SİLAHLAR DA ÇOCUKLARA ZARARLIDIR

19 Mayıs 2011 15:01 / 1582 kez okundu!

 


"Gazeteler savaş araçlarına övgüler düzse de, "iç güvenlik kurumlarının ihtiyaç duyduğu" araçların neler yaptığı ortada. Akrepler, kirpiler, kaleler hepsi çocukların zararınadır. Sigara tüketiminin bitmesi kadar, senelerdir süren talanın, yoksulluğun, Türkiye'yi boğan şiddetin ve savaşın da bitmesi gerekmez mi?"

--------------------------------------------------------------------------------------------------

Anadolu Ajansı kaynaklı bir habere göre, sigara satışları azalıyormuş. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanı, son dönemde sigara satışlarında hızlı bir düşüş meydana geldiğini bildirmiş. TAPDK Başkanı, 19 Mayıs 2008 tarihinde uygulamaya giren, 19 Temmuz 2009'da ise kapsamı genişleyen kapalı alanlarda sigara içme yasağının, sigara tüketimini azalttığını açıklamış.

Sigara satışlarında düşüş olması elbette sevindirici bir haber. Diğer yandan, TAPDK Başkanı'nın açıklamasının seçim öncesine denk getirilmiş olması rastlantısal olmasa gerek. Belki de AKP iktidarının ne denli kararlı ve etkili olduğunu gösterecek bir açıklama olduğu düşünüldü. Ama daha önemlisi, sigara tüketimi düşerken kamu sağlığında bir yükseliş olduğu söylenemez. Senelerdir süren talan, sürekli artan yoksulluk ve Türkiye’yi boğan şiddet durmadığı sürece toplum sağlığı nasıl iyileşebilir ki?

Ya silahlar?

Sigara tüketiminin azalmasını isteyenler eğer toplum sağlığını çok önemsiyorlarsa, gerek silah kullanılmasına, gerekse silah üretimine de karşı çıkacaklardır. Ama dünyanın birçok yerinde bunun tam tersi söz konusu. Örneğin, sigara tüketiminde büyük bir düşüşün sağlandığı ABD’de ne silah kullanılmasını, ne de silah üretimine ilişkin ciddi bir engelleme söz konusu. Bir zamanlar "küçük ABD" olacağı söylenen Türkiye'de de benzer bir çelişki söz konusu. Türkiye'de silahlanma her açıdan artışta. Ama özellikle çarpıcı olan, savaş sektöründeki büyüme.

Ya savaş sektörü?

Savaş sektöründeki büyüme, patronları pek seven "milli medya" için çok olumlu bir gelişme. Örneğin, Nisan sonunda kimi gazetelerde, "Arma" adlı bir araç ile ilişkili "müjdeli" haberler yer aldı.

Hürriyet (29 Nisan 2011) bu haberi, "Otokar'ın zırhlı muharebe aracı Arma görücüye çıktı" ve "Türk malı Arma görücüye çıktı" gibi başlıklarla verdi. Haberde, "Zırhlı muharebe aracı Arma 8x8, Sakarya'daki Otokar fabrikalarında düzenlenen toplantıda kamuoyuna tanıtıldı." deniyordu. Habere göre, Otokar Genel Müdürü, "dünyanın gelişmiş ordularında ihtiyaçların her geçen gün değiştiğine" dikkat çekmiş ve "Yeni aracımız Arma 8x8 beka kabiliyeti, yüksek hareket kabiliyeti, farklı görevlere imkan veren iç hacmi ve düşük operasyonel giderleri ile dünyadaki rakipleri arasından sıyrılıyor. Ülkemizde ve uluslararası arenada çok başarılı olacağını düşünüyoruz" demiş.

Sabah (29 Nisan 2011) ise "Otokar'a büyük sipariş" başlığı ile yine övgüler içeren bir haber yaptı. Haberde "savunma sanayii şirketi Otokar, 56.4 milyon dolarlık yeni sipariş aldı" deniyordu. Bu sipariş, "iç güvenlik kurumlarının ihtiyaç duyduğu 4x4 taktik tekerlekli zırhlı araçların teminini" içeriyormuş. Otokar Genel Müdürü, "Araçlarımızın piyasalarda elde ettiği başarı, Türk mühendislerinin ve işçisinin tasarımı ile üretim gücünü kanıtlaması bakımından bize gurur veriyor" demiş.

