Hayalimdeki Erciþ

24 Ekim 2011 16:28 / 2828 kez okundu!

 


Depremle birlikte bu yazý yeniden okunmalý... Arþivlere dönmek istiyorum bu yazýmda. Yaklaþýk 4 yýl önce ercis.net sitesine yazdýðým ve oldukça ilgi çeken bir yazým vardý: HAYALÝMDEKÝ ERCÝÞ. Ocak 2006'da yazdýðým yazýyý 6 ay sonra kimi deðþikliklerle yeniden yayýnlamýþtým. Þimdi o siteyle birlikte karanlýða gömülmesin istedim ve arþivimden çýkarýp küçük düzeltmelerle size ulaþtýrýyorum. Erciþ üzerine hepinizi barýþçý, güzel hayaller kurmaya çaðýrýyorum.

--------------------------------------------------------------------------------

Ülkeler geliþiyor, kentler geliþiyor... Hayaller de... 6 ay önce Erciþ üstüne yazdýðým HAYAL -1 adlý yazýmý okudum ve deðiþen hayallerimi yansýttýðým yeni bir yazýya dönüþtürdüm. Ýþte okuyacaðýnýz yazý budur ve yeni hayallerimi barýndýrmaktadýr. Hayaliniz bol olsun, sihirli formüle ulaþan düþleriniz yaþama geçsin, gerçek olsun. Hayallerimiz kadar varýz çünkü ve hayal ettiðimiz sürece... Sevgiyle kalýn! Ý. Mýsýrlýoðlu

Hayallerimiz kadar varýz çünkü ve hayal ettiðimiz sürece…

Ýþte hayalim:

Erciþ ilinin en küçük ilçesi olan Çelebibaðý'na gidiyoruz. 5 yýl önce Ýl olmayý baþaran Erciþ'e baðlý diðer ilçeler de þöyle: Merkez, Adilcevaz, Çaldýran, Muradiye ve Patnos. Daha il olmadan büyük bir ataða kalkan Erciþ Ýl olduktan sonra müthiþ bir geliþme göstermiþ. Politik sürtüþmeleri en aza indirmeyi baþarýp kendi içinde ilginç bir birlik kuran Erciþ geçen zamanda her þeyden önce bir bisiklet cenneti olmuþ.

Çelebibaðý ile aradaki iniþ çýkýþlar hariç Erciþ neredeyse dümdüz bir ovaya kurulu, yemyeþil bir yer. Kavaklardan dolayý kentte evleri görmeniz olanaksýz gibi. Bir önceki Belediye Baþkaný'nýn inadýyla Erciþ bisiklete kavuþmuþ. Bu süreçte bir baþka bisiklet cenneti olan Hollanda'nýn Horn kentinin (Erciþ'in kardeþ kenti) desteði de alýnmýþ. Tek tük bisikletten, bisiklet ordularýna geçilmiþ. Kentin tüm yollarý geniþletilmiþ ve yolun bir bölümüne özel bisiklet yolu yapýlmýþ. Kýzlý erkekli Erciþliler, diðer bölgelerde de özel bisiklet yolu olsa neredeyse tüm gölün çevresini bisikletle gezecekler. Biraz güç bazý etaplarý olsa da, 2. Van Gölü Bisiklet Turu da zaten bir hafta sonra baþlýyor. Üstelik bu kez tüm Türkiye'den, Avrupa'dan ve Doðu'daki yakýn komþulardan -þimdilik amatör- bisikletçiler de katýlýmcý olacaklar. Biz araþtýrmacýlar grubuyla birlikte bisiklet pedallarýna bastýkça ter dört bir yanýmýzdan fýþkýrýyordu. Bereket önümüzde ve arkamýzda iki büyük minibüs geliyor. Bir saðlýk ekibinin de bulunduðu birincisi yorulanlarý toplamak ve diðeri de bisikletleri koymak için. Yaþýma aldýrmadan inatla diþimi sýkýyor ve içimden "bir kaç kilometre daha..." diyorum.

Erciþ'teki Urartu Üniversitesi'ne baðlý Halk Bilimleri Fakültesi'ndeki Emrah Kürsüsü, Emrah ile Selvi Han'ýn 500. Yýlý nedeniyle büyük etkinlikler planlamýþ. Tüm Türkiye'den gelen bir grup araþtýrmacý ve akademisyen ile birlikte onun yaþadýðý yöreye gidiyoruz.

