Pamuk Prenses ve Avcı

02 Temmuz 2012 11:27 / 1914 kez okundu!

 


Hava sıcakmış bana ne. Sabah erkenden çık yollara. Otobüsler kıpkırmızı nasılsa. Bin birine. Klimalar püfür diyecekken pencerelere muhtaç ol emi? Oldum olmasına martıların deniz çapkınlıkları unutturdu güneşin kızgın püskürtmelerini. Kartınız yoksa da sıkılmayın ilk seanslar indirimli. Çıkışta olsaydı ne yapardık bilmem. Sekiz lira…çocuklu olsan? Patlamış mısır yok pop corn hatta large, medium boy…yanlış mı yazıyorum. Bilen düzeltsin.

Hemen araya bir sözcük daha sıkıştırıvermeli. Üçkuyuları bilen dükkânı ve tabelayı görmüştür. KEECHESE…nasıl?... otobüsle geçerken ne olduğunu anlamadım önce. Dükkân sahipleri incelikli kişiler. Uluslararası zekâya ve hürmete de hakim olmalılar ki dünya görüşleri gereği küçük harflerle aydınlanmanın şifresini eklemeyi unutmamışlar tabelalarına. Sağ olsunlar. Her memlekete nasip her başı büyüğe dost yazılsınlar. Peynir, süt dip notlarıyla anladım işin içinde “keçi” olduğunu. Severim onları memleketten dolayı. Gerçi bizde Bezuvar denmekte ancak keçi her yerde keçi “Üçkuyular” hariç. Orası sosyete anacım.

Nerede kalmıştık. Pop corn’da. Biz soda alalım. Gazetemiz yanımızda. Sabahın dakikaları tık tık ilerlerken ekrandan yerimizi seçip modern berjer koltuğa yerleşelim. Ahhhh! Eski salonlar demeden yerini kendin bul, kaç para bahşiş vereceğim derdi yok. Mekanik güzelmiş!.. Koltuklar ahşap olsaydı görürdüm seni dedi içimdeki ses. Kıpırdayamazdın film boyunca. Ne o öyle gıcır tıkır. Elhamra!.. havası yeterdi.

Çizgi filmler, gelecek program fi tarihinde kalmış. Hep para hep güzellik canım. İşte güzellerin şatosu. Karda kırmızı damlalar. Soğukta çiçek veren ağaçlar ve Pamuk Prenses. Büyüdüğünde simsiyah uzun saçlar, her nasılsa kitap böyle miydi derken filmin içine çekiliveriyorsunuz. Gelişen teknoloji çocukluğun masalları başkalaştırmakla kalmamış bizim prensesi camdan dışarıya çıkarmış. Hem de ne çıkarmak. Hafif baygın bakışlar ancak Jan Dark misali yürüyün silahşörlerim cümlesi?

Grimm kardeşlerle konuşmaya çalıştım filmden sonra tabii. Onlar gişeden memnunlarmış. Bir de Charlize Theron’a bayılmışlar. Kolay mı bir sürü karga kılıklıdan dönüp güç kazanmak. Meğer bizim kraliçe gençlerin ruhunu alarak öyle güzelleşirmiş. Masalda nasıldı? Yok unutmuşum. Öyle olmasa da silip atarlar. Sinemanın dili başka. Aksiyon katarsan büyür her şey. Mumlar, yıkık şato, kötülüğün ormanı ve prenses. Sürpriz! Prens’e vermiyorlar küçük hanımı. Öyle camdan öpücükle. Nerede? Eskinin kurbağalarından medet ummaz artık kimse. Büyü yapacaklara duyurulsun lütfen. Çağrıcılar çıksın yollara. Tatile giden kim varsa karnesini alıp masalına sahip çıksın.

Bundan sonraki sanıyorum müzikal olur. Yoksa yapmışlar mıydı?..

'Pamuk Prenses ve Avcı' sinema perdesine düştü düşeli Grimm kardeşler trenle yolcuğa çıkmıyor. Onlar artık birer Starbucks patronu!

İyi seyirler ey dinleyici.


İffet DİLER

Haziran 2012

Son Güncelleme Tarihi: 09 Temmuz 2012 12:30

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.