NEREDE O ESKÝ GÜZEL ÝZMÝR?

10 Ekim 2018 09:18 / 1287 kez okundu!

 

 

Geceleri Ýzmir körfezi pýrlanta bir gerdanlýk takmýþ gibi olur. Seyrine doyum olmaz. Güzel Ýzmir. Dillere destan Ýzmir. Uðruna yüzlerce insanýn öldüðü Ýzmir. Þimdilerde kara bulutlar dolaþýyor üzerinde. O doymak bilmeyen þirketler bu güzelim kentimizi talan ediyorlar.

 

****

 

NEREDE O ESKÝ GÜZEL ÝZMÝR?

 

Geceleri Ýzmir körfezi pýrlanta bir gerdanlýk takmýþ gibi olur. Seyrine doyum olmaz. Güzel Ýzmir. Dillere destan Ýzmir. Uðruna yüzlerce insanýn öldüðü Ýzmir. Þimdilerde kara bulutlar dolaþýyor üzerinde. O doymak bilmeyen þirketler bu güzelim kentimizi talan ediyorlar.

Özellikle 1999 Marmara depreminden sonra Ýstanbul’dan çok yoðun göç aldý Ýzmir. Bunlar daha çok varlýklý ve entelektüel kesimdi. Doðu Anadolu’daki zorunlu göç hareketleri ve köylülüðün bitirilmesi de Ýzmir’in çok göç almasýna sebep oldu. Bu yüzden özellikle Yarýmada  (Urla, Çeþme, Karaburun, Seferihisar) talan edildi. Ama Seferihisar’da hiç zeytin kesimi olmadý. Hatta sevgili Tunç baþkan zeytinciliðe çok önem verdi ve zeytinciliði geliþtirecek çok olumlu çalýþmalar yaptý. En çok zeytin kesimi de Urla’da oldu. Urla’da çalýþtýðým için zeytin varlýðýný biliyorum. Tarýmsal istatistik çalýþmalarý yaptým 2 yýl. Urla’daki tamamen ranta dayalý çarpýk  vahþi yapýlaþma ekolojik döngüyü bozdu bu bölgede. Bu geliþmelerden sonra yeni yapýlan Ýstanbul-Ýzmir karayoluyla baðlantýlý ve Yarýmada’ya daha rahat ulaþým saðlamak için þimdide körfez geçiþ projesi için çalýþmalar yapýlýyor. Bu geçiþ projesinin Karþýyaka’daki baþlangýcýnda dünyada metropolde bulunan tek kuþ cenneti yer alýyor. Yani bu projeyle o büyük kuþ cenneti yok olacak. Sonra uzmanlar Ýzmir Deprem bölgesi olduðu için bu geçiþin çok riskli olduðunu vurguluyorlar. Körfez geçiþ projesiyle ilgili davalar açýldý. Hukuki süreç devam ediyor.

Diðer bir konu Ýstanbul’da ki þirketler Ýzmir’e taþýnýyor. Ýzmir’i küçük Ýstanbul yapmak istiyorlar. Ýzmir’de iþsizlik hat safhada olduðu için ucuz iþ gücünden yaralanýyorlar. Ýstanbul’dan taþýnan büyük bir sigorta þirketinde benim kýzým da çalýþýyor. Tamamen genç dinamik pýrýl pýrýl gençlerden oluþan ve eðitim seviyeleri yüksek gençler asgari ücretle emekleri sömürülerek köle gibi çalýþtýrýlýyorlar.

Bu þirketlerin taþýnmasý dolayýsýyla Ýzmir’de gökdelenler yükselmeye baþladý büyük bir hýzla. Özellikle Bayraklý bölgesinde birçok gökdelen ucube gibi yer almaya baþladý. O eski güzel Ýzmir hýzla yok olmaya baþlýyor artýk.

Þimdi gelelim en can alýcý konuya. Ýzmir’in Aliaða ilçesindeki binlerce iþletmenin olduðu ve ayrýca termik santraller bulunduðu için çok yoðun bir kimyasal kirlilik var. Hava ve deniz kirliliði yeraltý sularýnýn kirlenmesi bu bölgede ekolojik döngüyü geri dönüþümsüz bozuyor.

Aliaða, Ýzmir’e 62 km. uzaklýkta. Nüfusu 81 bin. Oradaki kirlilik Ýzmir’e ulaþýyor ve ciddi bir þekilde bu büyük kenti tehdit ediyor. Havadaki kirlilik Yarýmadadaki tarýmsal faaliyetleri de çok olumsuz etkiliyor. Gemi söküm iþletmelerinden dolayý deniz kirliliði hat safhada Aliaða’da. Türkiye dünyanýn 2. Büyük gemi söküm iþletmelerinin olduðu ülke. Yani dünyanýn çok tehlikeli çöplük gemilerini biz söküp yan sanayide kullanýyoruz. Uzmanlar bu iþlemin ekonomik getirisin de iyi olmadýðýný söylüyorlar. Burada sadece çok uluslu þirketler kazanýyor.

