'LÝBYA'DAN BÝZE NE?' DÝYEMEYÝZ...

08 Temmuz 2019 22:57 / 5958 kez okundu!

 

 

“Libya bir bataklýktýr uzak duralým” yaklaþýmý; aslýnda “Ortadoðu bir bataklýktýr, uzak duralým”, Suriye bir bataklýktýr uzak duralým”, “Afrin bir bataklýktýr uzak duralým” teranesinin yeni versiyonudur. Türkiye yýllardýr içine kapanmýþ, Mezopotamya’yý Ýsrail-Amerikan mandasýna terk etmiþti. Bunu içeride meþru kýlabilmek için de “Araplar bizi arkadan hançerledi” algýsýný “bataklýk”a korkuluk yapmýþtý. Eski statükocu Türkiye’nin kalýntýlarý iþte bu tür yeni üfürükten türkülerle ayakta durmaya çabalýyorlar. Bu coðrafyalardaki ilk zorluðumuzda “buralar bataklýktýr, biz dememiþ miydik” diyebilmek için alýþtýrma yapýyorlar. Böylece de Amerika’nýn, Ýsrail’in en karanlýk kesimlerinin bilerek bilmeyerek sözcülüðünü yapmýþ oluyorlar.

Þimdi durumu özetleyelim...

 

****

 

“LÝBYA’DAN BÝZE NE?” DÝYEMEYÝZ...

 

Gönül Tol'un Medyascop’taki Libya demeci ibretle izlenip eleþtirilmelidir. Ben ilk adýmý attým smiley

Kendisi #AvrupaMerkezci#oryantalist#batýcý tipik bir #KategorikMuhalif akademisyen...

Gönül Tol ne diyor?

Libya bir bataklýktýr, Türkiye týpký Suriye’deki gibi burada da boðazýna kadar gömülmüþtür. Suriye’nin bu hale gelmesinde payý olan Türkiye Libya’da da Radikal islamcýlara silah veriyor, Rusya ile karþý cephede; evet BM ve AB de Türkiye’nin destek verdiði yasal Libya hükumetini destekliyor ama kimse onun kadar angaje deðil; yasal Libya hükumeti, Hafter kuvvetlerini Türkiye’nin desteðiyle püskürttü; Hafter bu yüzden Türkiye’ye çok kýzgýn vs vs...

USA’nýn, Ýsrail’in, her türlü Neo-concularýn kullandýðý kliþelerle akademisyenlik, gazetecilik yaptýðýný düþünüyor sayýn Gönül Tol. Türkiye’nin Suriye’deki pozisyonunu, geçirdiði aþamalarý hiç anlamadýðý için, onun zaten Libya’daki durumunu da anlamasý beklenemezdi sad

Onun gibiler için bataklýk, ‘Ak Parti’nin bir gün elbet saplanacaðý’ bir umuttur. #Kategorik Muhalif denizinde Erdoðan’dan kurtulmak için tutunduklarý yýlandýr. Yani aslýnda bir simgeden ibarettir.

“Libya bir bataklýktýr uzak duralým” yaklaþýmý; aslýnda “Ortadoðu bir bataklýktýr, uzak duralým”, "Suriye bir bataklýktýr uzak duralým”, “Afrin bir bataklýktýr uzak duralým” teranesinin yeni versiyonudur. Türkiye, yýllardýr içine kapanmýþ, Mezopotamya’yý Ýsrail-Amerikan mandasýna terk etmiþti. Bunu içeride meþru kýlabilmek için de “Araplar bizi arkadan hançerledi” algýsýný “bataklýk”a korkuluk yapmýþtý. Eski statükocu Türkiye’nin kalýntýlarý iþte bu tür yeni üfürükten türkülerle ayakta durmaya çabalýyorlar. Bu coðrafyalardaki ilk zorluðumuzda “buralar bataklýktýr, biz dememiþ miydik” diyebilmek için alýþtýrma yapýyorlar. Böylece de Amerika’nýn, Ýsrail’in en karanlýk kesimlerinin bilerek bilmeyerek sözcülüðünü yapmýþ oluyorlar.

Þimdi durumu özetleyelim:

Öncelikle Libya, Türkiye’nin uzak durmasý gereken bir yer deðildir. Oradan uzak durmasý, Akdeniz’in Türkiye’ye daraltýlmasýnýn, hatta Kýbrýs’ý terk etmeye baþlamasýnýn bir adýmý olur. Uluslararasý sularda haklarýný aramayý býrakmasýnýn baþlangýcý olur. Türkiye ve KKTC’nin Akdeniz’deki münhasýr ekonomi bölgelerini karþýsýndaki cepheye (Amerika, Ýsrail, Yunanistan, Kýbrýslý Rumlar, Mýsýr) terk etmeye baþlamak olur. Kaddafi’nin devrilmesiyle birlikte Yunanistan’ýn Libya zararýna onun deniz alanlarýna yaptýðý tecavüzü kabullenmek olur. 100 yýl önce nasýl Osmanlý petrol alanlarýndan sökülüp atýldýysa, þimdi de Türkiye’nin Akdeniz hidrokarbon yataklarýndan uzaklaþtýrýlmasýnýn ilk adýmý olur.

