'Kürtler ýsrar etmeli'

31 Ekim 2013 20:30 / 2210 kez okundu!

 


1960’larda Kürt inkar ediliyor, Türk deniyordu, Kürtçe inkar ediliyordu. Kürtçe diye bir dil yoktur, Kürtler Türktür, deniliyordu. Böyle þeyler dile getiriliyordu. Ve bunlara karþý çýktýðýnýz zaman çok aðýr idari yaptýrýmlar olsun, cezai yaptýrýmlar olsun çok aðýr bedel ödetiliyordu. Tabii günümüzde artýk böyle bir inkar söz konusu deðil yani. Kürtler ve Kürtçe artýk kabul edilmiþ, çok büyük bir fark var tabii.


***

Halkýn Nabzý gazetesinden Ýshak Karakaþ'ýn Ýsmail Beþikçi ile röportajý

Ýsmail Beþikçi, Kürtlerin Sarý Hocasý, Kürtler’in ifadesiyle Smailê Dergûþwan, Türk aydýnýnýn yüzaký, çaðýmýzýn bir kahramaný. Kürt varlýðý ve gerçekliðine iliþkin ceza sistemi ve katliam teminatý ile oluþturulmuþ bir sessizliðin ortasýnda, inkarýn dalgalarýný yararak resmi ideolojinin kýyýsýndan karaya çýkmýþ bir korsan. Bilimin beklenmedik depremi.

Ýsmail Beþikçi Vakfýnýn geçen cumartesi gecesi yapýlan dayanýþma yemeðinden birkaç saat önce Hoca ile Vakýf binasýnda buluþtum. Önce uzun uzun sohbet ettik. Hasret giderdim. Sonra ona gazetemiz için bazý sorular yönelttim. Uzun uzun, sakin ve þefkat dolu cevaplar verdi. Bir an sordum, “Bu þefkat bana mý, halka mý?” diye. Benim þahsýmda halkýmaydý galiba. Söyleþinin sonunda söylediðim gibi, Kürt halký Sarý Hoca’ya minnettardýr.

Ýsmail Beþikçi’nin meseleye, Kürt meselesine el attýðý dönemle bugünkü durum arasýnda ne gibi benzerlikler ve farklýlýklar var? Ve elbette Kürt hareketi açýsýndan da neler deðiþti? Bunlarý birbirine paralel olarak bize kýsaca anlatabilir misiniz?

Tabii çok büyük fark var, muazzam fark var. O zamanlar yani ben araþtýrmaya baþladýðýmda inkar vardý, inkar ediliyorlardý. Kürtler ve Kürtçe inkar ediliyordu. Þimdi artýk bu inkar yapýlamýyor, çok büyük fark var bu açýdan.

“Artýk inkar yapýlamýyor” derken, bu durumu bu noktaya getiren kimdir, kimlerdir?

1960’larda Kürt inkar ediliyor, Türk deniyordu, Kürtçe inkar ediliyordu. Kürtçe diye bir dil yoktur, Kürtler Türktür, deniliyordu. Böyle þeyler dile getiriliyordu. Ve bunlara karþý çýktýðýnýz zaman çok aðýr idari yaptýrýmlar olsun, cezai yaptýrýmlar olsun çok aðýr bedel ödetiliyordu. Tabii günümüzde artýk böyle bir inkar söz konusu deðil yani. Kürtler ve Kürtçe artýk kabul edilmiþ, çok büyük bir fark var tabii.

Bu þimdiki hükümetin mi, yoksa Kürt siyasal hareketinin mi baþarýsýdýr?

Elbette Kürt siyasal hareketinin bir baþarýsý. Yani fiili olarak kazanýlmýþ bunlar zaten. Hükümet de bu gibi kazanýmlar karþýsýnda bazý küçük adýmlar atmak gereðini hissetmiþ. Örneðin TRT ÞEÞ diye bir kurum var. Cezaevine ziyarete gittiðiniz zaman çocuklarýnýzla Kürtçe konuþabiliyorsunuz. Sonra demokrasi paketleri falan deniliyor ya, o paketlerde ki örneðin Kürtçe köy isimlerinin iade edilmesi, Kürtçe yer isimlerinin iade edilmesi gibi küçük geliþmeler oluyor.

Peki Hocam, bunlar yeterli midir?

Yeterli deðil tabii, yeterli deðil ama bunlarý büyütmek Kürtler’in elindedir. Bu haklarý geliþtirmek Kürtler’in elinde.

Bunun için nasýl mücadele etmeleri gerekmektedir, ne önerirsiniz?

