Gezi Direniþi: Umudu yeþerten devrim

03 Temmuz 2013 12:35 / 1592 kez okundu!

 


31 Mayýs günü Gezi Parký’ndaki eylemi Londra'da uydu yayýnýyla televizyondan, ardýndan da sosyal medyadan an be an, pür dikkat izlerken, birþey kaçýrmamak için neredeyse nefes dahi almamaya çalýþýyordum. Bilgisayar ve televizyon ekranlarýna düþen direniþe ben de içimden Nazým'ýn þiirlerini okuyarak tanýklýk ediyordum. Nazým Hikmet bu. Her dönem þiirleri eylemlerin tam içinde. Þimdi de direniþin bir avuç aðacýn kesilmemesi için baþladýðý Gezi Parký'nda:

'...ve kederli nehir yollarýnýn
sürülmüþ topraðýn ve þehirlerin bahtý
bir þafak vakti deðiþmiþ olur,
bir þafak vakti karanlýðýn kenarýndan
onlar ki aðýr ve nasýrlý ellerini topraða basýp
doðrulduklarý zaman...'

'...büyük insanlýðýn topraðýnda gölge yok
ama umudu var büyük insanlýðýn...'

'...onlar ümidin düþmanýdýr, sevgilim,
akar suyun,
meyve çaðýnda aðacýn,
serpilip geliþen hayatýn düþmaný...'


Mümkün olsa hemen bir bilet almak, buralardan kaçmak istedim ki özgürlük destanlarýndan birini daha yazan o büyük insanlýkla birlikte dünyanýn en büyük mutluluðunu yaþýyayým. Biber gazýymýþ, plastik mermiymiþ, tutuklanmakmýþ umrumda deðildi. Þu anda Gezi Parký'nda baþlayan bu þanlý direniþte geçmiþ yaþamým, bugünüm ve geleceðim yumak olmuþ bir meþale gibi yanýyor. Yaþamýmýn en güzel yýllarý kavganýn sürdüðü o meydanda geçti. Ben þimdi bir hayalettim Gezi Parký'nda.

Yalaka yandaþ medyaya raðmen sokaklardaki gösterilerin gücü, milyonlarýn gücü, alanlardan taþmýþ, dalga dalga tüm ülkeyi sarmýþtý. Kefen giymiþ baþbakan Tayyip’in diktatörce tehditleri durduramadý halkýn coþkun akan selini. Milyonlar ayakta ve barikatlarda ve bu bir devrimci ruh hali.

Ekranlardaki resimlere baktýðýmda baþka ülkelerin alanlarýndan ayný kareleri görür gibi oldum. Bugün Taksim'de, dün Madrid’te, Atina ve Tahrir’de, Brezilya’da, New York'ta, gördüklerimi birbirlerinden ayýrt edemiyordum. Birgün sýranýn Türkiye’ye geleceðini tahmin etmemek mümkün müydü? Çok þükür bugünleri de gördüm, ölsem de gam yemem.

Artýk sýk sýk dünyanýn birçok köþesinde yüzbinlerce insan sokaklara dökülüyor, savaþa, sömürüye, baskýya, kesintilere, otoriterliðe, ekolojik felaketlere yol açan kararlara, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesine karþý dikiliyor.

Bu yüzlerce sahifelik anayasa yazmaktan, sayýsýz seçim yapmaktan çok daha anlamlýdýr.

Özgürlük, yýðýnlarýn devrimci eylemleridir. Gençler sokaklarda, parklarda kendiliðinden toplanýp neo-liberalizmin talanýna karþý durduðunda, kendi kendilerine karar verip harekete geçiyorsa, demokrasinin motoru çalýþmaya baþlýyor demektir. 2000 yýllýk demokrasi tarihinin en temel öðrettisidir bu. Demokrasi egemen sýnýflarýn çýkarlarýna göre iþleyen ölü normlar yýðýnýndan ibaret deðildir. Tam tersine, o hergün izlediðimiz sokaklardaki çatýþmalar ve toz duman altýnda kalan milyonlarýn yükselttiði haklý talepleridir. Halk sistemi elinin tersiyle reddediyor.

Tarihte eþine az rastlanan bir halk hareketi Tahrir meydanýnda , 2011 yýlýnda yaþandý. Türkiyedekiler de sayýldýðýnda direniþlere katýlanlarýn sayýsý yüzmilyonun üstünde. Kardeþ halklar birbirinden etkilenerek sokaklara çýkýyor. Yalnýzca Türkiye’de 15, Ýspanya’da 10-15, Mýsýrda ise 22 milyon insan var olan rejimlere karþý biraraya gelip öfkesini haykýrdý. Kimdi bu insanlar? Neden sokaklar protestocu insanlarla dolup taþýyor?

Politikacýlara ve siyasi rejimlere olan güvenini yitiren halk, beklentilerini kendi gücüyle gerçekleþtiriyor. Partilere, seçim sonuçlarýna aldýrmayan halk, umutlarýný eline almýþ, en yükseklerde tutuyor. Milyonlar kendisi için, kendi kendine umutlarýný ileriye doðru götürüyor. Marks’ýn öngördüðü devrim bu muydu? Nedir bu olup bitenler? Üç büyük kýtada ardý arkasý kesilmeyen ve her köþeden fýþkýran halk direniþine yol açan nedenler ülkeden ülkeye farklýlýklar gösteriyor. En önemlilerini þöyle sýralamak mümkün: iþsizlik, ekonomik koþullar, refah devleti kesintileri, üniversitelerdeki pahalý eðitimler, politik çürümüþlük, tek kiþilik otoriter rejimler, kiþisel yaþama müdahele, iki partili sistemler, demokratik yetersizlik, çürümüþ bankacýlar. Marksistlerin öngördüðü altyapýnýn üstyapýdan koptuðu bir durum mu yaþýyoruz?