Türkiye sadece bu nedenlerle bile Libya ile ilgili tarihi, ekonomik, politik, askeri baðlarýný zayýflatmak deðil güçlendirmek zorundadýr. 500 yýl önceden gelen özel baðlarýmýza, Kaddafi zamanýndan kalan milyarlarca liralýk alacaklarýmýza ise hiç deðinmiyorum. 

Ayrýca Türkiye Libya’da radikal Ýslamcýlara deðil, BM’nin, Fransa hariç AB’nin de tanýdýðý yasal Libya hükumetine destek veriyor.

Fransa neden AB’nin dýþýnda ayrý bir tutumda? Çünkü düzenini saðlamýþ bir Libya onun iþine gelmiyor. Böyle bir Libya’dan Ýtalya ve Türkiye kendisine göre daha fazla yarar saðlar. Ýstikrarý bozulmuþ bir Libya’da ise taþlar yerine Hafter tarafýndan oturtulursa belki kimi olanaklar doðar, Afrika'dan akan sömürge paralarýnýn yolu kesilmez diye düþünüyor Macron wink

Rusya ile ayrý cephelerde miyiz?

Bu yaklaþýmý da da yanlýþ Gönül Tol’un, en azýndan toptancý bir yaklaþýmý var...

Rusya’nýn burada kendine özgü bir tutumu var, týpký Suriye’deki gibi. Ýdlip’de Türkiye ve Rusya’nýn pozisyonlarý nasýl ise burada da ona benzer tutumdalar.

“Dinci” Müslüman kardeþleri devirerek lideri olan Mýsýr’ýn seçilmiþ ilk cumhurbaþkaný Mursi’yi mahkemede ölüme terk etmiþ Sisi cuntasý Libya’da kimi destekliyor? “Seküler” görünümlü Halife Hafter’i... Rusya da týpký Ýdlib’deki ikilemlerini yaþýyor. “Hafter’in karþýsýnda durursam, acaba Libyalý kimi daha radikal dincilere mi destek olmuþ olurum?” tereddütünde... Ýdlib’de nasýl Türkiye’yi dikkate almak zorunda kaldýysa, Libya’da da almak zorunda ve alýyor da... 6 TC vatandaþýnýn kaçýrýlmasýný, Türkiye’nin ültimatomunu, 6 kiþinin serbest býrakýlmasýný, yasal Libya liderinin acil Türkiye ziyaretini, Erdoðan-Putin telefonlaþmasýnda Libya’nýn özel olarak konu edilmesini ve sürecin devamýný iyi okumak lazým.

Türkiye’nin Libya ile anlaþmalar imzalamasý, özellikle münhasýr ekonomik bölgelerin adaletli paylaþýlmasý açýsýndan yaþamsaldýr. Yunanistan’ýn 7-8 yýl önce Libya’daki olaylarý fýrsat bilip kendi bölgesini denizde Libya zararýna (bir Kýbrýs adasý kadar) geniþletmiþ olmasý, hem Libya’nýn hem de Türkiye’nin zararýnadýr ve kabul edilemezdir. Üstelik Yunanistan'ýn dayatmasýný kabul edecek Mýsýr ya da Ýsrail de, münhasýr ekonomik bölge anlamýnda ciddi kayýplara uðramaktalar. Türkiye'nin Libya ile olan anlaþmasý bu gerçeði de ortaya açýkça çýkarmýþ oldu... Akdeniz’deki hidrokarbon cephesinin Hafteri Libya’da öne sürmesi bu açýdan anlaþýlabilir. Ancak bazýlarý için anlaþýlabilir olmayan; Gönül Tol’un, neden bu cephenin sözcüsü gibi deðerlendirmelerde bulunduðudur...

Oysa konu bizim için çok nettir çünkü sayýn Tol bu yaklaþýmlarýyla kendisini #AvrupaMerkezci, #oryantalist, #batýcý tipik bir #KategorikMuhalif akademisyen olarak konumlamýþ ve bilerek bilmeyerek kendisini Akdeniz’deki korsan hidrokarbon cephesine hizmet eder duruma düþürmüþtür.

Zaten bu yaklaþýmdakilere sorarsan “S-400 asla alýnmamalýdýr; Suriye “bataklýðý”ndan hemen çýkýlmalýdýr; Suriye’nin Kuzeyi için USA ile inatlaþýlmamalýdýr; 100 yýl önce Ýngiltere’nin, parasý ödenmiþ gemileri Osmanlý’ya teslim etmemesiyle, Amerika’nýn parasý ödenmiþ F-35 uçaklarýný ortaklardan birine (Türkiye’ye) teslim etmeyip þantaj unsuru olarak kullanmasýnýn benzerliði bile yoktur; Türkiye Akdeniz’de hidrokarbon arayarak kýþkýrtýcýlýk yapmaktadýr; Kýbrýs’ta da zaten iþgalcidir...”

Bu fikirler tanýdýk geldi mi?

Vesselam.

 

Ýlhami MISIRLIOÐLU

08.07.2019

 

Son Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2020 00:46

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.