Hrant'ın beklediği o eli Erdoğan uzattı

26 Nisan 2019 13:00  

 

Hrant'ın beklediği o eli Erdoğan uzattı

Dün 1915 Ermeni tehcirinin 104. sene-i devriyesiydi. Hiç yaşanmaması gereken bu acı hadiseye bizim büyüklerimiz Medz Yeğern, yani Büyük Felaket adını vermişler. Bir de eklemişler: “O günler gitsin, bir daha da geri gelmesin...”

Hayatımızın büyük bir kısmı yası tutulmamış bu acının, bu acı üzerinden yaratılan düşmanlığın ve tabii ki masum insanların katledildiği ASALA cinayetlerinin travmasıyla geçti.

***

Bu durumumuza en güzel tanımı değerli dostum Hrant Dink bulmuştu: “1915 metre derinliğinde kör bir kuyuda debelenmek…” Onu öldürdüler. Emin olun, azılı bir Türk veya Ermeni düşmanı olsaydı öldürülmezdi. O, 2000 yılında şunu söylüyordu:

Ermeni halkını hâlâ bir kuyunun 1915 metre dibinde tutmaya çalışanlar var. O travma içinde onu tutmak istiyorlar. Oysa bu halkın artık kuyunun ağzındaki ışığa erişmesi, bu kuyudan kurtulması lazım. Bunun için de birileri elini uzatmalı. Benim yaşam amacım, bir dram ortaya çıkarılsın ve herkese anlatılsın değil. Elini uzatacak olanlar Fransızlar ve Amerikalılar değil. Zaten onlar ittiler bizi bu kuyuya. Türkiye’nin elini uzatması lazım.”

***

Hrant’ın özlemle beklediği o el Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından uzatıldı. 2014 yılından beri her yıl 24 Nisan’da Ermenilere dönük yayımlanan başsağlığı mesajıydı bu. Ortak Tarih Komisyonu teklifi de Hrant’ın Türkler ve Ermeniler arasında kurulması gerekli olan diyaloğun kendisi değil miydi zaten?

Dün o el bir kez daha uzatıldı Erdoğan tarafından. Yayımlanan başsağlığı mesajında şunlar dile getiriliyordu özetle:

Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini bu yıl da ihtiramla anıyor, torunlarına içten taziyelerimi iletiyorum.

Ermeni toplumu, gerek Osmanlı İmparatorluğu gerek Cumhuriyetimizin yüzyıla yaklaşan geçmişinde çok kıymetli evlatlar yetiştirerek ülkemize büyük katkılarda bulunmuştur.

Tarih boyunca acıda ve sevinçte ortak iki halkın, geçmişin yaralarını sarması ve bağlarını daha da kuvvetlendirmesi hepimizin ortak amacıdır.

Bizler acılarınızın hafifletilmesinde ve sorunlarınızın çözümlenmesinde yanınızda olmaya devam edeceğiz.

Şu hususun altını özellikle çizmek isterim: Ülkemizdeki Ermeni cemaatinin huzuru, güvenliği ve mutluluğu bizim için çok özel bir öneme sahiptir. Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, meydan verenler bizi karşılarında bulacaklardır.”

Allah razı olsun.

Markar Esayan/aksam.com.tr

25.04.2019

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0