CORONA GÜNLERİNDE HUKUK ve GUGUK NOTLARI

06 Nisan 2020 00:49 / 2910 kez okundu!

 

 

"Birey, aileden devlet millet meselesine kadar uzanan bir fedakarlığın taşıyıcısı olmakla görevlendirilip sorumluluklarının muğlak çizgisini öngöremediği için, her müdahalesine meşru bir zemin kurabilen güce, itiraz, isyan hakkını bile kendinde bulamıyor. Herkes önce kendi hukukunun hakkının peşine düşmeli bu nedenle."

 

 

****

 

CORONA GÜNLERİNDE HUKUK ve GUGUK NOTLARI

 

Acaba ne yapılması bekleniyor? 

Tüm bu kasvetli karanlık, belirsizlik olanca ağırlığıyla üzerimize çökerken, hayat pratiklerimizi emirlerle sınırlamışken, toplumun tüm katmanlarında ekonomik, sosyal, psikolojik olarak sosyal medya etkileşimleriyle kısıtlı bir 'güvenlik' yanılsaması kurguluyor, burada kader ortaklığı hissine kapılıyor, dayanışıyormuş hissediyorken; bir yandan da kaygı nesnelerimizin durmaksızın üzerine konuşuyor, endişeleniyor, korkuyorken hep bu gündemlerin içinde kalmak, hep tarihin ve yeryüzünün doğurduğu acılarla zihni meşgul kılmak, 'alelade, bayağı olan'ın ve hatta 'gündeliğin, sıradanın, vasatın' dışındaymış gibi görünmek mi gerekiyor? 


Acısını, ağrısını dayatan insanların kendileriyle ilgili vehimlerine şahidim-önce kendimden-. Çoğu zaman mahrum kalmayı bir reddediş gibi sunan kibrin yoksunluk hıncına soylu bir acı görüntüsü vermesine tahammül edemiyorum artık. O egonun yaşadığını varsaydığı acıyı dayatma istidadından rahatsız oluyorum. Kendini öyle büyütür öyle büyütür ki içine girdiği devinimin parçası olmayan herkesi aşağılık, süfli görmeye teşne zihnine bir sebep daha sunar büyüklük vehmi. 


Hülasa eğreti süslü, gösterişli libaslardansa pespaye bir çıplaklığı tercih ederim. Asalet, nezaket zırhlarına bürünmüş bir incelikli kötülüktense, kaba bir çirkinliği...

***

Korunan her menfaat, başkasına ait veya başka bir menfaatin ihlali niteliğinde. Hukuk, kesişimlerini asgariye indirdiği menfaatleri azami olarak sağlama işi. Yani menfaat halkalarını genişletirken birbirlerine temasını engellemek (ideal olan). Menfaatler sosyal ilişkiler ağında ortaya çıkarken o kesişimlerin, teğetlerin, çakışmaların engellenmesi pek tabii ki mümkün değil. Ama en azından belirlenecek bir çekirdek halkanın muhafazası elzem. Evrensel olarak belirlenmiş o çekirdek halkanın sınırlarının dahi flulaştığı, silikleştiği ve dahi silindiği bir dönem. 'Korunması gereken kitlesel/kamusal daha üstün, en üstün muhayyel menfaat' için en gerçek halkanın sınırları siliniyor. Kolektif olanı, bireysel olana öncelemek bireyin değil, bireyin dışındaki nicelik unsurlarının yapması gereken aslında. Bireyin kendi menfaatini gözetmesinin ahlak sınırlarında olmadığı dayatılarak bu 'muhayyel' çoğunluk menfaati adına katlanması gerekenlerin alanı genişletiliyor. Birey, aileden devlet millet meselesine kadar uzanan bir fedakarlığın taşıyıcısı olmakla görevlendirilip sorumluluklarının muğlak çizgisini öngöremediği için, her müdahalesine meşru bir zemin kurabilen güce, itiraz, isyan hakkını bile kendinde bulamıyor. Herkes önce kendi hukukunun hakkının peşine düşmeli bu nedenle. Bencil olmalı, bencillikse. Bir diğerinin belirsiz alanını, kendi alanında kullanabileceğini varsaydığın insiyatifle genişletmek, temelde ilkesel olarak koruman gereken çekirdeği tahrif ediyor.

 

Merve Cemre GÜLER

 

Son Güncelleme Tarihi: 06 Nisan 2020 01:21

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.