MHP VE ÜLKÜCÜLERÝ TAHLÝL ETME ZAAFÝYETÝ - SON

13 Ocak 2011 21:23 / 2669 kez okundu!

 


Bu yazýmda son olarak ele alacaðým konu, MHP nin, keskinleþme zemini olacaktýr. Çünkü özellikle 12 Eylül sonrasý grup, kurum ve kuruluþlarla, mesafesini, bir aðýrbaþlýlýk edasýnda koruyan bu örgütlenmenin rasyonel ilkelerinin gözardý edilmesi ve hatta sorumlu olmadýðý eylemlerde bile isminin temcit pilavý gibi öne sürülmesi, popüler kültürün unuttuðu bir hadise olsa bile, ülkücülerin güvensizlik þuurunda hala yer tutmaktadýr.

Mesela gladyo tipi her oluþumda ülkücü bir arka-plan aranmasý, hatta derin devlet ile çoðu zaman özdeþleþtirilmesi, ülkücülerin içinde bulunduðu halet-i ruhiyenin göz ardý edilmesine sebebiyet vermiþ ve millet için devlet kavramýnýn savunucusu olan bir grup, çoðu zaman milletsiz, elitist ve yuvarlak kavramlý bir devletin savunucusu pozisyonunda gösterilmiþtir. Mesela Uður Mumcu dahil olmak üzere gerçekleþen bir çok insanlýk-dýþý katliam eylemi, failleri apaçýk ortaya çýkmasa da, kaba taslak kimin yaptýðý üzerinde fikirler varken, oklar ve gözler hep ülkücü camiaya yönelmiþ ve kaba tabir ile öküzün altýnda buzaðý aranmýþtýr.

Pekâlâ, bu problem devam etmekte midir? Evet, devam etmektedir. En ufak bir olayda dahi, MHP ve Ülkücü kuruluþlar ile alakasý olmayan veya kalmamýþ insanlar ile Camia maniple edilmektedir. Bu durumda Ülkücülerin bu haksýz yargýlama ve karalama kampanyasý karþýsýnda, defalarca baþvurduðu tekzip etme, kabul etmeme veya bu yolda ispatlanýmlarý ise, medyatik organlarda defalarca göz ardý edilmiþtir. Bu durumda MHP'nin ve Ülkücü kuruluþlarýn, Türkiye kamuoyunda yýpranmak yerine kendi iç çeperlerine çekilmesi ve iç çeperlerinde geliþim muhakemesi yapmasý kaçýnýlmazdýr. Bu sebep ile toplumun deðiþik katmanlarý ile yumuþak iliþkisini saðlayan sempatizan düzlemindeki þahýslarýný ya arka plana çekecek veya gözden ýrak tutarak, ya siyah ya beyaz olmak adýna keskinleþecek ve belirginleþecektir.

Gerçi ben daha yazýmýn 2. bölümünü yayýna yeni vermiþken, MHP den bir takým ayrýlmalar ve parti tarafýndan uygulamaya konan ihraç mekanizmasý iþleme girmiþti. Mesela Uþak Belediye Baþkaný’nýn Genel Merkez tarafýndan istifasýnýn istenmesi, buna bir örnek olarak gösterilebilir. Çünkü toplumun diðer kesimleri ile bariz iliþki içerisinde olan þahýslar ile MHP ayrýþmayý bir metod olarak seçebilir demiþtim. Bu durumda köklü geleneði ve güçlü ilkeleri olan bir örgütlenme olarak Türk Siyasi Hayatýna yeni bir hareket kazandýracaðý da aþikardýr.

