TAMAM

11 Mayıs 2018 23:52 / 988 kez okundu!

 

 

Bir zamanlar bu yöntemler tutardı. Ne zaman ki vesayetin beli kırıldı, artık bu tartışmaların fazla getirisi kalmadı. Son kalkışma FETÖ’cülerden geldi, o da yapanların başına geçirildi. Şimdi 15 Temmuzda hiç bir şey olmamış da, ne olduysa 20 Temmuz'da oldu diye zevzeklenmelerinin sebebi uğradıkları büyük hayal kırıklığıdır. Onlar 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve diğerleri gibi bir şey beklediler. Ama onların aşağılamaya çalıştıkları halk bütün dünyaya öyle bir ders verdi ki bunları da dumura uğrattı. Makarnacılar tarih yazdı.

 

*****

 

TAMAM

 

16 senedir demokratik usullerle sürekli kaybeden zihniyet aslında kaybetmediği iddiasındadır. İşin ilginç yanı, ben 16 sene yazdım ama 1950 den bu yana böyledir bu. 1946’daki seçimleri ise şaibe ne demek, kör parmağım gözüne, seçimi yapmadan kazanmış olduklarını ilan etmek gibi bir yöntemle; dünyada duyulmuş görülmüş olmayan 'açık oy gizli sayım' yöntemiyle kazanmışlardı.

 

1946’daki bu komik ötesi seçimlerden sonraki hemen bütün seçimler; ya bu siyasi zihniyetin aleyhine eşitsiz biçimde, ya onlara baskı uygulanarak yapılmış; ya oyları çalınmış, ya da seçimlere hile karıştırılmıştır. Türkiye'nin tanıdığı en 'dürüst' seçim, bunların 1946'da yaptıkları seçimdir.

 

'Halk bizi tercih etmiyor' gerçeğini bir türlü kabullenmemişlerdir. Bunu kabullenseler o zaman 'biz ne yaptık da halk bizi tercih etmiyor' sorusunu sormaları gerekeceğinden bununla yüzleşmekten ölesiye korkuyorlar. Halka çamur atıyorlar. Ne cahilliğini, ne aptallığını, ne bir paket makarnaya kendini satacak kadar alçalmış olduğunu bırakıyorlar. Bir türlü Tatlıses'in şarkısındaki 'ben nerde yanlış yaptım'  mısrasına gelemiyorlar.

 

İstisnasız her seçimi şaibeli ilan etmelerinin başlıca iki sebebi var; birincisi hem kendi vicdanlarını rahatlatıyor hem de taraftarlarının gazını alıyorlar. Yıllardır taraftarlarını (onların deyimi ile 'yandaş'larını) bu asırlık yalana inandırdılar. (Ama onlar da hala inanıyor; ilginç)

 

İkincisi 'şaibeli' seçimlere müdahale edip, iktidarı sandıkta kazanandan alarak kendilerine verecek 'etkili' çevrelere ortam oluşturmaya çalışıp mesaj gönderiyorlar.

 

Bir zamanlar bu yöntemler tutardı. Ne zaman ki vesayetin beli kırıldı, artık bu tartışmaların fazla getirisi kalmadı. Son kalkışma FETÖ’cülerden geldi, o da yapanların başına geçirildi. Şimdi 15 Temmuzda hiç bir şey olmamış da, ne olduysa 20 Temmuz'da oldu diye zevzeklenmelerinin sebebi uğradıkları büyük hayal kırıklığıdır. Onlar 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve diğerleri gibi bir şey beklediler. Ama onların aşağılamaya çalıştıkları halk bütün dünyaya öyle bir ders verdi ki bunları da dumura uğrattı. Makarnacılar tarih yazdı.

 

Sadece sandıkta değil, reel yaşamda da sürekli kaybediyor olmaları dillerine vurmuştur. Hiç bir b..k olmayan insanlar, tırnağı dahi olamayacakları başka insanlara karşı hakaret etmekte, aşağılamaya; bir de gerçekle alakası olmayan illüzyonlarla kendilerini tatmin etmeye çalışmaktadırlar. Twitter'dan sekiz yüz bini ABD'den olmak üzere bir buçuk değil, beş hatta on milyon tüvit atılsa ne olacak? Seçim mi kazanılacak? Hiç...

 

Eee... Koparılan gürültü patırtı ne? Klasik yöntemleri. Bu yolla kendilerine oy vereceklerin sayısını arttıracaklarını sanıyorlar. Sanıyorlar mı; ondan da emin değilim. Ama yapıyorlar. Kesin olarak tek bildiğim ise bu tüvit işini organize edenlerin FETÖ’cüler olduğu. Bunu, peşine takılanlar da biliyor. Bilmediğim ise, bildikleri halde böyle bir işin peşine neden takılıyor olduklarıdır.

 

Firuz TÜRKER

11.05.2018

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.