Tekel Ýþçileri Eylemi
13 Þubat 2010 03:05 / 2285 kez okundu!
Küyerel adlý grubun yazarlarýndan - baþörtülü, demokrat- Cemile Bayraktar, Tekel iþçilerinin direniþi üzerine bir yazý yazmýþtý. Onun yazýsýndan etkilenip ben de yazdým. Tarih Vakfý'nda iken, Tekel firmasýnýn kurum tarihinin yazýlmasýnda harcý olan birisi olarak, iþçilerinin eyleminde de harcým olsun istedim. O yazýyý daha sonra Ekþi Sözlük için düzenlemiþtim, sitemize de aktarýyorum.
Sözlük yazýlarý - 10
Ak Parti hükümeti de kendisinin aþil topuklarýndan sayýlabilecek kimi konularda -burada emek- çok dikkatli davranmadý. Geçmiþin birikmiþ sorunlar yumaðýndan çýkýp gelen Tekel Ýþçileri sorununu çözmek için deðiþik yollar denemeye çalýþtý. Ýçinde Ýskender yöntemi önerip kýlýç kullanma taraftarlarý da vardý, hukuku arkadan dolanýp aþmak isteyenler de. Ancak politika yapmak sabýr isteyen bir iþ. Toptancýlýk yerine parça parça incelemek ve parça parça çözmek her zaman daha iyidir. "Bu eylemi baþka amaçlar için kullanmak isteyenler var" deniyor, "onlara alet olunmasýn" deniyor, "fýrsatçýlýða prim verilmesin" deniyor. Bu tür eylemlerde kaçýnýlmaz olarak böyle þeyler olacaktýr. Ama bir hükümet doðru yoldan giderse týpký komplo teorilerinin o noktada fazla iþlememesi gibi, bu tür fýrsatçýlýk eðilimleri de pek cýlýz kalýr. Konuya kimsenin zafer kazanmýþ sayýlmayacaðý çözümler aramak isabetli olacaktýr. Herkes zaten sonucu kendi grubuna zafer diye sunacaktýr nasýl olsa...
Eylemciliði özlemiþ kimi marjinal gruplarýn "grev iþçiler için okuldur" diyerek meseleye, iþçilerden, haklardan, sorumluluk noktalarýndan deðil de küçük grup çýkarlarý açýsýndan yaklaþmasýný, hatta bunu sýnýf savaþýmý gibi sunma çabasýný doðal karþýlamak gerekir. Marksist literatürdeki uvriyerist, sendikalist ya da anarko-sendikalist bakýþ açýlarý tam da böyle zamanlarda ortaya çýkar. Bu nedenlerle böylesi olaylarda doðruyu yakalamak çok kolay deðil. Belki o somut durumda, doðru bir yolla da sýnýrlý deðildir. Yaþamýn karmaþýklýðýný içeren çok yönlü düþünmeler içinde olmalýyýz. Bir çizgi çekince doðrular bir tarafta yanlýþlar öte tarafta da kalmýþ olmuyor, bu iþ biraz daha karmaþýk.
Bu yüzden ben geçmiþin iyi araþtýrýlmasýný, devlet sektöründe çalýþanlarýn korunmasý ama özel sermayede çalýþanlarýn kendi baþlarýnýn çaresine bakmasý saçmalýðýna prim verilmemesini, tekel iþçilerine ödenecek paranýn kaynaðý olan vatandaþlarýn cebinden çýkacak paranýn, kýsa vadeli düþünülüp kolaylýkla ve haksýz olarak daðýtýlmamasýný, adil olmak mecburiyetini anlayabilirim. Ama bunu yaparken de tekel iþçilerinin yanýnda olmak gerektiðini düþünüyorum. "Hükümet yetkilisi ben olsaydým, ne yapardým?" diye düþünme yanlýsýyým. Herhalde hem gider onlarla bir kaç gece birlikte geçirirdim hem de gerçekçi kimi çözüm yollarýný onlarla paylaþýrken, meseleye sahiden çözüm arayýþýnda olduðumu belli ederdim. Onlara gelecek coplar ve tazyikli sular önce bana gelmiyorsa, daha baþtan kaybetmiþim demektir. Üstelik bu direniþi öylece daðýtmýþ, bitirmiþ bile olsam, orada yitirdiðim kimi þeylerin yerini, iyi biliyorum ki doldurmam olanaksýz olurdu.
Özetle iþin uzaðýnda olarak onlara çözüm yollarý sunmak kolay deðil. Ýçinde olarak ama mutlaka onlarla gerçekleri ve farklý düþünülen noktalarý da paylaþmak yolunu vaaz ederek, en zor tavýr biçimini önerdiðimi biliyorum ama diyelim ki ben yeni sol parti kurmayý düþünüyor olsaydým, en öncelikle zaten benim böyle davranmam gerekirdi. Hem yanýnda olmalýyým ama ayný zamanda da iþin baþka yönlerini de dile getirmenin yolunu bulmalýyým. Ortada onlara sürekli övgü dizenlerin varlýðýnda hem de... Ortada kocaman bir Reel Sosyalizm deneyiminin olumsuz izlerinin varlýðýnda hem de... Devletçi hantallýklarýn bugün biraz da bu nedenlerle kimi idealleri öldürmüþ gibi göründüðü ortamda hem de... Bu noktada, ismi çok bilinen kimi önderleri kolaycýlýkla suçlamak yerine geçmiþte yanlýþa giden yollardaki döþenmiþ taþlara bakýlmalý. Ve bugün, geleceðin yanlýþlarýna yeni taþlar döþenmemeli en azýndan.
Çok kolay bir yol deðil ama kolay yollarýn büyük çoðunluðu zaten yanlýþa çýkýyor. Böyle bir durumun tesadüf olmasý mümkün mü?
Üstelik ben tesadüflere inanýyorum, tesadüfleri yöneten kaotik zorunluluklar zincirine... Bunun yasalarý diyor ki, "çözemeyeceðin sorunlarý önüne alma", "her þeyin birden çok çözümü vardýr", "insani olan hiçbir þey bana yabancý deðildir", ""güzel fikirleriniz olabilir ama politika, insanlara dokunma sanatýdýr".
Hepimize, empatiyi unutmadan, kiþisel ve kurumsal vicdanlarýmýzý hep geliþtirebildiðimiz günler diliyorum.
Ýlhami Mýsýrlýoðlu
08-02-2010