Milli marş, bayramlar ve normalleşme - Eser Karakaş

20 Mayıs 2011 12:39  

 

Milli marş, bayramlar ve normalleşme - Eser Karakaş

Pazartesi sabahı Beşiktaş’taki Bahçeşehir Üniversitesi’nden iki ders arasında Taksim’deki HaberTürk stüdyolarına bir program için gidiyorum.

Gidiyorum diyorum ama aslında gidemiyorum çünkü yollar kapalı; Elmadağ’dan Taksim ve Dolmabahçe yönüne, ellerinde trompetler, davullar, tuhaf kıyafetli çocuklar, asker yürüyüşüyle gidiyorlar, geçmek mümkün değil.

19 Mayıs’a üç gün kalmış, herhalde caddelerde tören provası yapıyorlar.

Törenlerin, anlamlı günleri anmak, üzerinde bir kez daha düşünmek, yorum yapmak, tartışmak için gerekli olduğu düşünülebilir ama bizde yapılanlar hiç de bu doğrultuda değil; tüm törenler askeri bir ritüel içinde adeta tapınma amaçlı, tartışma değil, tam aksine tartışma ortamını yok etmeye yönelik bir atmosfer yaratma görüntüsü veriyor.

Liseli çocukları asker adımlarıyla, ellerde trompetler, davullarla caddelerde yürütmenin anlamını söyleyebilecek aklı başında bir kişi var mıdır acaba?

19 Mayıs törenleri de aynı askeri görüntüyü veriyor bugün (yazımı 19 Mayıs’ta yazıyorum).

Cumhuriyet Bayramı törenlerinde tankların, askeri araçların, ne işi var?

Tüm bunlar Türkiye’nin hala normalleşmenin çok ama çok gerisinde olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz on beş gün içinde Anadolu’nun çeşitli kentlerinde, farklı ortamlarda, üniversitelerde, kültür merkezlerinde konferanslar verdim.

Konular da ağırlıklı olarak eğitim politikaları ya da siyasi konular idi.

Bu konuşmaların önemli bir bölümünün başında İstiklal harbi şehitlerine saygı duruşu yapıldı, arkasından da İstiklal Marşı okundu.

Aynen Süper Lig maçlarından önce, yani iki Türkiye takımının maçları başlar iken İstiklal Marşı okunması.

Lütfen biraz akıllı olalım, şartlandırmaları aşmaya çalışalım; bendenizin, mesela eğitim politikalarına ilişkin bir salon konuşmasından önce İstiklal Marşı neden okunur, neden okutturulur?

Böyle saçma ritüeller bayrağın, Milli Marşın, şehitlerin gerçekten hakkettikleri saygın hatıraya hizmet etmekte midir?

Bu anlamsız ritüelleri kim, ne zamandan beri zorunlu kılmıştır?

Kenti, yeri, katılanları söylememe gerek yok ama saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrası herkesin yüzünde bir bıkkınlık, anlamsızlık ifadesi gördüm.

İstiklal Marşı’nın bu tür yöntemlerle istiskale uğramasına neden olmak kimin fikri?

Bayrak, İstiklal Marşı sembolik değerleri yüksek ama tam da bu nedenden sadece çok gerekli olduğu yerlerde kullanılması gereken simgelerdir.

Bayrağın siyasi parti mitinglerinde, meşhur Cumhuriyet mitinglerinde kullanılması da mutlaka önlenmeli, bu tür sembollerin kullanımı ancak karşıtlık içermeyen resmi törenlere indirgenmelidir.

Milli maçlarda çok da hoş duran milli marşların çalınmasının Pazar günü oynanacak Fenerbahçe-Sivasspor maçında ne işi vardır?

Kapalı salonlarda yapılan yarı-akademik toplantılar öncesi neden Milli Marş çalınır?

Bu uygulamalar öyle sanıldığı gibi masum ritüeller değildir; örneğin Lig maçlarında Milli Marş çalınması yanılmıyor isem 28 Şubat’ın saçma sapan bir uygulamasıdır.

Öz güvenli ve ne yaptığını bilen bir siyasi iktidar bu saçma uygulamalardan, dayatmalardan mutlaka vazgeçmelidir.

Dağa taşa ve özellikle de Kürt'lerin çoğunlukta olduğu bölgelere “Ne mutlu türküm diyene” yazarak Kürt'leri ve ülkenin genelini nasıl mutlu kılamadık ise, anlamsız Milli Marş uygulamalarıyla da ülke bütünlüğü perçinlenemiyor.

Ne zaman normal bir ülke olacak burası?

Star

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0