GÜZEL ÝZMÝR ÝÞHANI NUMARA 11

14 Mayýs 2011 15:08 / 3378 kez okundu!

 


Doyulmaz bir sohbetin konularý gibi sýralanmýþ küçük tahta masalarýn üstleri, beyazýn pembeyle harmanlandýðý sayýsal kuponlarýyla bezeli.

Ortalýkta dolaþan han müdavimleri, dünyanýn en az cümle kurulan pasajýnda, sözsüz bir dilin büyüsünde bakýþarak anlaþýyor.

Ýç avlu, bütün iç avlular gibi kendi içine hapsettiði sýnýrlý bir hayatýn tutsaklýðýný yaþarken, ganyan bayisinin önü kalabalýklaþýyor durmadan.

Ýntiharýna göz yumulduðu hayli belli olan taþ merdiven üst kata doðru týrmanarak, dökük mavi boyalý han duvarlarýnýn arasýnda gözden yitiyor.

Karþýsýndaki aynadan sinek kaydý traþýný seyrediyor, Olcay Erkek Kuaförü'ndeki koltukta oturan orta yaþlý esmer bir adam.

Beyaz Çiçekli Taþlarýn Ezilmiþliði

Kederli duygulardan ibaret bir yaðlýboya portreyi andýran karþý masadaki ihtiyar, çayýndan bir yudum içip, sigarasýndan bir nefes çekerek kalemini oynatýyor sayýsal kuponunda.

Sonra bakýþlarýyla karþý dükkaný delip geçerek, arkasýndaki görünmez noktaya dikiyor gözlerini.

Dudaklarýný kýpýrdatarak kustuðu iç sesiyle sorular soruyor uzaklara.

Aldýðý tiyölere olan kuþkusu yüzüne ölü sarý olarak yayýlýrken, önündeki kupona rakam þeklinde birer yakarýþ dökülüyor kaleminin ucundan.

Kara býyýklý garson, Çýtýr Sandviç Ve Evyemekleri yazan lokantanýn kapýsýnda yanýtsýz bir soru iþareti gibi duruyor.

Ketçap ve mayonez dolu plastik þiþeler süslüyor, kapý önündeki sarý muþamba örtülü masalarýn üstünü.

Yeþil naylonlu gövdelerinin dört tarafýndan fýrlayan eðri bacaklarýyla kendilerini zor taþýyan tabureler, masalarýn caydýrýcý davetini tamamlýyor.

Fon Ses Kayýt Stüdyosu’nun tabelasýndan uzun namlulu tüfeðini doðrultan mavi bereli genç adam durmadan ateþ ederek zamaný öldürüyor.

Zeminde döþeli beyaz çiçekli taþlarýn yüzyýlý aþkýn ezilmiþliði ayaklar altýnda uzanýyor.

Her çift ayaðý teklifsizce tamamlayan bedenlerin; eðilmiþ duruþlarý, kýsýlmýþ sesleri, azalmýþ gülüþlerine raðmen hayatýn karþýsýnda pes etmeyiþlerindeki sýr, pasajýn orta yerinde sebebi bilinmeyen bir gerçek olarak duruyor.

Þairin Hasý Ýzmir

Ýyiniyet sözcüðünün bütün eksiklerini tamamlýyor; siyah deri ceketli, kot pantolonlu garsonun, çay ocaðýyla kalemim arasýnda gidip gelerek soru iþaretlerini imrendiren bakýþlarý.

Belden aþaðýsýndan ibaret plastik mankenin duvar dibindeki cinsiyetsiz hali, anlam sözcüðünü parçalayýp yeniden olduruyor.

Askeri yeþil parkasýnýn içine gizlenmiþ incecik adamýn sigara sarýsý býyýklarýndan sarkan küfürlerinin bini bir para etmeden avluda dolaþýyor.

Ah Ýzmir ah, sessiz sözsüz dilin mucidi Ýzmir ah.

Bülbülyuvasý bardaktaki ikinci çayýmýn yanýna yoldaþ ettiðim sigaranýn müsebbibi sensin.

Senden dolayý; beklenenin unutulduðu, bekleyiþin unutulmadýðý duygu halinden þiirlenmesi pasajýn dokusunun.

Sensin bu býyýklý adamlarýn, Güzel Ýzmir Pasajý’ndaki þiirde birer dize gibi duruþlarýnýn sebebi.

Þiire nakarat eyleyen sensin, üst kata týrmanan merdiveni basamak basamak.

Öznesiz bir bekleyiþte asýlý kalan duygularýn sigara dumanlarýyla örtüldüðü avludaki iç burkan yalnýzlýðýn þairi sensin.

Sensin; yoksulluðun kardeþ eli gibi uzandýðý umudu; iç avludan sokaklara taþýyýp, köþe baþlarýnda mimoza aðaçlarýnýn sarý çiçekli dallarýný havai fiþekler gibi patlatan baharýn sebebi.

Ah Ýzmir ah, saklama hiç, bu bahar da þairin hasý yine sensin.

Geriye Kalan

Yýllardýr Konak’a her gidiþimde, bir çay içimlik de olsa yol düþürdüðüm Güzel Ýzmir Ýþhaný, alýþveriþ merkezi yapýlmak üzere boþaltýlmýþtý son uðradýðýmda.

Önünden geçip giden sokakla arasýna yerleþtirilen metalik paravanýn ardýnda, avlusuna yýðýlan taþlarýn hüznüyle iç burkan bir kimsesizlik halindeydi.

Sunulan her þeyi, o þeylerin her modelini, her rengini, her boyunu, her çeþidini tüketmemiz sistem tarafýndan dayatýlýyor diye, yaþadýðý aðacýn yemyeþil yapraklarýný yiye yiye bitiren týrtýllar gibiyiz nicedir.

Daha dün keyifle oturduðumuz yerlerin tanýdýk görüntülerinden, birkaç fotoðraf karesinden baþka hiçbir þey kalmýyor bugüne.

Hýzla yabancýlaþýyor, anýlarýmýzýn baþ tacý mekanlar bize.

Ýzmir’se, bütün olup bitenlere raðmen, bu bahar da þairlikte rakip tanýmýyor kendine yine.


Gönül ÝLHAN/ ÝZMÝR

13.05.2011


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
17 Mayýs 2011 10:55

yýldýz ilhan

Ýzmir'in kýyýda köþede kalmýþ dizeleri bunlar. Oraya buraya, meraklýsýna, gören göze emanet edilmiþ, elimizden göz göre göre kayýp giden zamanlarýn tanýklýðý. Yaþadýðý çaðýn bilincinde olmak ama ellerin kollarýn baðlý kalmasý halleri.
Þurup gibi anlatýlmýþ bir yandan.

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.