Kente Sivil Dokunuþ - 3

16 Haziran 2013 09:48 / 1923 kez okundu!

 


Bir güne ne kadar çok þey sýðdý...

Gezi direniþçileri kazandý, sevindik; Mandela öldü üzüldük (sonradan yalanlandý, sevindik); Ýran'da reformcular kazandý, sevindik; Parka polis yeniden saldýrdý, kahrolduk!

Sivil direniþler taktik hatalarý kaldýrmýyor, devlet ise taktik hatalarý affetmiyor. Devlet, Gezi Parký'nda kibirli davrandý kaybetti; direniþ, akýllý taktiklerle kazandý. Ancak direniþ yönetimi hükumetin sarsýlmasýný, hatalarýný ve bir tür geri çekilmesini, yanlýþ deðerlendirmemeli, üstüne üstüne gidilecek bir zaaf olarak görmemeliydi. Elde ettiði kýsmi de olsa baþarýyý korumak için direniþin sona erdirileceðini hemen ve açýkça ilan etmeliydi. Bunu yapmadý, içindeki dengeleri düþünürsek belki de yapamadý. Ancak yanlýþý da söylemezsek biz yanlýþ yaparýz. Üstelik bunu söylemenin de geci erkeni olmamalý.

Özetle direniþ yönetimi fazlada ýsrar etti, geçmiþ baþarýsýna dev aynasýndan baktý, yani "kibir yaptý" ve kaybetti.

Ama bu durum Gezi'deki karþý duruþun meþruluðunu gölgelemez; devletin zor kullanýmýnýn meþruiyet sýnýrlarýný zorladýðý gerçeðini de...

Direniþçinin kibri, taktik hatasý bir yerde küçük çaplýdýr, baðýþlanýr; devletin aç gözlülüðü, kibri ve þiddetseverliði daha zor baðýþlanacak ve ne yazýk ki bu gecenin etkisi, yansýmalarý kuþaklar arasýnda duvar oluþturacak, uzun zaman unutulmayacaktýr.

Pirus Zaferi hayýrlý olsun!

Hükûmetin eli gaz tetiðindeki iðrenç tavrýna yazýklar olsun, ona göz göre göre fýrsat veren direniþ yönetiminde aðýr basmýþ maksimalist yaklaþýma da acý bir ders...

Gezi Direniþi, kimi yöneticilerinin politik aç gözlülüðüne raðmen unutulmayacak! Kente yapýlan bu tarihi sivil dokunuþ ne yazýk ki derin bir yara aldý. Üzgünüm.

Gezi Parký'nin "kurtarýlmasý" ise Ak Parti için bir Pirus Zaferi olacaktýr! "Yendim" dediði yerde bir süre sonra "yandým" diyecek; en yendiði noktada aslýnda yenilecek! Kürt barýþmasý gibi muazzam bir projeyi baþlatmýþ; "avukatýmý bekliyorum" ya da "susma hakkýmý kullanýyorum" gibi, bizim geçmiþte sahip olamadýðýmýz haklara kavuþulmasýný saðlamýþ bir hükûmetin, bu akýl dýþý politikayla kendini derinden yaralamasýna da, üzgünüm!


Demokrasi, örgütlü sabýr yönetimidir

Direniþ yönetimi sabýrsýzlýk yapabilir, maksimalist de olabilir; ancak devlet tavrý "sabýr, sabýr, sabýr!" olmalýydý. Demokrasi, örgütlü sabýr yönetimidir! Sabretmeyen kaybeder. Kimsenin zafer kazanmadýðý çözüm doðru çözümdü. ZAFER peþinde koþan yanýlacak, kazandýklarý sadece Pirus Zaferi olacaktýr. Býrakalým Ak Parti yarýn bu ZAFERi Ýstanbul mitingiyle kutlasýn. Baþbakaný, Pirus Zaferiyle gerçek anlamda baþ baþa býrakmak en doðru çözümdür. "Gelin, toplanýn, haydi Taksim'e" sloganlarý olasý bir RÝCAT için çaðrý gibi duruyor. Bu, tuzu kuru biçimde oturup, insanlarý kýrýlmaya davet etmektir.

Militarizmi birlikte sevmeyelim (ki bazýlarýnýn anti-militaristliðinden epeyi kuþkuluyum) tamam da, "barikata" çaðýrýyorsan, sokaða eyleme çýkýyorsan bazý þeyleri bileceksin! Kabul edelim ki akýllý geri çekilmede gecikildi ama bu daðýnýklýkta yarýn için eylem çaðrýlarý bir tür cinayettir! Geniþ yýðýnlarý politika dýþýna düþürmek, savaþa sürmektir, polisin, devlet þiddetinin tuzaðýna düþürmektir. Yarýn için eylem çaðrýsý yapmak, insanlarý polisin en sevdiði alana sürükleyip kaç-kovala kýsýr döngüsüne mahkum etmektir.