Çelebibaðý ilçesinde eski Erciþ'in simgesi olan kale bulunuyor. Sýk sýk Van gölü'nün yükselmesi çevre insanlarýn bilincinde hep bir Nuh Tufaný sendromunu beslemiþ. Burada her küçük olayýn halk arasýnda kýyamet alameti sayýlmasý, biraz da bundan galiba...

Erciþ Kalesi

Ve tarihi mezarlýða varýyoruz. Mezarlýk hala bir yarým ada ama çevresi bakýmlý, kýyýda bir motor ve baþýnda bir turizm polisi bekliyor. Topluca motora doluþup karþýdaki adaya, Erciþ Kalesi'ne gidiliyor.

Yolda turizm polisi anlatýyor: Biz Erciþ Valiliðine baðlýyýz, üç aydýr eðitim alýyoruz, polislerin içinden Salmanaða Ermeni Kilisesi, Karataþlar mevkiindeki çivi yazýlý kayalar, kümbet ve Çelebibaðý'nda (kalede ve tarihi mezarlýkta) olmak üzere gönüllü 4 kiþiyiz. Ýlk verilen bilgilerden sonra kendimiz kitaplardan ve internetten araþtýrýyoruz. Kimi arkadaþlar ilk baþta polisliðimizle dalga geçiyordu ancak biz iþimizden memnunuz. Eserleri korurken ayný zamanda rehberliðini yapýyoruz…

Kalenin olduðu adaya varýyoruz. Küçücük bir adacýk. Eskiden yani çocukluðumda, büyük burcun kýyýsýnda piknik yaptýðýmý söyleyince bakýþlar üstüme dönüyor. Çelebibaðlýyým diyorum. Beni Polis kurtarýyor: Urartu'dan kalma kale sonralarý çok sayýda medeniyet tarafýndan kullanýlmýþ, Karakoyunlulara baþkentlik etmiþ. Matrakçý Nasuh’un Beyan-ý Menazil adlý eserinde (1534) kalenin çok güzel bir minyatürü var. Osmanlý zamanýnda, 200 yýl kadar önceleri, sularýn sýk sýk yükselmesinin ve akýnlarýn yýprattýðý kale sonunda terk edilmiþ ve Ermeni köyü olan ve biraz yüksekte kurulmuþ Eganis'e taþýnýlmýþ ki sonradan oranýn adý da Erciþ'e dönüþmüþ. Erciþ'te kimileri hala anlatýr, der ki, benim atalarým kale halkýndandý, diye...

Kalenin büyük burcunun dibinde yamuk bir küp þeklinde büyük bir taþ var, Ahlat taþýymýþ, çelik bir plaka yapýþtýrýlmýþ, Türkçe. Kürtçe ve Ýngilizce kýsa bilgi yer alýyor, onlarýn üstüne de vidalarla kalýn bir pleksiglas döþenmiþ, koruyucu olarak. En altýnda da hala görmediyseniz mutlaka görün denerek, Salmanaða, Zirnaki Tepe, Urartuca çivi yazýlý kayalar ve Karakoyunlu kümbetlerinden söz edilmiþ. Az önce polisin söz ettiði minyatürün de bir kopyasý yapýlmýþ. Herkes hizmetten memnundu. Sessizce daðýldýk küçük adaya ve kendi kuyularýmýza dalýp gittik.

Kýyýda göçmen kuþlar, flamingolar saygý duruþunda gibiydi... Bir dönem kuþ gribi salgýný nedeniyle yörede büyük bir kanatlý katliamý yaþanmýþ, göçmen kuþlar da çevreye büyük korku salmýþtý. Þimdi kuþlar, derdinden ölmüþ, ölürken öldürmüþ kardeþleri için sessiz bir tören yapýyorlardý sanki. Nuh’un Gemisi'ne iskele olmuþ, bu nedenle bitki, hayvan ve insan yönünden büyük bir çeþitliliði barýndýran bu topraklar nice uygarlýklara ev sahipliði yapmýþ, kim bilir nicesine daha yapacaktý.

