Nihat Sargýn, sosyalist solun birçok rengini birleþtiren son kiþiydi

22 Kasým 2010 16:13 / 1942 kez okundu!

 


"Ömer Laçiner’in koyduðu sýnýrlar, Nabi Yaðcý’nýn cesur arayýþý, baðýmsýz sosyalistlerin þimdilik birbirinden kopuk akan çabalarý, yenilikçi sosyalist partilerin bu doðrultudaki kararlý adýmlarý ironik biçimde Nihat Sargýn'ýn ölümüyle daha da hýzlanacak gibi görünüyor. Çünkü artýk kendimizi daha yalnýz hissediyoruz."


-----------------------------------------

Nihat Sargýn, sosyalist solun birçok rengini birleþtiren son kiþiydi

Nihat Sargýn’ý geçen cuma Zühtüpaþa Camii’nden alkýþlarla uðurladýk Zincirlikuyu mezarlýðýna…
Çok kalabalýk, sade bir törendi. Nihat Sargýn’ýn yaþlý kuþaktan mücadele arkadaþlarý, eski yoldaþlarý oradaydý.
Sargýn’la bir biçimde yollarý kesiþmiþ binlerce kiþiden 1500'lük bir topluluk sessiz, saygýlý bir duruþ içinde onunla ilgili anýlarýný tazeledi.

2009’un Ekim ayýnda yine buradaydýk, hayat arkadaþý Yýldýz Sargýn için. Orada Nihat Sargýn’ýn köþede sessizce otururken bir fotoðrafýný çekmiþtim. Demek ki bir yýl sonra onu böyle uðurlamak varmýþ…

“Baðýmsýzlýk, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin; yürekli, coþkulu, sevgi dolu üyesi, davanýn her daim emektarý.” Kurucularýndan olduðu Tüstav’ýn broþürünün kapaðýnda bunlar yazýlýydý ve Nihat Sargýn’ýn kiþiliðinin ve yaþamýnýn iyi bir özetiydi.

Nihat Sargýn, az rastlanýr özelliklere sahip, düzgün bir sosyalist aðabeyimizdi.

Yasal sosyalist hareketin koçbaþlarý: Kutlu - Sargýn

1987'de Hollanda'da tanýþtým. Nabi Yaðcý ile birlikte Türkiye'ye dönme projesini anlatmaya gelmiþlerdi. Politik göçmen ve yerel komünistlerce bu gidiþe genelde destek verildi. Gizlilikten yasallýða geçiþ döneminin bir tür “koçbaþlarý” olarak 1987 Kasým’ýnda yurda döndüler.

Devlet gelenlere 1,5 yýla yakýn iþkence, hücre ve hapis cezasýný layýk görmüþtü. Bugün yasal siyaset yapanlar, onlarýn bu cesur adýmýna çok þey borçludur. Devlet aklý ise onlara ancak 1992’de yetiþebildi ve 141-142 ve 163’ü kaldýrdý. O sýrada 163’ün kalkmasýnýn Türkiye’ye þeriat getireceðine inanan sosyalistler vardý aramýzda… Bu bakýþ farklýlýðý her yeni adýmda daha da derinleþerek bizi bugünlere getirdi.

Nabi Yaðcý ile Nihat Sargýn, hapisten çýkýnca Türkiye sosyalist hareketini deðiþik denemelerle birleþtirmek için çalýþtýlar. Bu yoldaki yaklaþýmlarý farklýlýklar taþýyordu. Ýkisini tek örgütte birleþtirmek zordu belki de... Sargýn’ýn çizgisi eski, klasik hattýn, bilinen bir çizginin, olabilen en dürüst yorumu ve uygulamasýydý. Ancak onun TBKP’den ÖDP’ye uzanan yoldaki "birlik oluþturamama baþarýsýzlýðý" aslýnda ana çizginin baþarýsýzlýðýydý. Bu ana çizgi hem dünyada hem Türkiye’de çoktan duvara dayanmýþtý. Bunu fark etmek ya da kabullenmek kolay deðildi o sýralarda…

Nabi Yaðcý ise giderek ana çizgiden kopmayý da göze alan, toptan yenilenmenin simgesi gibi oldu. Klasik, aydýnlanmacý kuþaktan gelenlerin, onun vardýðý noktayý yadýrgamasý da doðal. O, bu topraðýn dilini keþfetmek, kendi insanlarýna “içerden” bir dille seslenebilmek arayýþýndaydý. Tanýk oluyorum ki "Kutlu - Sargýn" isimlerinin hala birlikte anýlýyor olmasýndan bile rahatsýzlýk duyanlarýmýz var. Oysa iki ismi birlikte ya da ayý ayrý önemsemek için de nedenlerimiz çok. Üstelik bu süreç artýk tarihin malý oldu.

