İzmir’in EXPO 2020 sürecinde Atina

18 Ekim 2013 22:17 / 2833 kez okundu!

 


Anadolu’da yaygın bir atasözü vardır; “Komşu, komşunun külüne muhtaçtır”.

Türkiye-Yunanistan komşuluğunda da benzer birçok olay yaşandı.

1999 yılında her iki ülkede meydana gelen depremler, karşılıklı yardımlaşmalarla kalcı, güven verici dostluğa dönüştü. Kuşku, kaygı, önyargı barajları yıkıldı. Bu duygusal ve insani davranış hükümetler düzeyinde yeni bir sürecinde başlangıcı oldu. Devletler ilişkilerini tazeledi, karşılıklı güvene dayalı stratejiler geliştirdi.

Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) görüşmeleriyle 14–15 Mayıs 2010 tarihlerinde ülke başbakanları Atina’da buluştu ve ortak bir deklarasyon imzaladılar.

22 maddeden oluşan mutabakat metninden sonra, yine sayın başbakanlarımızın katılımıyla bu kez 4 Mart 2013 tarihinde İstanbul’da yeni işbirliği anlaşmaları yapıldı.

Bütün bu gelişmeler Yunanistan’a en yakın kent olan İzmir’de pozitif birçok gelişmenin de başlangıcı olmuştur. Çünkü; çoğu İzmirlinin Yunanistan’da yakın akrabaları ve güçlü aile bağları bulunmaktadır.

Bu tarihsel, kültürel, sosyal bağlar yeni süreçle birlikte ticarete, turizme, sanata, günlük yaşama, TV dizilerine kadar yansıdı.

Dışişleri Bakanlığımızın verilerine göre; ticaret hacmimiz Yunanistan’daki ekonomik krize rağmen 2011 yılında bir önceki yıla (2,9 milyar Dolar) kıyasla artış kaydederek 4,1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır.

Böylelikle Türkiye Yunanistan’ın üçüncü ve Yunanistan Türkiye’nin dokuzuncu büyük ihracat pazarı haline gelmiştir.

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan iki ülke arasındaki ikili ticaret hacminin 2015 yılı sonu itibariyle 10 milyar dolar seviyesine çıkartılması hedefini ortaya koymuştur.

Ülkemizdeki Yunan yatırımları kayda değer gelişmeler sağlamış; 2002-2011 yılı verilerine baktığımızda 6,6 milyar dolar düzeyine yükselmiştir.

Yunanistan ülkemizde en çok yatırım yapan 5.ülke konumundadır. Ancak burada dikkat çeken en önemli husus; Yunanlılar yatırımlarının yüzde altmışbeşini İstanbul’da yapmışlar.

Oysa İzmir-Atina uçuş mesafesi sadece 24 dakikadır. İzmir bu yeni süreçte daha aktif ticari ilişkiler hedeflemektedir. Yunanlı yatırımcıların Türkiye’nin 3. büyük kenti 4 milyon nüfuslu İzmir’deki yatırımlarını artırmak mümkün görünmektedir.

Brookings Enstitüsü 2011 Yılı Küresel Metropol İzleme Raporuna göre ” (Global Metro Monitor) İzmir dünyada en çok yatırım yapılan 4. büyük metropoldür.

Tarihsel, kültürel, sosyal, duygusal bağlarımızla ilişkilerimizi daha da geliştirebiliriz. Özellikle Ege insanının sıcaklığını, hoşgörüsünü, doğa ve yaşam tutkusunu, gezme, görme diyalog kurma becerisini yaşamın bütün alanlarında değerlendirmeliyiz.

Daha çok gidip- gelmeliyiz, daha çok alışveriş yapmalıyız.

2011 yılında ülkemizi 702.017 Yunan turist ziyaret etmiştir. Türk turistlerin sayısı ise 552.090’la sınırlı kalmıştır.

Yunanistan Ulusal İstatistik Kurumu’nun 23 Ocak 2013 tarihinde açıkladığı verilere göre, Ocak-Eylül 2012 döneminde Yunanistan’a giden Türk turistlerin sayısı 466.166 olmuştur. Bu durum, 2011 yılının aynı dönemine kıyasla %10,2 artış anlamına gelmektedir.

Yeterli midir?

Bence asla değildir.

Güncelleştirilmiş son verilere göre; Türkiye’nin nüfusu 76 milyonu aşmıştır. Dünyanın en kalabalık 17. büyük ülkesidir.

Gerek yaşam kalitesi gerekse kişi başına düşen gelir bakımından Türk halkı dışa dönüktür ve seyahat etmeyi seven bir sosyal dokuya sahiptir. Bu büyük potansiyelin komşumuza yeterince yansımadığı görüşündeyim.

Bütün bunlara rağmen Yunanistan’ı ziyaret eden vatandaşlarımızın sayısının artmasında, 28 Temmuz 2010 tarihi itibariyle Türk hususi pasaportlarına vize muafiyeti tanınmış olmasının da rolü vardır.