Bir kiþi soru sordu: Urartu'dan kalma baðlar varmýþ? Polis utangaç biçimde yanýtladý: Bir dönem Urartu'nun baðlarýnýn kökünü kurutmuþtuk ki sonrasýnda hepimizi Urartu'nun laneti çarptý çünkü baðlarý bozup kötü evler yaptýk... Fakat þimdi deðiþti her þey. Bir kaç kiþi var, yýllar önce göçtükleri Erciþ'e dönüp toprak aldýlar ve yeni baðlar yaptýlar, bilimsel çalýþýyorlar. Kurduklarý þarap fabrikasýnýn ünü Türkiye'yi çoktan aþtý. Erciþ'in siyah üzümü çok özeldir. Üzüm için azýcýk erken ama isterseniz sizi Eleziz Mýsto'nun baðýna götürebilirim. Herkes üzümlerin tadý aðzýndaymýþ gibi yutkundu. Motorun patapatlarý, martýlarýn sesine karýþtý.

Çelebibaðý'ndaki ünlü mezarlýkta muhteþem mezar taþlarý, olaðanüstü motifler arasýnda kaybolup gittiler. Kimileri sessizce mýrýldandýklarý dualar ile geçmiþ ve gelecek arasýnda köprü kurdu. Ben de bu toprakta yatan dedem ve onun atalarýný düþündüm, iyiliðin bu topraklarýn temeli olmasý için dua ettim. Topluca Emrah'ý ve Selvi Han'ý da anýp Erciþ yoluna döndük.

Bisikletleri minibüse yüklemiþlerdi. Kalenin heybeti herkesin yüzüne vurmuþtu. Suskundular. Yol boyunca çevrede kutlama yapan gençleri görünce polisimiz yarý övünerek yarý utanarak açýkladý: " Erciþ Birliði hiç yabancý sporcu kullanmadan Birinci ligi ortalarda tamamladý da..." Minibüste yol boyu kendilerine nefis bir müzik eþlik etti. Sorulunca þoföre: Diyar adlý bir grubun Gûle Neçe albümünden Hawar Pîro adlý Kürtçe þarkýsý olduðu öðrenildi. Yürekleri burkan bir þarkýydý, kimilerinin anlamadan gözleri doldu. Bugün kulaklarýmýzýn pasý silinmiþti… Türkçe, Kürtçe, Urartuca, Ermenice, Osmanlýca… Dillerin harmanýydý bu topraklar, kültürlerin kardeþliði…

Güzel bir tartýþma yaþandý baða gelmeden. Geçmiþteki acýlarý deðil güzellikleri öne çýkarmakta birleþti herkes. Yarýn sabah önce Barýþ Anýtý'na gideceðiz sonra at þenlikleri için yaylaya diye söze karýþtý turizm polisi: Barýþ Heykeli 5 yýl önce yapýldý. Mehmet Aksoy'un yýllar önce Kars'a yaptýðý "Ýnsanlýk Abidesi" bazý kendini bilmezlerce taþlanýnca buraya Zýrnakol Tepesi'ne taþýndý. Biliyorsunuz orada bir kentin temeli atýlmýþ Urartu zamanýnda.. Ama her nedense kurmaktan vazgeçmiþler. Ýzleri hala duruyor. Ýþte barýþ heykeli orada ve üstünde de þöyle yazýyor: “Bu insanlýk anýtý geçmiþte, bu topraklarda yaþamýný yitirmiþ Ermeni, Kürt, Türk tüm insanlarýn ortak anýsý içindir. Bu topraklar artýk dostluða, kardeþliðe ve barýþa adanmýþtýr!”

Baðdaki üzümler, geçen yýlýn üzüm pestili; geçmiþin, geleceðin ve hayallerin tadýna tat katmýþtý. Urartu Karasý adlý ünlü þarabý yudumlayanlar mutluydu. Bir kampanya yaparak kaleyi ve diðer tarihi eserleri özel korumaya aldýran Erciþ halkýnýn bu gayreti ise övülmeye deðerdi doðrusu. Çocuklarýmýza geçmiþi gösterme þansýný böylece hala kaçýrmamýþtýk. Bu sayede de turizm Erciþ'te çok geliþmiþ, hem Erciþ hem de Erciþliler bundan payýný alarak zenginleþmiþti. Purmak tarafý geliþmiþ tesislerle donanmýþ, ayrýca Erciþ'in Van ve Adilcevaz çýkýþýna da ardý ardýna büyük ve lüks oteller yapýlmýþtý.

