Ne şanslıyız di'mi? - Gökhan Dökmeoğlu
27 Ocak 2007 17:11 / 2211 kez okundu!
İzmirliyiz… Ve bu sitede İzmir için buluşacak ve söyleşeceğiz… İyi ki böyle bir site var artık. Ortak belleğimizi oluşturabileceğimiz, ortak keyiflerimizi paylaşabileceğimiz, ortak geleceğimizi şekillendirebileceğimiz bu site için canla-başla çalışan Pervin Mısırlıoğlu’na teşekkürler! Bana da bu işin “ortak lezzet” tarafı önerildiğinde seve seve kabul ettim. Tam da bana, fikirlerime, yaptıklarıma uygun bir platform ne de olsa… İleride, bu sütunlarda kendimden de, yaptıklarımdan da bahsederim bilmeyenler için… Ama şunu itiraf edeyim ki, yaklaşık 20 yıldır bu işin içinde olmama, bu konuda çok kafa patlatmama rağmen açıkçası şu iki kelimeyi yan yana getirmemiştim hiç; “İzmir Mutfağı”
İnsanların bu konudaki genel eğilimleri sanırım beni de etkiliyordu. Öyle ya, alışmışız… Ne deriz birbirinden leziz yemeklerimiz için? “Efendim bu Rum yemeğidir, benim annem bunu Selanik’deyken yapardı” veya “Ermeni mutfağından canım bu, işte bak, adı da oradan geliyor, pilaki” ya da “yok yok bu Sefarad mutfağı canım, ama bu mezeyi Piriştina’da çok yaparlar”…
90’lı yıllardı… Sevgili dostum Osman Ginyol ile o keyifli sohbetlerimizi ederken hep bir meyhane açmayı ve bununda bir Rum, rebetiko veya Ege meyhanesi diye adlandırmayı düşünürdük. Ama aklımıza nedense İzmir meyhanesi gelmezdi. İzmir mutfağı kelimelerini sıkça yan yana getirmemiz 1990’lı yılların sonlarına doğru oldu.
Yurtdışındayken sayın Nedim Atilla’nın “Tarihten Günümüze İzmir Mutfağı” adlı kitabının çıktığını duyduğumda bu nedenle pek heyecanlandım. Bu kitap benim bu konuya daha cesaretle eğilmem gerektiğini gösterdi. Kendisine buradan teşekkür ederim.
İzmir’e döner dönmez sevgili dostum ve şimdiki ortağım Sanver Süzek’in ve Haluk Şen’in açtığı ve beraber işlettiğimiz “Blue Miles”da ilk denemelerimizi yaşadık. Latin ve caz ağırlıklı olmasına rağmen ayda bir “İzmir lezzetleri gecesi” düzenlemeye başladık. Söylememe gerek var mı bilmiyorum, çok ilgi görmüştü.
Sanırım ilk defa İzmir yemeklerinden oluşan bir menü oluşturmuş ve sunmuştuk insanlara… Beğenilmişti ve iyi biri iş yaptığımızı, doğru yolda ilerlediğimizi hissediyorduk.
Araştırmalarım ve gezilerim devam etti ve ediyor. Şu anda dostlarım ve ortaklarım Sanver Süzek ve Binali Yılmaz ile birlikte ilk defa tamamen İzmir menüsü yapan bir restoranımız var…
İzmir mutfağıyla ilgili her şeye ilgi gösteriyor, araştırıp denemeler yapıyoruz…
İzmir Mutfağı kökü tarihin çok derinlerinde, dalları dünyanın dört bir köşesine, insanlığın en eski uygarlıklarına uzanan, çok kültürlülüğün sentezi bir mutfaktır. Bugüne dek literatürde bu isimle yer almamış olmasının nedenlerini de burada tartışacağız. Ama gelin, önce dünyanın en önemli mutfaklarından biri olduğuna yürekten inandığım İzmir Mutfağını, ya da benim deyimimle “İzmir Kent Mutfağı”nı bu sitede sizlerin katkılarıyla daha net tanımlayalım. Çerçevesini, felsefesini ve arşivini oluşturalım. İzmir Kent Mutfağı’nı layık olduğu yere, yani dünya mutfaklarının yanına taşıyalım.
Yeter ki elinize aklınıza üşenmeyin… Bize göndereceğiniz en küçük bilgi bir mücevher değerindedir. Bildiğiniz, gördüğünüz, İzmir’i ifade edeceğine inandığınız her şeyi, yazın, görüntüleyin ki tartışabilelim. Eskilerden bir tarif, belki bir baharat, sofra adabı ve düzeni ile ilgili bir anektod…
Konuşulacak ne çok şey, yapılacak ne çok iş, varılacak ne büyük hedeflerimiz var…
Dedim ya… Çok şanslıyız, çok!
Gökhan Dökmeoğlu
www.izmirizmir.net="" href="http://www.izmirizmir.net/modules.php?set_albumName=album26&id=ku
zuet
li_b1imzal&">http
://www.izmirizmir.net/modules.php?set_albumName=album26&am
p;id=kuzuetli_b1imzal& op=modload&name=gallery&file=index&include=view_photo.php">&
lt; strong>Kuzu Etli Şevketi Bostan yemeğinin fotoğrafı için tıkla