Esasýnda temel problem MHP'yi ve Ülkücü kurumlarý, sadece Türkiye sýnýrlarý içerisinde bir siyasal hareket olarak görmekten kaynaklanýyor. Çünkü MHP'yi bir kenara koyacak olursak, ÜLKÜCÜ yapýlanma, bugün Türk Dünyasýnýn bütün coðrafyasýnda etkin ve faal bir biçimde devam etmektedir. Daha önceki yazýmda Karýnca rumuzlu arkadaþ bana MHP nin Ülkücülüðü tekelinde bulundurmadýðý þeklinde bir hatýrlatma yapmýþtý. Doðrudur, Ülkücülük MHP tekelinde deðildir ama MHP Ülkücülerin tekelindedir. Çünkü Ülkücü kurumlarýn Türkiye’deki parlamenter sisteminde bir temsil aracýdýr MHP. Ülkücü Kurumlarýn diðer ülkelerde de temsil aracý vardýr. Mesela K.K.T.C deki MAP (Milliyetçi Adalet Partisi) o ülkenin parlamenter sisteminde Ülkücü’leri temsil etmektedir. Bu örnek için bir zamanlar Azerbaycan’daki Müsavat Partisi de bir misaldir ve örnekler çoðaltýlabilinir.

Bu tahlil önemlidir. Çünkü dünya yapýsý Küresel bir mahiyet kazandýkça, küreselleþme fikri de yeni güç merkezleri ve bunlarýn baðlandýðý yeni tek kutuplu bir dünyaya doðru yol almaktadýr. Bu durum bir tahakküm emperia sýna ise dönüþmek durumundadýr. Ýþte bu sebep ile, dünya vizyonu, yeni entegrasyon projelerinin havada uçuþtuðu bir sahneye dönüþmeye baþlamýþtýr. Bu entegrasyon projelerinde ise yeni güç birliði modelleri tartýþýlmakta ve masaya yatýrýlmaktadýr. Mesela Ýslami Kökenler bazýnda siyaset yapanlar, Güç Birliði labarotuarýný Ýslam ülkeleri ile iliþkiler üzerine kurmuþ ve yeni denemeler yapmaktadýrlar. Elbette ki, Ülkücü Hareket bu noktadan bakýldýðýnda, bir Güç Birliði projesine sahiptir ve tahakküm emperiasýnýn ortaya çýktýðý zeminde ise keskinleþmesi kaçýnýlmaz olacaktýr. Çünkü Batý Dünyasýnýn kendi atfiyesindeki güç birliði projesi, hala daha bir öteki yaratmak ve yarattýðý ötekini güçsüz kýlmak adýna ayrýþtýrmaktýr. Buna þu sýralar petrol bölgesi Sudan’ýn etnisite temelli, güney-kuzey olarak ayrýþmasý ve Amerika, Almanya, Fransa, Ýngiltere’nin bu ayrýþmaya güç-birliði adý altýnda Mýsýr’ýn feryatlarýna raðmen destek vermesidir.

Sizce Türkiye’de böyle bir tahakküm emperiasý ve onlarýn küresel uzantýsý yok mudur? Ýþte böyle bir zeminde MHP'nin þahin bir politika izlemesi maalesef kaçýnýlmaz hal alacak ve izledikleri þahin politikanýn ise, medyatik kurum ve kuruluþlar tarafýndan negatif biçimde tahrik edilmesi, sonuçlarý sadece Türkiye Kamuoyu açýsýndan deðil, Turan coðrafyasý açýsýndan belirleyici olacaktýr.

Bu sebep ile, bu kadar hareketli ve küresel bir dünya vizyonuna raðmen MHP'nin varlýðýný sadece Türkiye’deki seçimlere baðlamak ve baraj altýnda kalmasý ihtimalinden hareket ile ölüm çýðýrtkanlýðýný yapmak, bizim medya kuruluþlarýmýzdaki yarý-aydýn vasýflý kiþilerin KALEMÞÖR olmaktan öteye gidemediðinin de bir ispatý gibi durmaktadýr. Çünkü Haklý veya Haksýz MHP hakkýndaki düþüncelerini olgusal-nesnel baðlamdan uzak, hesaplaþma mantýðý ile almakta, böylece kinlerini kustuklarý bir yapýnýn reel deðerlendirmesinden de uzaklaþmaktadýrlar.

Kýsacasý MHP ve Ülkücü Kurumlar, kabul etseniz de, etmeseniz de artýk Küresel dünyaya bir bakýþ açýsý ve TÜRKÇE bir entegrasyon önerisidir.



Mehmet Fatih DOÐRUCAN

13.01.2011 - UÞAK

Son Güncelleme Tarihi: 15 Ocak 2011 01:45

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.