Göl kýyýsýndaki harika otelimize dönerken, çevremiz bir anda kýzlý erkekli çocuklarla kaplandý. Göldeki bir dizi deniz otobüsü ve feribot çevresinde temizlik yapmýþ, dönüyorlardý. Hepsi neþe içindeydi ve hepimizden kumbaralarýna baðýþ aldýlar ve yakamýza hem Türkçe, hem Kürtçe yazýlmýþ rozetler taktýlar: "Gölümüzü Temiz Tutalým, Van Gölü Canavarýmýzý Kýzdýrmayalým!" Doða Gözcüleri adlý bir çevre kuruluþuna baðlý ve ilgi çekici tiþörtler giymiþ bu izci çocuklar ve gençler, hemen yakýndaki, kendilerine ait izci kampýnda kalýyorlarmýþ. Kuþ cennetinin, çevredeki çok özel endemik bitkilerin ve gölün incisi kefal balýðýnýn baþ koruyucularý bunlarmýþ meðer! Yasaklara uymayan anne babalarýný bile þikayet etmekten çekinmeyen bu gençlerle Erciþliler, Vanlýlar ne kadar öðünse azdýr.

Gece Emrah Kültür Merkezi'nin muhteþem konser salonunda olaðanüstü bir bale izledik: Emrah ile Selvi Han. Ýki gün önce de ses ve ýþýk düzeni açýsýndan Türkiye'nin sayýlý salonlarýndan olan burada Aþýklar Þenliði'nin 4. 'sü yapýlmýþtý ve dudak deðmez gösterisi izleyenlerin adeta dudaklarýný uçuklatmýþtý. Erciþ artýk Türkiye'de halk kültürünün korunmasý ve yaþatýlmasý geleneðinin en önemli kentiydi.

Belediye Tiyatrosu da ikisi büyüklere biri çocuklara olmak üzere yýlda üç oyun ile kültür merkezinin salonunda hizmet veriyormuþ. Geçen yýl açýlan bu büyük kültür kompleksinde çok sayýda sergi salonu, etkinlik odasý ve bilgisayarla tüm dünyaya baðlanan büyük bir kütüphane vardý. Ayrýca Türkiye'nin en büyük on-line satranç merkezinde gençler, zaman zaman da konuk ustalar, tüm dünya satranççýlarýyla internet üstünden karþýlaþmalar yapabiliyordu. Yan taraftaki büyük inþaatýn da Erciþ Müzesi olacaðýný öðrendik. Her iki bina da devlet desteði olmadan Erciþli varlýklý bir hayýrsever tarafýndan yaptýrýlmýþtý. Erciþli Emrah'ýn topraðýnda, Karakoyunlu Devleti'ne baþkentlik etmiþ bu toprakta artýk uygarlýk, köklerini derinlere salmýþ, geliþiyordu. Kürtçe, Ermenice ve Farsça'nýn yaygýnca kullanýldýðý yörede Türkçe ortak dil olma özelliðini sürdürüyordu. Dil ve etnik köken ayrýmý yapmadan bu topraklardaki kültürel mirasa bütün olarak sahip çýkýlmasý ülkede adeta bir devrim etkisi yaratmýþtý. Erciþ artýk bu konularda herkesin örnek gösterdiði yer durumundaydý.

Yarýnýn programýný düþünerek odama çýktým. Erciþ'in, 5-6 yýl içinde ani bir atakla Türkiye'nin at ve atçýlýk merkezi haline nasýl geldiðini düþündüm. Yayla þenliklerinin ününü önceden duymuþtum. Bir dönem Kýrgýz kökenli gençlerle Kürt kökenlilerin politik çekiþmelerinin görüldüðü Erciþ, þimdilerde yaylalarda iki tarafýn at yarýþlarýna sahne oluyordu. Sürtüþme, yerini dostça ve sportmence bir çekiþmeye býrakmýþtý. Ýþte geliþme buydu galiba! Gece baþýmý yastýða koyduðumda Van denizinin muhteþem maviliðinde, Erciþ’in yeþilliðinde kaybolup gittim.


Ýlhami MISIRLIOÐLU

(18/01/2006 ve 30/06/2006, Ýstanbul)

www.ercis.net

Son Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2011 13:42

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.