Onlar verecekler sen daha fazlasýný, daha büyüðünü isteyeceksin kazanmak istiyorsan. Fiili olarak hükümet Kürtler için okul açmayabilir, o zaman sen kendi evini okul yapacaksýn. Çocuklarýn için kendi evini okul yapacaksýn.

Yani özerkliði evinde kuracaksýn, öyle mi?

Yani, evet. Örneðin çocuklarý evde Kürtçe okumaya, yazmaya teþvik edeceksin. Evlerini okul yapacaksýn.

Bir bilim adamý olarak dürüstlüðünüz ve cesaretiniz yeteri kadar anlaþýldý mý? Ya da ne kadar anlaþýlabildi Kürtler ve Türkler tarafýndan?

Ben sorunu bilimin kavramlarý ile açýklamaya çalýþtým. Yapmak istediðim buydu. Kürt meselesi Ortadoðu’nun önemli bir sorunu. Sadece Türkiye’nin sorunu deðil. Ýran, Irak ve Suriye’nin dengeleri bütün Ortadoðu’nun sorunu. Ayný zamanda Kürdistan’ýn doðal kaynaklarý çok fazla. Ýþte Amerika Birleþik Devletleri, iþte Rusya, iþte Avrupa Birliði iþte bütün bunlar da böylece sorunun bir parçasý oluyorlar. Ben bunu anlamaya ve kavramaya çalýþýyordum. Bilimin kavramlarý ve siyasetin kavramlarý ile.

Kürt gerçekliði bugün hangi aþamada sizce?

Yani büyük bir mücadele var. Son 30 yýlýn mücadelesi ve fiili olarak kazanýlmýþ haklar var. Fakat devlet-hükümet hâlâ bunlarý kaðýt üzerinde kazanýlmýþ haklar olarak göstermek istemiyor. Fiili olarak kazanýlmýþ haklar yani. Kürtler, Kürtçe ile ilgili kazanýlmýþ haklar, örneðin Kürtler’in kendi kendilerini yönetmeleri, anadilde eðitim.

Peki bunlarý yapabiliyorlar mý?

Ýþte bunlar önemli. Kürtler’in kendi geleceðini belirleme hakký çok önemli. Kürtler’in ýsrarla bunlarý savunmalarý gerekir.

Demokratik zeminde mi yapmalýlar bunu?

Demokratik yollarla bunlarý kazanmanýn yolunu yordamýný bulmalýlar. Yani bu konuda ýsrar etmeliler. Bu haklar üzerinde ýsrar etmek önemli.

Peki sizin özellikle bir süredir ortaya attýðýnýz tezler yeteri kadar anlaþýlabiliyor mu ya da duyuluyor mu?

Bugün önemli bir geliþme, Kürtlerde milli hareket, ulusal hareket önemli bir geliþme gösteriyor. Örneðin bir yýl öncesine nazaran çok önemli ve olumlu farklar var.

Anlaþýlýyor yani tezleriniz?

Anlaþýldýðýný söyleyebilirim, evet.

Peki müzakere süreci hakkýnda ne düþünüyorsunuz?

Kürtler bu haklarýný savunmak durumunda, anadilde eðitimi savunmak zorunda, kendi geleceðini belirlerleme hakkýný savunmalý. Kendini yönetmek için çaba sarfetmeli, yani devletle-hükümetle iliþkilerde bu tür haklarýný savunmak ve elde etmek durumundadýr.

Baþa dönüp sormak istiyorum. Kürtler’e iliþkin bir sessizlik döneminde, yani bundan yaklaþýk 50 yýl önce sizi Kürtler hakkýnda konuþmaya yönelten neydi?

Bu ulusal bir sorundu ve ben bu sorunu anlamaya çalýþýyordum. Ben bu sorunu anlamaya, kavramaya çalýþýyordum yani bilimin kavramlarý ile.

Ama bir yandan da baþýnýza gelecekleri biliyordunuz.

Benim için sorunu bilimin kavramlarýyla açýklamak çok daha önemliydi. Artýk baþýnýza neler gelir bunu düþünmüyorsunuz. O aþamada bunu düþünmek o kadar önemli deðil ama açýklamaya çalýþýyorsunuz. 1960’lardý. Ýdari yaptýrýmlarla, cezai yaptýrýmlarla karþý karþýya geldiðinizde onun üstesinden gelmeye çalýþýyorsunuz.

Hocam biz Kürtler size ömür boyu minnettarýz. Bir Türk aydýný olarak bizi savunduðu için, bizleri teþvik ettiði ve kimliðimizi kazanmamýza katký sunduðu için Ýsmail Beþikçi’ye minnettarýz. Size çok teþekkür ediyoruz ve her zaman size çok saygý duyacaðýz.

Halkýn Nabzý

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.