Savaş milli çıkardır

Otokar "Arma" ürete dursun, BMC de 2,5, 5 veya 10 tonluk "Yürüyen Kale" adı verilen bir araç üretiyor. "Yürüyen Kale" haberlerini yapan gazetelerden Güneş (1 Nisan 2011), BMC gibi bir Çukurova Holding kuruluşu olduğu için haberi, "BMC, Türk işçisinin el emeği göz nuruyla yaptığı mayına karşı korumalı 'Yürüyen Kule' adı verilen 37 aracı TSK'ya teslim etti" gibi "müjdeli" bir başlık kullanmış. Habere göre, "İzmir Işıkkent tarihinin en anlamlı günlerinden birisini daha" yaşamış.

Törende Çukurova Holding ve BMC Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, "BMC'nin savunma sanayi alanında büyük atılımlar yaptığını, üretilen araçların büyük bir başarı olduğunu, holding olarak ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda her türlü desteği vermeye hazır olduklarını" söylemiş. Ardından, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e "Kirpi" adı verilen mayına karşı korumalı araçların bir maketini vermiş.

Bakan Vecdi Gönül ise, "bilhassa öncelik verdikleri alanlarda yerli ürünleri, Türk mühendislerle geliştirmeyi ve ulusal savunma sanayi altyapısını uluslararası boyutlarda rekabetçi bir güç haline getirmeyi, temel hedefleri olarak benimsediklerini" söylemiş.

Savaş ve çocuklar

Bu "müjdeli" haberlerin, tıpkı madalyonun yüzü gibi bir diğer yüzü var. Diğer yüzünde, "Gaz bombası çocuğun gözünü parçaladı" yazıyor. "Mayın patladı, çocuklar öldü" yazıyor. "Mühimmat patladı, zayiat oldu" yazıyor. "Bir çocuk panzerin altında kaldı", "Akrep çarpan çocuk sakat kaldı" yazıyor.

Yüksekova'da 27 Kasım günü polisin attığı gaz bombasının patlaması sonucunda sağ gözünü kaybeden 14 yaşındaki Erhan Bozkurt soruyor: "Ekmek almak için evden çıkmıştım. Polis biraz ilerdeki kitleye gaz bombası atınca parçaları bana geldi. Günlerce okula gidemedim. Tedavilerim hep ertelendi. Kör oldum. Bana bunu polisler yaptı. Tedavimi tamamlayamadım. Bana bunu yapanlardan kimse hesap sormayacak mı?"

Savaşın araçları çocukları kör ediyor, sakat bırakıyor, öldürüyor. Bu araçlar sanki çocukların düşmanı değilmiş gibi, çocuklara tanıtılıyor ve sevdirilmeye çalışılıyor. Bunu kimi medya kuruluşları da destekliyor. Bir gazetede, 23 Nisan 2010’da Hakkari'de çocukların "daha önce taşladıkları Akrep adı verilen zırhlı bir aracın yanına giderek buradaki polislerle sohbet" ettiği anlatılıyor.

Bir diğer gazetede, "Taş atan çocuklar ile polisi 'akrep' birleştirdi" (Sabah, 12.11.2009) gibi bir başlık var. Haber ise şöyle: "Sokak eylemlerinde polise taş atarak gündeme gelen Hakkarili çocuklar bu kez sıcak görüntüler ortaya koydu. … sık sık çatışmanın yaşandığı bu mahallede, ilk kez sakin bir ortamda polisleri gören çoğu öğrenci çocuklar, önce uzaktan polisleri izledi. Akrep adlı zırhlı araçları merak eden çocuklar adım adım polislere yaklaştı. Kısa süre sonra da polis ile çocuklar koyu sohbete girdi. Polislerin izin vermesi üzerine çocuklar, zırhlı aracın üzerine çıkarak oyun oynadı. Çocuklar polis ağabeyleri ile poz vermeyi de ihmal etmedi."

Savaş çocuklara zarar verir

Gazeteler savaş araçlarına övgüler düzse de, "iç güvenlik kurumlarının ihtiyaç duyduğu" araçların neler yaptığı ortada. Akrepler, kirpiler, kaleler hepsi çocukların zararınadır. Sigara tüketiminin bitmesi kadar, senelerdir süren talanın, yoksulluğun, Türkiye'yi boğan şiddetin ve savaşın da bitmesi gerekmez mi?


Serdar M. Değirmencioğlu

Evrensel, 15 Mayıs 2011



 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.