Kolaycý damgalamalardan kaçýnmalýyýz yoksa sol hareketin geçmiþini doðru okumak anlamýnda çocuklarýmýzýn da gerisinde kalacaðýz. Çocuklarýmýza yetiþebilme þansýmýzý tepmemek için geç kalmamaya bakalým…

Avrupa Merkezci bakýþýn Marksizm’de açtýðý yarayý görmeliyiz

Nabi Yaðcý’yý yadýrgayanlarýn, onun dini, dindarlarý fazla önemsediðini söylemeye çalýþanlarýn birçoðu, ölenlerimizin ardýndan “nur içinde yatsýn” yerine “ýþýklar içinde uyusun” dediklerinin farkýnda bile deðiller.

Nabi Yaðcý en baþta böylesi tekrarlardan kaçýnýyor. 1200’lerde dünyanýn merkezi olan doðu dünyasý, Ýmam Gazali’nin peþinden gidip duraklamaya baþlarken, Batý, Averos diye isimlendirip kendi bilim adamý saydýðý Ýbni Rüþd’ün çizgisiyle atýlým yapmýþtý. Nabi bunun felsefi, sosyolojik, ekonomik, politik ve ideolojik temellerini araþtýrýyor. Dindarlarýn bizden önce baþladýðý sorgulamaya sosyalistler içinden katýlan en tanýnmýþ Marksist oluyor.

Bu çabalarýn sonunda, Ýslam’a esas olarak “Doðu despotizmi” çerçevesinde bakan Marksizm’i de yaralamýþ olan “Avrupa Merkezci Bakýþ”ý kavramayý baþarýrsak, teori ve pratiðimizde bir sýçrama yapabiliriz. Böylece örneðin Kemalizm eleþtirimiz de daha tutarlý, inandýrýcý bir çerçeveye oturur. Kemalizm’in de “Türkiye’ye Avrupa Merkezci bir gözle bakan, modern oryantalizmin bir varyantý” olduðuböylece anlaþýlýr. Bunu bu netlikte kavramak az þey deðil. Eðer bunu baþarýrsak, Nihat Sargýn gibi dürüst bir kiþiliðin bile Türkiye sosyalistlerini neden yan yana tutamadýðýný daha iyi anlamaya baþlarýz. Belki de o imkânsýzý yapmaya kalkmýþtý. Ancak bunun, denemeden de olamayacaðýný anlamak o gün kolay deðildi.

Nihat Sargýn’ý unutmayacaðýz

Nihat sargýn, sosyalist solun birçok rengini birleþtiren son kiþiydi. Bu gün onu sonsuza uðurladýk. Onu uðurlamaya gelenlerin oluþturduðu yelpaze epeyi geniþti. Bir ara herkesin yan yana getirmeye çalýþtýðý birlik ancak camide oluþmuþ gibiydi.

Sargýn gibi dürüst bir yoldaþýn bile baþaramadýðý iþe artýk kuþkuyla bakalým. Onun ölümüyle, soldaki klasik birlik arayýþý bence son sembolünü yitirdi. Yeni birlik; Avrupa merkezci olmayan Marksist aydýnlarýn, "parti gibi olmayan parti" oluþturup, bu topraðýn insanýna kendi diliyle seslenmesiyle oluþabilir. Ömer Laçiner’in koyduðu sýnýrlar, Nabi Yaðcý’nýn cesur arayýþý, baðýmsýz sosyalistlerin önemli ama þimdilik birbirinden kopuk akan çabalarý, yenilikçi sosyalist partilerin bu doðrultudaki kararlý adýmlarý, ironik biçimde Nihat Sargýn'ýn ölümüyle daha da hýzlanacak gibi görünüyor. Çünkü artýk kendimizi daha yalnýz hissediyoruz.

Nihat Sargýn’la aralarda Türkiye'de karþýlaþtýk, kibarca selamlaþtýk. Yýllar geçti, önce karýsý Yýldýz'ý uðurladýk ayný camiden; ardýndan da kendisini sonsuzluða uðurladýk bu cuma. Sonsuzlukta buluþma ihtimalimiz, güzel bir hayal olsa da biliyorum ki sadece hayal...

Ancak kendisiyle dünyada bir dönem yan yana olmuþluðumdan gurur duyuyorum.


Ýlhami Mýsýrlýoðlu

20 Kasým 2010, Ýstanbul



 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.