Vize sorunu nedeniyle Türkiye sahip olduğu enerjiyi, birikimi en yakın komşusuna yansıtamamaktadır.

7 Haziran-30 Eylül tarihleri arasında geçerli olmak üzere, Midilli (Lesvos), Sakız (Chios), Sisam (Samos), Rodos ve İstanköy (Kos) Adaları’na seyahat edecek turistlere limanlarda 15 gün süreli vize verilmesi uygulaması bir nebze de olsa iki ülke hakları arasındaki diyalog ve iletişimi de güçlendirecektir.

Bütün bunlar için önümüzde tarihi bir fırsat daha bulunmaktadır. Bunun adı da EXPO 2020’dir.

İZMİR EXPO 2020’YE ADAY KENTTİR

Bilindiği gibi; İzmir EXPO 2020’ye aday şehirdir ve doğal olarak da komşusunun desteğini öngörmektedir.

Sağlık temalı EXPO adaylığımızla dünyamızın, insanlığın en büyük sorunu olan sağlık konularına dikkat çekmeyi amaçlıyoruz, bunun heyecanı içindeyiz.

Devletimizin büyük desteğiyle bütün hazırlıklar, yasal düzenlemeler, planlamalar yapılmış, özel kanunlar çıkarılmış, gerekli kaynaklar ayrılmış, kentin en güzel yeri olan İnciaraltı EXPO alanı olarak tahsis edilmiştir.

EXPO’larla; ülkeler uzmanlaşmış oldukları konulardaki bilgi birikimlerini, kültürlerini, doğal varlıklarını, yaşam tarzlarını, tarihlerini, gelecekle ilgili projelerini ve dünyaya bakış tarzlarını gezegenimiz için sergilemektedirler.

Bu Evrensel Sergilerde bir araya gelen ülkeler, uzmanlaşmış oldukları konularda fikirlerini ortaya koyarak yeni projeler oluşturmakta, kendilerini en iyi şekilde sunmak için her türlü teknolojik ve sanatsal imkânlarını kullanmaktadırlar.

EXPO’lar, dünyanın tarih, kültür ve eğitim olimpiyatları olarak nitelendirilmekte; eğitsel amaçlı birer tema ve kültür etkinliği olarak anılmaktadır.

Bu devasa organizasyonlar, ev sahipliği yapan ülkenin ekonomisine ve tanıtımına emsalsiz imkânlar sunmaktadır. Bu gelişme doğal olarak komşu kentlerle sınırlı olmuyor, ulaşılabilir komşu ülkelere de yansıyor. Yunanistan’da bu anlamda potansiyeli en yüksek olan komşumuzdur.

Dünyanın en büyük, sosyal, kültürel, bilimsel buluşmasına ev sahipliği yapmaya hazırlanan kentimiz 6 aylık EXPO 2020 süresince başka ülkelerden 17 milyon ziyaretçi öngörmektedir.

2013 yılının Kasım ayında Uluslararası Sergiler Bürosu “BİE” üyesi 163 ülkenin oylaması sonucu aday 4 kentten birisi seçilecektir.

İzmir bu konuda en güçlü, en kararlı, en istekli, en uygun şehirlerden biridir.

Bugün, üç farklı kıtada yer alan 48 ülkedeki 2,5 milyar insan İzmir’e 3 saatte ulaşılabilmektedir.

İzmir’e gelecekler sadece 24 dakika uçuş mesafedeki Atina’yı programlarına alabilirler. Biz bunun için ortak enformasyon stratejileri geliştirmeliyiz.

Yılın 300 günü güneşli olan İzmir ve çevresi, doğal güzellikleri ve zengin kültürel değerleri ile ziyaretçilerine fırsatlar sunmaktadır.

Yunanistan’ın ülkemizde, bizim Yunanistan’da kültürel miraslarımız mevcuttur. Yunanistan’da bulunan Osmanlı kültür mirasını oluşturan eserlerin ayrı bir önemi vardır. Ortak değerlerimizi birlikte dünya ülkelerine sergileme ortamını oluşturabiliriz.

İzmir bu büyük buluşmanın sadece merkezidir, bütün Ege özellikle Yunanistan bu sürecin en önemli parçasıdır. Kültürler arasındaki diyalog 2020 EXPO’su ile önyargıları da büyük ölçüde giderecektir.

Oysa Yunan hükümetinin İzmir’e rakip bir ülkeyi destekleyeceğine ilişkin açıklamalar, yukarda yazdıklarım bütün gelişmelerin yeterince algılanmadığı sonucunu ortaya koymaktadır. İzmir; komşumuz Yunanistan’ın bu tavrını tarihi süreçte daha iyi değerlendirecektir.

Barış, hoşgörü ve sağlıklı bir dünya dileğiyle Yunan halkıyla dayanışma içinde olacağımıza inanıyorum.


Halit TUNÇ

18.10.2013

Son Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2013 22:38

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.