Þiddetsiz direniþ, devletin en korktuðudur çünkü o buna alýþkýn deðildir. O yüzden barikatlarý sanalda oluþturmalý, yüreklere kurmalý. Býrakalým yarýn hükûmet, ona kendi yanlýþlarýmýzýn da katkýsýyla altýn tepside sunulmuþ "ZAFER"inin tadýný çýkarsýn. Bilelim ki o geçici tadýn kekresi ancak politika ile saðlanýr. Egemenlerin en korktuðu barikat politik barikattýr çünkü onu aþmak çok zordur.

Sabýr, saðduyu ve öfke kontrolü, þu an bize en lazým olandýr. Yalancý dostlardan, keskin dev-i-rimcilerden uzak durmanýn zamanýdýr.


Yüreðimiz yansa da kendimizi eleþtirmek acildir!

Kimi dostlar sosyal medyada sýcaðý sýcaðýna yazýlanlarý erken buldu, kimileri susmamýzý "emretti". Hatta bazý dostlar "oyun"a geç katýldýðýmý, eyleme baþta destek vermediðimi bile ima etti. Dostlarýn imasý elbette daha yaralayýcý ama bereket ki yazdýklarýmýz ortada. Yanlýþ algýlarýndan dolayý sonradan eminim iyi niyetli olanlarý utanacaktýr. Ýlk günden beri tavrýmý www.izmirizmir.net 'den, Twitter'dan da izlemek mümkün. "Oyun"a herkesten önce girdim, her "an"ýnda bulundum.

Gençlerin bunu nasýl yaptýðýný anlayamadýklarýný, onlarý gözden kaçýrdýklarýný belirten dostlara da hiç sevmediðim halde anýmsatmalýyým ki, ben bunu kaçýrmadým.

35 yýl önce de herkes gençlik örgütlerine, sendikalara açýk, gizli partilere yönelirken; ben bir ismi ve defteri olan 8-10 ortaokul grubu kurmuþtum, yönlendirici aðabey ve ablalarla tüm gruplar ayda bir fuarda "piknik" yapýyorduk. Organize ettiðim liseli toplantýlarý için Yapý-Sen, Bank-Sen ve sonra Maden-Ýþ salonlarý yetmez oldu. ÝGD'nin 1978 sonrasý Ýzmir ve Ege'deki dikkati çeken yükseliþinde elbette baþka faktörlerin yanýnda bunlarýn da payý vardý. Özetle, buralardan geçmiþ bir Ýlhami, son 6 yýldýr sözlüklerde hala gençlerle birlikte çalýþmayý baþarmýþsa, gençlerle içi içe olmuþsa; Taksim Gezi Direniþi'nde gençlerin özel bir rolde olmasýna da þaþýrmayacaktýr. Kasýðýmdaki platin nedeniyle Gezi'ye gidemesem de farklý nitelikte ve farklý cenahlardan 5-6 gençle doðrudan baðlantýlý olarak eylemin bir tür içinde gibi oldum. Ayrýca Twitter sayesinde de daha geniþ kesimlerle diyalog ve karþýlýklý etkileþim içindeydim. 35 yýl önce gizli radyolar ve kibrit kutusundaki "Atýlým"larla teknolojiden en iyi yararlananlardandýk, bugünün sunduðu olanaklarýn en ortasýnda olmamak sadece ayýp olurdu.

Son 3 yazým buna tanýktýr. 3 haziran tarihli yazým ise zaten 31 Mayýs itibariyle Twitter'daki notlarýmý da içermektedir. http://www.izmirizmir.net/ilhami-misirlioglu-yz18.html


Ne Yapmalý?

Baþbakaný ve partisini, zorla daða ittirilen Kürt gencinin örgütüyle -doðru olarak- müzakere yaptýðýnda akil deyip övelim; Gezi'yi gençlerin baþýna yýkanýn akýlsýzlýðýný yerelim.

Akýllý geri çekilmeyi bilmeyen bir süre sonra ricadýn tadýna bakacaktýr, bu iki taraf için de geçerlidir, en çok da devletlu kibirciler için. Ancak biz yine de, tam da bu yüzden, kalabalýklarý yeni eylemlere çaðýrmaktan vazgeçelim.

Gezi parký Direniþi meþrudur. Bu yüzden onun meþru zemindeki baþarýsýnýn el birliðiyle örtülmesine içerliyorum. Elde ettiði baþarýnýn tadýný çýkarma fýrsatý verilmeyen gençler elbette eylemi akýllýca bitirmeyi baþaramayan maksimalist yöneticilerini eleþtirmelidir. Gerçek maðdur olarak geri çekilmeli, muhasebe yapmalý, sonuçlarýný kamuoyuyla paylaþmalýdýr. Polisin yaptýðý tüm müdahaleleri lanetlemek ancak o zaman tam hedefine ulaþabilir.

Üstelik bu mücadele baþka alanlarda ve elbette yine þiddet olmadan sürdürülecekse, bu þarttýr da.



Ýlhami MISIRLIOÐLU

15.06.2013


Son Güncelleme Tarihi: 17 Haziran 2013 14:15

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.