Karadeniz'e Git(me)mek! - Þeyhmus Diken

19 Haziran 2010 15:57  

 

Karadeniz'e Git(me)mek! - Þeyhmus Diken

Her yýl ortalama 200 bin dolayýnda ve çoðunluðu yoksul Kürtlerden oluþan iþçilere "güvenlik politikalarý" gerekçe gösterilerek Karadeniz coðrafyasýnýn kapatýlmasý gerçekten vahim. Ýþçiler bu yýl göçemeyecek.

"Birden aðlamaklý olur bahçe,
Karþýda, duvar dibinde,
Üç dal gecesefasý, üç kök hercai menekþe..."

Ahmed Arif

Nedendir bilmem, Ankara'da öðrencilik yýllarýmdan bu yana Karadenizli, özellikle de Doðu Karadenizli arkadaþlarla hep yakýn dostluklarýmýn olduðunu þimdi düþününce bir kez daha anýmsýyorum.

Belki bunda çocukluktan beri büyüklerimizin aðýzlarýna pelesenk ettikleri söz etkili olmuþtur: "Lazlar, Kürtlerin deniz görmüþüdür..." Gerçekten öyle miydi, bilmem. Ama bir ortaklýk var gibiydi sanki. Ýþte doðayla boðuþmak, haþýr neþir olmak. Silaha özel ilgi duymak. Folklor diye tabir edilen halk danslarýna vücut dili olarak yatkýn olmak, Karadeniz Horonu ile Kürt Halayý. Kürtlerin Dengbêj dedikleri ve tek baþýna sade insan sesinin müzikalitesine dayalý geleneksel sanata Mabiru adýyla Karadeniz insanýnýn benzer bir tavýrla selamý.

Bunlarý elbette uzatmak mümkün...

Sonra o muhteþem doðayý filmlerine, fotoðraf karelerine yansýtan usta sanatçýlarýn paylaþtýklarý; Yeþim Ustaoðlu'nun Bulutlarý Beklerken, Özcan Alper'in Sonbahar, Nezih Ünen'in Anadolu'nun Kayýp Þarkýlarý ile Doðu Karadeniz'de Kýrsal Mimari fotoðraflarý ve daha nicelerinin yarattýðý hale...

Sonra Kâzým'ýn hüzünlü þarkýlarý...

Yine nedendir bilmem! Bunca yakýn illiyet baðýyla doðudan batýya hemen bütün yerleþim yerlerini gezip görmeme raðmen Doðu Karadeniz'e gidemedim. Birçok kez niyet ettim.

"Arkadaþlarým var" dedim ya! Hem de çok; bunlardan en az ikisini anmalýyým bu vesileyle, ikisi de Trabzonlu, has çocuklar, bizim yakadan, biri Þinasi Haznedar, diðeri Yavuz Saltýk, sözleri vardý rehberlik edeceklerdi, olmadý.

Bu sene cidden niyetlenmiþtim. Diyarbakýr'dan bir grup arkadaþla bir tur düzenleyip gidelim dedim Karadeniz'e...

Tam da bu niyet üzerindeyken sadece bir gün yayýnlanan ve devamý gelmeyen, tartýþýlmayan bir haberle sarsýlýp yerime oturdum.

Mayýs 2010'da Giresun'da devlet ricalinin katýldýðý bir güvenlik zirvesi yapýlmýþ!

Zirveye; Tokat, Giresun, Samsun, Ordu, Ýstanbul, Tunceli, Sivas, Bingöl, Amasya ve Gümüþhane gibi illerin askeri, istihbarat ve emniyet yetkilileri katýlmýþ ve kararlar alýnmýþ. Her yýl Aðustos ayýnda baþlayan ve çoðu günler iþ saatleri günde 18 saati bulan ve cüzi ücretlerle çalýþan fýndýk toplayýcýsý mevsimlik Kürt iþçiler yerine Gürcistan'dan iþçi getirtilmesine karar verilmiþ.

Her yýl ortalama 200 bin dolayýnda ve çoðunluðu yoksul Kürtlerden oluþan iþçilere "güvenlik politikalarý" gerekçe gösterilerek Karadeniz coðrafyasýnýn kapatýlmasý gerçekten vahim. Her sene Aðustos ayý ile birlikte Diyarbakýr, Urfa, Mardin, Batman gibi þehirlerden kuzeye, Karadeniz'e doðru yola çýkan iþçiler dolayýsýyla bu yýl göçemeyecek.

Haberi birkaç gazete ve internet sitesinde okuduktan sonra tam on gün bekledim. Acaba "Bir finduðin içuni, yar senden ayri yemem" diyen Laz uþaklarý ne diyeceklerdi bu "güvenlik gerekçeli" devlet politikasýna.

Ýþin açýkçasý devlet her ne ad altýnda olursa olsun bu ve benzer "iþleri" güvenlik gerekçesiyle yapar "devlet-i âlinin" usulündendir. Tebaaya güvenmemek, potansiyel suçlu muamelesi yapmak devlet olmanýn þanýndandýr. Bu kadarýna bir diyeceðim yok! Devlettir yapar. Benim asýl derdim kendine "sivil" diyenleredir. Karadeniz'in onca sivil inisiyatifi, bir dolu sivil örgütü ve siyasetçisi var. Onlar neden bu denli suskun. Açtým Karadeniz'in kimi internet sitelerinin konuyla ilgili sayfalarýna baktým. Kararý sahipleniyorlar.

Karadenizli dostlarým ve Laz uþaklarý arkadaþlarým kýzmasýnlar ama kendime ceza verdim. Vazgeçtim memleketinize gelmeye. Merak ediyordum daðýn eteðine manastýrlarýný inþa etmiþ Sümelalý rahipleri, Pontuslu Rum gemicilerin topraklarýný, Fýrtýna Vadisini, Zilkaleyi, Makrevis konaklarýný, Ayderi, Gelin Tülünü, Haldizeni, Uzungölü ve diðerlerini...

Vazgeçtim...

Ne zaman sözümden rücu ederim bilmem...

Fýndýðýnýzý siz yiyin, içi de kabuðu da sizin olsun... (ÞD/EÜ)


Bianet


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0