DEMOGRAFİ KADER Mİ?
04 Nisan 2010 21:07 / 1738 kez okundu!
Birkaç eğlenceli ve basit rakam; anlamak küresel ısınma, susuzluk gibi kavramlara çözüm için şart! Yaşamda kalabilmek için şart. Anlayıp karar verebilecek tek insan sizsiniz. "Ahmet veya Ayşe Hoca anladı ya, bana ne?" deme lüksünüz de yok.
Buzda giysileriyle ölen insanlar, mumyalar, özellikle Mısır, Çin ve Anadolu'daki bulgular yavaş yavaş insanın ve kültürünün nasıl geliştiğini bize öğretiyor. 2000 yıldır Çin’de yazılı olarak nüfus kayıtları var. Hükümdarlar vergi alabilsin diye, yazı icat olunduktan sonra mal mülk ve insan sayısı kayıtları tutulmuş.
Arkeologlar mezar yerlerinden, eski şehirlerin nüfuslarını hesap edebiliyor. Satelitten çekilen resimle nüfus tahminleri yapılıyor.
Bu nüfus ve dolayısı ile kültür ilişkisini anlatan bilim dalına demografi deniliyor.
Yaklaşık iki yüz bin yıldır türümüz bu dünyada. Bunu mesafe olarak düşleyelim; 200 kilometre eder. Genç bir sporcu iseniz bu yolu beş günde yürüyebilirsiniz.
Bundan 2010 yıl öncesine geldiniz; dünyada yaklaşık 250 milyon insan yaşıyor. Bunu 25 cm olarak düşleyin. Yani beş günün sonuna doğru bugüne 2010 metre yürüyecek yolunuz kaldı.
Şimdi oturup bu satırları okuduğunuz yere epeyce yaklaştınız ve insan nüfusu 1500 yılında 50 santim yüksekliğe vardı. Yani yarım milyar insan yaşıyor.
Siz oturduğunuz yerin 600 metre yakınına gelince, insan nüfusu diziniz hizasında. 110 metre oturduğunuz yere yaklaştınız, yani 5 günden sadece yarım dakika yürüyüş mesafeniz kaldı; nüfus oldu 1.9 milyar. Bizim hesabımıza göre 190 santim eder. Ve şimdi oturduğunuz yere vardınız. İnsan nüfusu 2 katlı ve dik çatılı bir ev kadar oldu, yani 6.8 metre.
Aynı dünya, aynı nehirler, aynı oksijen, aynı denizler ve bu da insan nüfusunun artması. İşte demografi bu! Bunu da anlamazsak kaderimiz olacak. Ne kadar çok insan bu örneği iyice anlarsa, o kadar işimiz kolay olacak.
İnanç ve kültüre gelince... Bir kaç satıra o da sığar mı? Sığar. İnanmak zorundayız birbirimize; insanların hareket ettiklerini düşünürsek, bir günde bir tek insanın 50.000 nüfuslu bir şehri sayması bile mümkün değil!
Yaklaşık 7 milyarı saymak için yüz binlerle insanın seferber olması gerek. Ve verilere inanmak... Demografi denilen heyecanlı bilim dalına hoş geldiniz. Bu bilim dalı, bir bilim insanının bir diğerinden aldığı verileri kontrol ede ede gelişmiş ve artık son derece inanılır ve öngörü yapabilen bir bilim dalı. Örnek; 1950 yılında 2.5 milyar nüfus vardı ve demograflar 2000 yılında dünya nüfusunun 6 milyar olacağını söylediler duymak isteyen herkese!
Bunlar bu kadar biliniyordu da, "politikacılar neden bir şeyler yapmadı?" sorusu mu akla geldi?
Eh iyi, varmak istediğim nokta da buydu zaten. Politikacılar siz bir şey istemeden, bıçak kemiğe dayanmadan hiçbir şey yaptılar mı? Demek önce burada yazılanları iyice okuyup anlamak gerek ki, sonra bir şey istemeyi düşünebilelim.
Bu “demografi genel”. Bir dahaki yazım da olabildiğince “özel demografi” hakkında.
Mahmut Tolon
03.04.2010
