Altýn Yere Düþerse...
15 Nisan 2017 18:43 / 1884 kez okundu!
Doðru bilgi, doðru düþünceye, doðru düþünce de insaný doðru davranýþa, doðru davanýþlar da saðlýklý iliþkilere, saðlýklý iliþkiler de insaný güzel ahlaka taþýr.
Hakký iyi bilen haddini de iyi bilir ki bu insan güzel ahlak sahibidir.
Ashab -ý kiram efendimize soruyor.
"Ya Resulallah güzel ahlak nedir?" Efendimiz cevaben buyuruyorlar ki; "Ýnsan kalbine huzur veren her þey güzel ahlaktandýr."
Yaptýðýnýz veya yapacaðýnýz þeyler kalbinize huzur vermiyorsa orada güzel ahlaktan bahsedilemez.
Yani Haddini bilmek Hakký (Allah'ý) bilmeye baðlýdýr. Her zaman dediðim gibi, Anadolu'da bir söz vardýr: "Ölen mi kabahatli, öldüren mi?" Her zaman þu gerçek görülmüþtür ki ölenler, büyük çoðunlukla kabahatlidirler. Ne ölen ol, ne de öldüren. Zira biri topraða, diðeri de kodese girip her ikisi de çürüyorlar.
Bilhassa eþler arasýnda bir çatýþma varsa, ne ölenden yana ne de öldürenden yana olmam.
Ayrýlýrsýn olur biter. Ancak bildiðimi söylemeden geçemeyeceðim.
Efendimiz kýzý Fatma Anamýza evlenirken buyuruyorlar ki; "Ey kýzým Fatma, yuvayý yapan diþi kuþtur, yuvayý yapan diþi kuþtur, yuvayý yapan diþi kuþtur."
Bunu üç kez tekrarladýktan sonra dördüncüsünde de, "Yuvayý yýkan da diþi kuþtur. Yuvana sahip çýk olmaz mý?" diye izah ve ikaz ediyor.
Yine, Efendimiz, "Ramazan Ayý geldiði zaman insanlarýn þeytantanlarý baðlanýr," buyuruyor.
Peki Ramazan ayý içinde o kadar kavga, dövüþ, cinayet, v.s. oluyorsa bunun sebebi nedir? Zira insanlarýn nefisleri baðlanmýyor. Demek ki nefislerimizin bize yaptýðý düþmanlýðý, þeytanlar bile yapmýyor, yapamýyor.
O halde amentüye, GAYBA yani imana inanmakla pek çok þeyi kabullenmiþ oluyoruz. Eþimizi, aþýmýzý, yani bizi biz yapan deðerleri hayrý ve þerri yaratanýn bir yaratýcý olduðunu kabullenmek.
Ýmtihan edildiðini bilen her insan ya sabreder ya da þükreder. Ama isyan etmez. Ýsyanýn içinde inkar vardýr. Ýnkarý yok etmenin yolu da sorumluluktan geçer.
Sorumluluk ise insanýn kendine soru sormasýyla baþlar. Ýþte kendini sorgulayan her insan güzel ahlak sahibi insandýr. Hani bir ata sözümüz þöyle der: "Altýn yere düþmekle pul olmaz."
Bazý insanlar altýna pul muamelesi yaparsa ne olur? Kabahat altýnýn mý, yoksa altýna pul iþlemi yapanýn mý?
Yine atalarýmýz þöyle demiþler: "Altýnýn kýymetini sarraf bilir."
Bir kadýn ki, kocasýna "Allah seni baþýmýzdan eksik etmesin demesini" veya "caným öyle deðil de þöyle yapsak daha iyi olmaz mý, sen daha iyi bilirsin," demesini bilmezse, yine bir kadýn çerçeveyi çizip içini doldurmasýný bilip, seslendirmeyi erkeðine býrakmayý bilmezse, çünkü içine erkek giren kadýna, keza içine kadýn giren erkeðe efendimiz lanet edip, þöyle buyuruyorlar; "Erkeðe benzeyen kadýna da, kadýna benzeyen erkeðe de Allah lanet etsin." Ýþte burada þu sözü ifade etmek gerekir.
"Haddi bilmek HAKK'ý bilmektir. Hakký (Allah'ý) bilmeyen haddini de bilmez.
Nice kadýnlar vardýr tesettürlü giyiniler amma TERS DÜRTÜLÜDÜRLER. (Yani istek ve davranýþlarý farklýdýr)
Onlarý dindar sanýrsýn ama ÝNSANA DÝNÝ DAR EDEN TÝPLERDÝR.
Kadýn olsun, erkek olsun, Allah ve Resulünü taklitle tanýyan taklit müslümanlarýndan kaç kaçabildiðin kadar. Çünkü onlar, insana zarar verirler.
On yýl, (fazlasý var eksiði yok) Ýstanbul'da, yedi yýl da Ýzmir'de radyo programlarý yaptým. Kimleri tanýdým anlatamam. Bir atasözümüz þöyle der: "Hayvanýn alacasý dýþýnda, insanýn alacasý içindedir."
Ýnsanlarý tanýmak çok zordur. Ama Allah adamý Mevlana hazretleri þöyle demiþtir. "Ya olduðun gibi görün ya da göründüðün gibi ol."
Peygamberleri peygamber yapan Ýsmet sýfatlarýnýn temelinde bu yatar. Yani inhiraf (söz ve davranýþlarýnda sapma) görülmemiþtir. Güzel ahlaklarýyla (Dikkat paralarýyla deðil) herkesi ama herkesi kendilerine baðlamýþlardýr.
Kur'an deyiþiyle tabii her þey görenedir görene, KÖRE NE KÖRE NE....!
Ha deyince internete giremiyorum. Lütfen beni telefonla arayýnýz.
Þimdiden teþekkür ederim.
Allah'a emanet olunuz efendim.
Mahir EYÜBOÐLU
18.02. 2017
