Buyurun cehenneme: “6 Derece” - Pakize Barışta

18 Ocak 2009 20:19 / 1382 kez okundu!

 

Buyurun cehenneme: “6 Derece” - Pakize Barışta

Bilgiliyiz de ne oluyor?
Öngörüyoruz da önleyebiliyor muyuz?
İnsan kendisini yok edebilir mi peki? 
Bilim, neden uygulanmıyor hâlâ?
Bunları ve benzeri soruları değil sadece, cevaplarını da karşılamaya ve algılamaya hazır olmadığımız anlaşılıyor.

Mark Lynas’ın, 6 Derece Isınan Dünyadaki Geleceğimiz adlı kitabının uyarısı çok net oysa: Ya hemen harekete geç, ya da toplu yok olma riskini göze al!

6 Derece, popüler dille yazılmış bir bilim kitabı. Yazar, Britanya Kraliyet Akademisi 2008 Bilim Kitabı Ödülü’nü alan bu son derece önemli kitabının giriş bölümünü şöyle sonlandırıyor: “Öyleyse hep birlikte Cehennem’e giriş yapalım.”

Planetimiz normal ısısından 1 derece daha fazla ısınırsa, başımıza neler gelecek? İstemeseniz de bunu bilmek zorundasınız aslında.

Pek çok felaketin yanı sıra Büyük Okyanus’taki Tuvalu adaları yok olacak mesela. Bu adaların yarım milyon civarında olan nüfusu, sığınmak için daha şimdiden yer arıyor; çünkü 1 derecelik artış dünyamızda çalışmaya başlamış bile: “Yeni Zelanda, biraz duraksayarak az sayıda Tuvalulu’yu kabul etmeyi teklif etmiş, ama bu soruna neden olan zengin ülkeler başta olmak üzere sığınma hakkı tanıyan başka hiçbir devlet çıkmamıştır.” Diyor kitap.

Mark Lynas’ın araştırma sonuçlarına göre, 2 derece daha sıcak bir dünyada ise, asitli okyanuslar oluşacak, Avrupa’da cıva oranı yükselecek, kutup ayıları yok olacak. Yüksek sıcaklık, kuraklığa ve daha kötü durumlara neden olacak: “Akdeniz’deki bölgeler beşte bir yağış kaybına uğrayacak. İspanya ve Türkiye de koşullardan olumsuz etkilenecek...”

Bu noktada şayet klimayla serinlemeyi düşünenler olursa, bilmeliler ki, bu mümkün olmayacak. Zira elektrik tüketimi maksimumda seyredeceğinden, sürekli elektrik kesintileri yaşanacak ve sıcak çarpmaları tehlikeli boyutlara varacak; sahra sıcaklığı bütün Akdeniz’i kavuracak, Akdeniz halklarının önemli bir kısmı yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalacak...

Bu arada Mark Lynas, 2 derece artıştan en çok etkilenecek ülkelerin yapısal kıtlık ve krizin içine düşeceklerini belirterek: “Acımasız gerçek şu ki, bu ülkelerin çoğu, iklim değişimine en az katkısı olanlar,” diyor.

3 derecelik bir artışta ise, planetimizin ciğeri olan Amazon Ormanları tarihe karışacak.

Her 1 derecelik ısınmanın toplam bedelinin 4. derecesinde Mark Lynas, Shelley’nin bir şiirini koyuyor önümüze. Ozymandias adlı bu şiirde, eski zamanlarda ölmüş bir kralın parçalanmış bir heykelinin üzerine kazınmış güçlü bir uyarı ve öngörü var:

“Başka hiçbir şey kalmamış geriye. Çevresinde / O çürüyen devasa enkazın, sınırsız ve çıplak / Issız ve dümdüz kumlar uzanıyor göz alabildiğine.”

4 derece artışta Avrupa’nın güneyi –Türkiye dahil- bütünüyle bir kum çölüne dönüşecek.

6 derecelik kâbus senaryosunun 5 derecelik ısınma evresinde, yazara göre, bugün bildiğimiz dünyadan tamamen farklı, yepyeni bir gezegen çıkacak ortaya; insanlar azalacak, var olanlar da aralarında gıda ve içme suyu elde etmek için kıyasıya savaşacaklar.

6 derece artışa yaklaşık 2100 yıllarında ulaşacağız ve artık Dante’nin Cehennem’inin altıncı katında olacağız: “Gözleri bozuk olanlar gibi görüyoruz dedi / Uzakta olan nesneleri seçebiliyoruz; / Yüce tanrının bize verdiği ışık böyle. / Olaylar yaklaşıp da yanımıza gelince / Siz insanların halini bilmez oluruz / Birisi bize bilgi vermedikçe. / Geleceğin kapısı örtülünce / Bildiklerimizin uçup gittiğini / Anlamışsındır sen de.”

Daha neleri bilmeyi bekliyoruz ki?

Mark Lynas, yine de iyimserliğini korumaya çalışarak, pek inanmış görünmese de bir tedbir öneriyor bize. İkinci Dünya Savaşı sırasında karneyle gıda satın alınması gibi, bugün de hükümetler tarafından bir ‘karbon karnesi’ uygulanmasını öneriyor. Böylece çeşitli kullanımlar nedeniyle atmosfere salınan karbon gazı büyük ölçüde azaltılabilir diyor yazar; ve bir ezberi de bozmuş oluyor: “Düşük karbonlu yaşam stilinin büyük bir kişisel eziyet ve fedakârlık içerdiğine yönelik modası geçmiş görüş hâlâ yaygın biçimde benimseniyor. Bana kalırsa bunun gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok. Tüm kanıtlar araba kullanmayan, uçakla seyahat etmeyen, mahalle dükkânlarından alış veriş eden, yiyeceğini kendi yetiştiren ve cemiyetlerinin diğer üyelerini tanıyan insanların, yüksek fosil tüketimli yaşam biçimine bağımlı yurttaşlarına kıyasla çok daha kaliteli bir yaşam sürdüklerini gösteriyor.”

6 Derece’nin çevirmenleri Duygu Akın, Kutlukhan Kutlu ve Aysun Yavuz çok iyi bir iş çıkarmışlar; yazarın popüler bilim diline sadık kalarak, son derece özenle çevirmişler Lynas’ın çalışmasını.

Bu kitabı herkes okumalı bence.

Sarsıcı ve korkutucu olsa da okumalı.

Sarsılmaya ve korkmaya ihtiyacımız var çünkü. Okumak ve ısınan dünyadaki geleceğimizi biz –yönetilenler- de bilmek zorundayız artık. 6 Derece’ye göre cehenneme 90 yıl kaldı zira. Yani bugün doğan bir çocuk bu cehennemi tam anlamıyla yaşayacak olmasa bile, onun çocuğu yüzde yüz yaşayacak.

Mark Lynas’ın kitabını okumaya dayanabilmek kolay değil, hem de hiç kolay değil... bir de bütün o anlatılanları yaşamanın ne kadar daha zor olacağını bilmek yok mu, okumayı zorlaştıran da o zaten.

6 Derece’yi, “Bu kitaptaki öngörülerin çoğunun gerçekleşmemesi umuduyla…” karısına, oğluna ve kızına ithaf etmiş Mark Lynas.

İnsan umutlanmak istiyor tabii ama...

(6 Derece, Mark Lynas, Çeviren: Duygu Akın, Kutlukhan Kutlu, Aysun Yavuz, NTV Yayınları) 

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.