Türkiye'de Sulama Yönetimi'nin devri

31 Mart 2009 19:40 / 2511 kez okundu!

 


Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye’de su kaynaklarının inşa edilmesi, işletilmesi, geliştirilmesi ve yönetiminden sorumlu ana kuruluştur. Mülga KHGM, İller Bankası ve EİEİ’de su kaynakları ile ilgili diğer kuruluşlardır. DSİ Genel Müdürlüğü bugüne dek yaklaşık 3 milyon hektar alanı sulamaya açmıştır.

Bunun yanında yaklaşık 1 milyon hektar alan mülga KHGM tarafından, yine yaklaşık 1 milyon hektar da çiftçilerin kendi olanakları ile işletmeye açılmıştır. DSİ’nin inşa edip işletmeye açtığı sulama şebekelerinin su kaynakları öncelikle barajlar, arkasından sırayla yeraltısuyu, nehirler, göller ve göletlerdir.

İşletme bakım masraflarının sürekli artması devletin üzerinde ağır bir yük oluşturmuştur. Ayrıca finansal sürdürülebilirlik, iyi yönetim, yerinden yönetim gibi ilkelerin etkisiyle DSİ içinde alternatif modeller aranmaya başlanmıştır. Sulamaların işletme-bakım ve yönetim sorumluluğunun çiftçilere, yani sulamadan faydalananlara, kurdukları örgütler yoluyla devredilmesi kararına varılmıştır.

Su kullanıcı örgütlerine sulama şebekelerinin mülkiyeti değil, işletme bakım ve yönetim sorumluluğu devredilmiştir. Aslında 1960’lardan itibaren küçük ölçekli sulama şebekeleri devredilmeye başlanmıştı. 1993 yılına dek geçen 30 yılda yaklaşık 72 000 hektar alan devredilmişti. 1993 yılında devletin politikası değişti. Büyük sulamaların yönetimi de merkezi yönetimden yerel örgütlere devredilmeye başlandı. 1993’ten buyana geçen 15 yıl içinde devredilen sulama alanı 2 100 000 hektara ulaşmıştır.

Devir tek bir tip su kullanıcı örgütü ile sınırlı değildir. Sulama şebekesinin büyüklüğüne ve çiftçilerin tercihlerine bağlı olarak sulama sistemleri sulama birliklerine, kooperatiflere, köy tüzel kişiliklerine ve belediyelere devredilmektedir. Çiftçiler de örgütlenerek daha güçlü olmak, daha düşük sulama ücretleri, daha iyi işletme bakım hizmetleri, özdenetim, katılımcı sulama yönetimi, yerinden yönetim, işletme bakım giderlerinin azaltılması gibi motivasyonlarla sulamaları devralmıştır. Böylece, çiftçiler sulamaların yönetimine katılmış, kurdukları örgütlerde seçme ve seçilme hakkına kavuşmuş, sulama ücretlerini belirleyebilmiş, su güvenliği ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuştur. Devredilen alanların büyük çoğunluğu sulama birliklerine devredilmiştir. DSİ, devir işlemlerini yeni düzenlemelere gerek olmadan varolan yasalar çerçevesinde gerçekleştirmiştir.

Sulamaları devralan örgütlerin performansları tatmin edicidir. İşletme bakım masrafları azalmış, hizmetlerde kalite artmış ve tesislerin korunmasında iyileşme gözlenmiştir. Pompaj sulama tesislerini devralan örgütler enerji masraflarını karşılamakta güçlükler yaşamaktadır. Devirle birlikte DSİ işletme bakım personeli sayısında düşüş olmuştur. Su kullanıcı örgütleri, sulama ücretlerinin toplanmasında devletten daha başarılı olmuştur. Çiftçilerin katılımıyla demokrasi kültürü gelişmiş, birim alana kullanılan su miktarı azalmıştır. Ayrıca, sulama birlikleri ile ilgili yeni kanun tasarısı hazırlanmıştır.

Bugünden sonra, hizmet kalitesinin artırılması ve sürdürülebilirlik için, modernizasyon, rehabilitasyon, tarla içi geliştirme, birlikler için eğitim programları, yeni katılımcı modeller, elektrik giderlerinin azaltılması gibi çalışmalar yapılmalıdır. Bunun yanında tarım politikaları da katılımcı sulama yönetimini desteklemelidir. 

31.03.2009
























































 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.