Ayrýca gemi söküm iþleri eski tekniklerle (Özel havuzlarda havuzlar da söküm yapýlmalýymýþ) yapýlýyor ve çevreyi hat safhada kirletiyorlar. Bölgede yaptýðýmýz incelemede havadaki yoðun kirliliðe tanýk olduk.

Foça Çevre ve Kültür Platformu dönem sözcüsü Bahadýr Doðutürk’ten aldýðým bilgiye göre, Aliaða bölgesinde irili ufaklý 3000 kadar iþletme bulunuyor. Bunlarýn 200’e yakýný çok ciddi kirletici ve endüstri tesisi olarak faaliyet gösteriyorlar. Bir rafineri yýllardýr faaliyet gösteriyormuþ, o yetmediði gibi ikincisi de yapýlmýþ.

Petrokimya tesisleri, tehlikeli gemi söküm tesisleri, lpg dolum tesisleri ve depolarý, Ing ve ng tesis ve depolarý, limanlar, ithal ve yerli hurda depolarý, ithal kömür depolarý, kimyasal gübre fabrikalarý, boya sanayii, haddehaneler,  ark ocaklý demir çelik tesisleri, kaðýt ve selüloz sanayi tesisleri, tehlikeli atýk yakma, ng termik santralleri, bazalt ocaklarý, demir çelik yan ürünleri, Foça ormanlarýna dökülen cüruf, tufal ve baca tozlarý, hukuksuz çalýþan kömürlü termik santral, petrokoklu termik santral giriþimleri için özel proje alaný. Kýsaca çevresel kirlilik yönünden kritik eþiklerin aþýldýðý sahipsiz bir bölge burasý diyor Bahadýr Doðutürk.

Ege Çevre Platformu gönüllüsü ve yýllardýr doða için açtýðý davalarla büyük bir mücadele veren Avukat Ali Cangý da 1990’dan beri hukuki sürecin devam ettiðini söyledi. Birçok dava açýp kazandýklarýný ayný yer için tekrar tekrar dava açmak zorunda kaldýklarýný ve mücadelelerinin devam edeceðini vurguladý.

Aliaða’daki tesislerin ekonomik getirisinin önemsiz olduðunu belirtiyor uzmanlar. Dünyanýn çöplük gemilerini almamýz ve ekolojik döngüye zarar vereceðini bile bile söküm iþlerinin yapýlmasý çok vahimdir. Yine Ekolojik döngüye çok zarar veren ve baþka ülkelerin ihtiyacý için demir çelik üretmemiz çok anlamsýz. Bu tesislerde kullanýlan enerji üretilirken çevre kirleniyor. O enerjiyle bu iþletmeler çalýþýrken ikinci kez çevre kirleniyor. 4 milyon 300 bin nüfusuyla bu büyük kentin geleceði Aliaða yüzünden tehlikede. Bu çok önemli.

Bütün bunlar kapitalizmin canavar þirketlerinin politikalarýnýn sonuçlarý. Ama artýk buna dur demeliyiz. Ýnsanlarýn saðlýklý ortamda yaþamalarý bir haktýr. Yine doðanýnda haklarý vardýr. Bu dünya sadece bizim deðil. Onu yok etmeye hakkýmýz yok.

Bütün duyarlý doða ve insan dostlarý dayanýþma içerisinde güç birliði yaparsak; ülkemizin çöplük gibi kullanýlmasýna ve ekolojik döngünün geri dönüþümsüz bozulmasýna dur diyebiliriz. Bu mümkün. Yeter ki inanalým ve bir araya gelip yaþama geçirelim düþüncelerimizi.

Türkiye’de örgütlenmede çok büyük sýkýntýlar yaþanýyor. Artýk þu hastalýk derecesindeki egolardan vazgeçelim ve gerçekleri görerek ayný amaç doðrultusunda birlikte mücadele edelim. Baþka kurtuluþumuz yok.

Bu anlamda birçok bileþenin olduðu “Ýzmir’e Sahip Çýk Platformu" kuruldu. Bu güzel bir geliþme. Ancak geç kalmýþ bir örgütlenme Ýzmir için. Umarým bu birliktelik sorun yaþamaz örgütlenme açýsýndan.

Bir araya gelerek sularýn tamamen özelleþmesini saðlayan yasa tasarýsýna dur diyemedik ve Türkiye’ ki bütün sular özelleþerek þirketlere devredildi. Düþünün sokaktaki çeþmelere bile þirketlerin el koyduðunu çok zor durumda olduklarýný söylüyor köylüler. Gelecekte tohum ve su savaþlarýný olacaðý öngörüsü hayal deðildir. Bu yüzden sularýmýzýn tamamýnýn þirketlerin eline geçmesi çok vahim bir durumdur. Yine de sularýmýz geri almamýz mümkün olabilir. Güç birliði yaparsak. Ama özde güç birliði yapmalýyýz. Sözde sadece kaðýt üzerinde kalmamalý. Yaþama geçmeli birliktelik. Ben her þeye raðmen umudumu hiç yitirmiyorum. Bir gün mutlaka güzel insanlýk kazanacaktýr.

Sevgilerimle…

 

Göknur YUMUÞAK

06.10.2018

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.