Kuzumun anısına bir bayram yazısı... Ragıp Zarakolu

09 Aralık 2008 13:21 / 1592 kez okundu!

 

Doğrusu Kurban bayramı ile bir hayvan sever olarak aram pek iyi değildir. Keşke bu bayram sembolik bir rituele inse. Kaynağı olan Yahudi dininde de böyle bir ritüel yok. Neden bir insan, oğlunu kurban etsin. Neden oğul kurban edilmesin diye yerine kefaret




Sonra Cağlayan taraflarında bir çobana verildi.



Sonra bir kurban bayramı kuzum geri geldi evimize. O kadar güzel bir koç olmuştu ki. O kadar güzel kıvrık boynuzları vardi ki.



Kuzumu bana sormadan kurban ettiler. Bana sorsalar kesinlikle bağışlardım canını.



Siz beslediğiniz kedinizi, köpeğinizi kurban eder misiniz?



Sonra, insan türünün kurtuluşu adına onca hayvan toplu bir ritüelle kesiliyor.



Büyük kentlerde bu iş biraz daha kibarca yapılsın isteniyor ama, kent dışına çıktığınızda her yer kana bulanıyor. Belki de bu yüzden 'kanı' bu kadar kanıksamış bu ülke.



Dostum araştırmacı Sabri Atman'ın Ertuğrul Özkök'e mektubunu okuyunca bunlar takıldı aklıma her nedense...



Ne insanların ne hayvanların kurban edilmediği günlere, diyerek izninizle Sabri Atman'ın mektubuna yer vereceğim yazımda:



"3 Aralık 2008 tarihli ‘Kaç kişiler ki yapıyorsunuz’, makalenizi okumam üzerine size yazıyorum.



'Bugün Türkiye’de 1 milyon Ermeni, 1 milyon Rum ve Yahudi yaşıyor olsaydı, eminim ülkemiz çok daha demokrat bir hoşgörüye sahip olabilirdi', diyorsunuz.



Sayın Özkök, ben İsveç’te yaşayan bir Süryaniyim. Süryanileri bilirmisiniz, bilemiyorum. Burada tarihlerini anlatmayacağım, fakat şunu söylemeliyim, sizler yani Türkler Anadolu’ya gelmeden önce, onlar bu coğrafyada yaşıyorlardı. Bu bir. İkincisi, Hz. İsa’nın dilini konuşup dünya medeniyetine ve uygarlığına çok şey kazandırmış Asurların torunudurlar, bu bilgilere sizin de sahip olduğunuzu düşünüyorum.



1915'lerde Süryanilerin yarıdan fazlası yok edildi. Acılar ise halen devam ediyor. Topu topu Türkiye’de sadece 5-10 bin arasında Süryani kaldı veya bırakıldı. Bunların kime ve ne tür bir zararı olabilir ki? Hani diyorsunuz ya keşke, 1 milyon Ermeni, 1 milyon Rum vs. kalsaydı da, ülkemiz daha zengin olsaydı...



Sayın Özkök, Türkiye’de 5-10 bin Süryani kaldı, bunlara niye tahammül edemiyorsunuz, bunlara niye sahip çıkmıyorsunuz?



Sayın Özkök, size şunun için yazıyorum. Süryanilerin, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde tarihi iki manastırları vardır. Bunlardan birisi, yani Mar Gabriel Manastırı, 1600 senelik tarihi bir geçmişe sahiptir ve bu manastır bugünlerde hem devletin, hem de köy koruyuculuk sisteminden beslenen bir zümrenin ağır ithamları ve tehditleri altındadır. Arazilerine el konulmak istenmektedir. Bu, bir yerde, sayıları bir zamanlar yüz binlerle anılan Süryanilerin son ferdinin bu topraklardan sökülüp atılmasıdır.



Eğer Ermenilerin, Rumların ve Yahudilerin bu topraklardan yok edilmesine gerçekten üzülüyorsanız, tarihi Mar Gabriel manastırıyla, bu topraklarda kalan son Süryanilerin de temizlenmesine niye tepkisiz kalıyorsunuz?



Tarihi Mar Gabriel Manastırı'nının, düzmece gerekçelerle topraklarının gaspedilmesine niye karşı çıkmıyorsunuz?



Mar Gabriel Manastırı'nın ve o topraklarda (ki o topraklar onların toprağıdır) kalan üç- beş Süryaninin size ne zararı olabir ki?



Onların uğradığı haksızlığı köşenizde yazmak için, onların en son ferdine kadar yok olmalarını mi bekliyeceksiniz?



Esenlikler dilerim. Sabri Atman, Seyfo Center, Web Team"



Sesonline.net

09.12.2008

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.