Evet, bence bu bir devrim! Umutlarýmýzý yeþerten ve yükselten bir devrim!

Protestolarýn baþýný çekenlerin yarýsýndan fazlasý Gezi Parký'ndakiler gibi 90’lý yýllarda doðmuþ þehirli ve orta sýnýflarýn çocuklarý. Twitter ve sanal dünyada büyümüþ, eylem nedir bilmeyen, ilk defa büyük kalabalýklara katýlan 20-30 yaþlarýndaki gençler. Global dünyayý iyi takip eden bir nesil. Þehirlerde doðan bu insanlar çevre, özgürlükler ve insan haklarýna karþý son derece hasas. Bireyci olduðu kadar toplumcudur. Sokak gösterilerine sürekli deðil zaman zaman katýlmayý tercih eder. Bir örgüt disiplinine gelmez. Parti veya sendika ve örgütlerin talimatýyla ayaða kalkmýyor. Þehirli ve aydýn bu orta sýnýf Türkiyede olduðu gibi baþka ülkelerde de benzer etiketlemelere muhatap oldu. Politikacýlar onlarý ‘Çapulcu’ diye tanýmladý.

Ötekileþtirilen alttakiler, üsttekileri dinlemiyor; üsttekiler de alttakilere diþ geçiremiyor. Evet, bir devrimci ruh hali var. Ülkeden ülkeye yayýlan, yýðýnlarý alananlara sürükleyen, gerçek demokrasinin sýnandýðý olaylara tanýk oluyoruz. Bu ne ABD ne de Türkiye’deki kurtuluþ savaþlarýna benziyor. Hatta ne Fransýz ve ne de Ekim devrimlerinden önce oluþan devrimci kabarýþlarla da parallelikler kurulamaz.

21. yüzyýlýn baþlarýnda baþlayan ve genç bir neslin baþýný çektiði halk direniþlerinin yýðýnsallýðý ve kullanýlan metodlardaki çeþitlilik son derece dikkat çekicidir. Eylemlerin yalnýzca gösterilerle sýnýrlý olmadýðý artýk biliniyor. Yýðýnsal gösterilerin yanýnda, sivil itiatsizlik, sivil direniþ, vahþi saldýrýlara boyun eðmeme, büyük alanlarda toplanma ve yýðýnsal iþgal ve oturmalar var. Çadýr kurarak uzun vadeli direniþler organize etmek, internetteki dinamizim, sesiz durmak, elele tutuþarak uzun kuyruklar yapmak. Ýnsanlarýn ýsrarla, cesaretle ve kararlý bir þekilde yan yana gelmesi, yüzbinlerle yürümesi yýðýnsal þiddettir ve bu demokrasidir, hem de halkýn demokrasisidir. Genç orta sýnýflarýn yaþamak ve yaþatmak istediði 21. yüzyýl demokrasisidir.

Daha yüzyýlýn baþýndayýz. Bu devrimci ruh zaman zaman koybolacaktýr fakat bir müddet sonra yeniden geri gelecektir. 21. yüzyýl demokrasi ve sosyalizmin yüzyýlýdýr. Sýkça karþýmýza çýkacak kendiliðinden gelen halk hareketlerini anlamak için hazýrlýklý olmalýyýz.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu kadar yýðýnsal ve kendiliðinden gelen hareketi, iktidar, faiz lobisine ve dýþ mihraklara baðlýyor. Bazý yorumcular da Gezi Parký direniþini 20. yüzyýldan kalmýþ geri bir hareket olarak görüyor. Bu yorumlar, tarihe yeni bir sahife açan özgürlükçü eylemlerin, toplumlara ne gibi açýlýmlar getireceðini görmemizi engelleme amaçlý.

Yaþadýðýmýz bu yüzyýlda devrimler uzun süreceðe benziyor ve biz henüz yolun baþýndayýz. Gezi Parký'nda geleceðin umut fidanlarý daha yeni dikildi.

Gezi Parký direniþinin hemen arkasýndan Cumhurbaþkaný Gül, Baþbakan Erdoðan ve yardýmcýsý Arýnç arasýnda uzlaþmaz çeliþki varmýþ gibi göstermek ve olaylarý sadece polisin erken müdahelesine ve aþýrý güç kullanýmýna baðlamak, destansý eylemlerin politik elit üstünde yarattýðý korkuyu hafife almaktýr. Çünkü adý konmasa da yaþamýn her alanýnda sýnýflara dayanan kýran kýran bir ideolojik mücedele veriliyor.

Çevreyi talan eden ve insana önem vermeyen sisteme, statükoyu koruyan liberal-muhafazakar koalisyonuna karþý devletten umudunu kesen halk yýðýnlarý bu gidiþi durdurmak için etten duvar oldu. Toplum ve devlet karþý karþýya geldi. Marks’ýn dediði gibi 'Toplum tek tek bireylerden deðil, bireylerin karþýlýklý etkileþim ve tepkilerinden oluþur'. Modern yaþam tarzýnýn tehdit altýnda olduðunu farkeden yüzbinler çok iyi bir iletiþim ve etkileþim kurdu ve despotik AKP yönetimine karþý dikilerek tepkilerini ortaya koydu. Kendiliðinden oluþan bu devrimci halk hareketleri bugün üst yapý kurumlarýnýn düzeltilmesini istiyor.

Yarýn krizlerden bir türlü çýkamayan kapitalizme karþý ayný tepkiyi göstermeyeceðini de kimse iddia edemez.

Gezi Parký direniþi umutlarýmýzý yükselten bir devrimdir.

(Devam edecek)


Mehmet TAÞ

03.07.2013

Son Güncelleme Tarihi: 05 Temmuz 2013 12:56

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.