Hayat tarzı - Hakan Çelik

15 Ocak 2017 00:33  

 

Hayat tarzı - Hakan Çelik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Reina saldırısı sonrasında değerlendirme yaparken hayat tarzlarıyla ilgili görüşünü de paylaştı. Erdoğan “Türkiye’de kimsenin hayat biçimi, sistematik bir tehdit altında değildir. Buna asla müsaade etmeyiz. 14 yıllık iktidarımız döneminde fırsat vermedik. Aksini iddia eden varsa, somut örnekleriyle bunu ortaya koymak mecburiyetindedir” ifadesini kullandı. Konunun farklı yönleriyle tartışıldığı bir ortamda devletin zirvesindeki ismin bu değerlendirmesi elbette çok önemli. Erdoğan daha önce de bu mesele gündeme geldiğinde farklı hayat tarzlarının güvence altında olduğunu söylemişti.



Terör örgütleri son dönemde saldırılar düzenlerken Türkiye’nin fay hatlarını da hedef almaya başladı. Eylemlerin iki amacı var. Birincisi daha çok insan katletmek, ikincisi de etnik ve mezhepsel duyarlılıklar üzerinden Türkiye’yi kaosa sürüklemek. Ben Türkiye’nin demografik ve sosyolojik açıdan çeşitliliğini önemli bir sigorta olarak gördüm. Türkiye’nin asla Irak, Suriye veya Pakistan olmayacağına inanıyorum. Derin bir devlet birimimiz var, sorunları olsa da kurumlarımız çalışıyor, toplumsal hafızamız canlı... Belki de en önemlisi insanlarımızın bilinci. İşte bu nedenle zaman zaman kaygı verici gelişmeler olsa bile Türkiye asla iç çatışma ortamına sürüklenmez.



Anadolu coğrafyası zengin kültür ve tarih birikimine sahip. Müslümanlar kadar farklı inanç kesimlerinin de derin izleri var. Üstelik köklü kurumlara sahipler. Örneğin İstanbul Rum Patrikhanesi yüzyıllardır dünya Ortodokslarının inanç merkezi durumunda. Türk Musevi Cemaati, kökleri 500 yıl öncesine giden büyük bir medeniyeti temsil ediyor. Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Belediyesi’nin de desteğiyle düzenlenen Yahudilerin İstanbul’daki Hanuka (Işık Bayramı) etkinliğine Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak da katılmıştı. Bunları çok güzel dayanışma görüntüleri olarak değerlendiriyorum. Aynı şekilde Süryani Metropolitliği zengin Anadolu kültürünün parçası. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya ile sıkı bağları olan Türk liseleri, sivil toplum kuruluşları neredeyse yüz yıldır Türkiye’de faaliyette. Buradan mezun olan insanlar önemli kurumlarda görevler üstlendi.



Farklı hayat tarzları Türkiye’nin zenginliğidir, yumuşak gücüdür. Bizi bölgedeki bütün ülkelerin önüne geçiren bu farkı mutlaka korumalıyız.

 

Hakan Çelik/Posta

08.01.2017

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0