenle geçmeye karar verdik. Çünkü oralarda iç hat uçuþu yapmaya korkuyorduk. Gece Petersburg Tren Ýstasyonu’nunda beklemeye baþladýðýmýzda, çuf çuf gitmenin, pýr pýr uçmaktan daha iyi olacaðýný sanýyorduk elbette.

Kýrk katýr mý kýrk satýr mý? Gibi bir þey bu. O trene binebilmenin bile hüner sayýlacaðý izdiham ortamý bize bir cezalandýrmaydý sanki durduk yerde. Ýlk planda çýkan sonuç rehbersiz Rusya, asla!
Üstüne üstlük trenle ufak ufak taþýnmaya çalýþan bir entel Rus kýzý bana yerde duran eþyalarýný da teslim edince iþ iyice çýðýrýndan çýktý. Ýnanamýyordum ama Ýngilizce bilir olmasý benim “çýkarcý” yanýmý etkiliyordu. Kabul etmez olaydým, kendi sorumluluðumuzun sorunlarý yetmezmiþ gibi elin bavullarýna, bu hengamede göz kulak olmak resmen iþkence…
Sonuçta onca keþmekeþin içinde hart hurt bir kondüktör gözetiminde 1.mevki yataklý kompartýmanýmýza yerleþtiðimizde artýk uyuma zamanýydý.Ýçerisi normaldi demek istesem de kötüye yakýn durduðunu bence bilseniz iyi olur. Yataklarýn üzerinde ütülü, kolalý örtüler koyulmuþ olduðunu görünce “kendimi çok þanslý gördüm” ama þeytanlýk bu ya þöyle bir döþek bölümünü inceleyeyim dedim üst üste serilmiþ kirli çarþaflarýn ve döþeðin varlýðý bana yetti. Sabaha kadar gözümü kýrpmadým.


Sabahleyin trenden inebildiðimiz için daha görmeden Moskova’yý çok sevdim. Güneþli güzel bir gündü ayný zamanda. Doðruca M. Gorki Bulvarý, meþhur Tverskaya Caddesi üzerindeki Hotel Mariott ise beklentilerimizin çok ötesindeydi. Çok güzeldi. Zaten sokaklardaki insanlarýn kýlýk kýyafeti, yürüme þekli bile daha bir deðiþmiþti. Baþkent Ankara’da gibiyiz.

Öyle umutsuzdum ki otelin güzelliði bizi tekrar heyecanlandýrmýþtý. Valizlerimizi odaya býraktýktan sonra hemen dýþarý çýktýk. Ve otelimizin yakýnlarýnda Vezzali Cafe’de karýþýk , taze sýkýlmýþ meyve suyu, tost ve pasta ile çok güzel bir kahvaltý yaptýk.

Tverskaya Caddesi’nden aþaðýlara doðru yürüye yürüye Kýzýl Meydan’a ulaþacaktýk.
Moskova Metro’sunun dillere destan güzelliðine raðmen biz yer altýna inmemeyi tercih ettik. Ne olur ne olmaz. Size bir tek örnek vermek istiyorum dil problemimizin anlaþýlmasý için. O þiirsel dilleri ile “tek yön” demek istiyorlar mesela “oýhoctopohhe eýbnkkehne” diye bir þey çýkýyor ortaya. Üstelik yukarýda size yazmaya çalýþtýðým ý’lar, k’lar, n’ler için klavyemde yetersiz kaldýðýmdan ters “n” ya da sýrt sýrta “k” yaratamadým. Ne kadar abuk durumlara girilebileceðini varýn siz hesabedin.
Elbette farklý bir süreçten geçiyor Rusya. Oradaki elit ve güzide hayatlarýn varlýðý þüphe götürmez. Dünyanýn en büyük þaheserleri de yine o coðrafyalardan çýktý. Ancak yaygýn bir kültürel belirsizlik yine de gezen insanýn canýný sýkýyor.

Aþaðýlara doðru ilerlerken binalarýn da daha derli toplu, biraz daha bakýmlý olduðunu gördük.
Petersburg’daki dünya güzeli Baltýk kýzlarýnýn pek çoðu burada ortalarda gözükmese de, ara ara uzun çelik topuklarýn, çýk çýk seslerini yine de duyabiliyoruz.

Kremlin Sarayýna giremedik. Saatini tutturamadýk. Ama Lenin’in Mozele’si ve Kýzýl Meydan bütün haþmeti ile gözlerimizin önüne serildi.

Meydan ve caddeler o kadar büyük ki, Tverskaya Caddesi’nde karþýdan karþýya geçmek yarý intihar giriþimi bile sayýlabilir. Hep diyorum ya , bizim ülkemizde, sizin karþýya geçmek gibi bir niyetinizi fark ederlerse sevgili þoför arkadaþlarýmýz, fren yerine gaza basýyorlar. Telaþ etmeyin bu konuda yarýþýrýz bile rus komþularýmýzla. Yayayý tümden ortadan kaldýrma çalýþmalarý bir de geniþ bulvarlarla desteklenince vay halinize…

Meydanlarýn görkemi anlatýlacak gibi deðil.



Bir de Rusya’nýn her tarafýnda yaygýn bir gelenek varmýþ ki biz o iþe gözlerimiz ve kameralarýmýzla þahit olduk. Mesela bir hafta içinde yüzlerce sokak düðününe rastladýk. Bu adamlar sokakta evleniyor. Meydanlarda, anýtlar önünde ve þampanyalarla. Yalnýz onca gelinden neredeyse gerçek anlamda tam bir güzeline rastlayamadýk. Yani Petersburg’daki, sokaklarda rastladýðýmýz top modelden daha top olan güzelim rus kýzlarý evlenmiyor da yine çirkin þansý mý yaþanýyor diye düþünmekten kendimizi alamadýk?

Bir ara ciddi bir yaðmur yaðdý Kýzýl Meydan’ da oturacak ve yiyecek garantili bir þeyler aradýk. Hiç ummazsýnýz ama “asla asla dememelisiniz” Mc.Donalds’ a girmek için çooook zorlandýk. Çünkü en “in “ yer orasý.

Rusya kýrsallarýnda da turistik meydanlarýnda da tekne ile saatlerce dolaþtýk. Bol bol fotoðraf çektik.

Olaðanüstü bir maðazanýn Türkler tarafýndan restore edildiðini öðrendik. Oranýn adý GUM. Kýzýl Meydan’ýn saðýnda. Ayný zamanda o büyük meydanýn en þýk kafesinde saatlerce oturduk. Sonra bir tane daha büyük alýþveriþ merkezi keþfettik. Bolþoy Tiyatrosu’ na gidemedik ama TSUM’a gittik. Delirebileceðiniz kadar güzel her þey, hep yine oralarda.

Ancak Petrovska Caddesi’ndeki Petrovski Pasajý favorim oldu.

Dönüþ için Moskova Havaalaný’na gittiðimizde bizi uçaða almadýlar. Bir türlü anlayamadýk. Saatler sonraki uçakla gelebildik. Kim bilir kimi uçurmak için bizi býraktýlar.

Eve dönüþte toprak aradýk öpmek için.

http://www.izmirizmir.net/modules.php?set_albumName=album17&op=modload&name=gall
ery&file=index&include=view_album.php"> Moskova gezisinden fotoðraflar için týklayýnýz

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0