Köşeye sıkışan edebiyat

29 Eylül 2011 17:05  

 

Köşeye sıkışan edebiyat

The National gazetesi, Orhan Pamuk’un Anglo- Sakson eleştirmenlerin çeviri edebiyata karşı tutumunu değiştirmesi gerektiğine ilişkin görüşlerine geniş yer verdi

Ocak ayında Jaipur Edebiyat Festivali’ne konuşmacı olarak katılan Orhan Pamuk, “Buradaki yazarların çoğu İngilizce yazıyor. Bu durum resmî dilin İngilizc e olmasından kaynaklanıyor olabilir. Ancak diğer dillerde eser veren yazarlar, nadiren İngilizceye çevriliyor ve okunuyor. Bunun sonucu olarak da, insanlık deneyiminin büyük çoğunluğu ötekileştiriliyor” demişti. The National yazarı David Mattin, bu eleştirinin Orhan Pamuk tarafından dile getirilmesinin şaşırtıcı olabileceğini, Anglo- Sakson dünyada büyük ilgi gören Pamuk’un okur kitlesinin Nobel Ödülü sayesinde güvence altına alındığını, ancak Orhan Pamuk’un eserlerinin çeviri olduğu için Anglo- Sakson eleştirmenler tarafından farklı dinamiklerle değerlendirildiğine inandığını belirtti.

Aşk neden evrensel olamıyor
Orhan Pamuk’un, “Ben aşk hakkında yazdığımda, Amerikalı ve Britanyalı eleştirmenler ‘Bu Türk yazar, Türk aşkına ilişkin çok ilginç şeyler yazmış’ diyorlar. Aşk neden evrensel olamıyor” yakarışının uzun süredir edebiyat dünyasında dile getirildiği belirtildi. Jaipur Edebiyat Fesivali organizatörü William Dalrymple’ın da Pamuk’un sözlerine katıldığı ve “İngilizce diğer Avrupa dillerine de kapalıdır” sözleriyle sözkonusu sorunsalın çerçevesini genişlettiği dile getirildi.

Yüzde üç anlamsız mı
Yazıda ayrıca her yıl Britanya’da yayımlanan 200 bin kitaptan sadece yüzde üçünün çeviri olmasına karşın, ödüllü çevirmen Daniel Kahn’ın “Böylesine büyük bir pazarda, yüzde üç anlamsız bir rakam değildir” sözlerine yer verildi. David Mattin, İngilizceye çevrilen kurmaca eserlere verilen Bağımsız Yabancı Kurmaca Eser Ödülü’nün iyi niyetli bir girişim olmasına karşın, yazarları ayrıştırdığını ve okunmasını zorlaştırdığını ifade etti. Mattin, sözlerini Orhan Pamuk’un “Beni ve deneyimleme kapasitemi sınırlama çabalarına her zaman içerledim ve öfke duydum. Bir anda, bir ulusun ve biraz da antropolojinin temsilcisi olarak köşeye sıkıştırılıyorsunuz” açıklaması ile destekledi. Mattin, kültürel farklarımızı bir kenara bırakarak, okumayı kültürün odak noktası haline getirmemiz gerektiğini belirtti.

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0