TAK TAK TAK

10 Temmuz 2018 13:54 / 1056 kez okundu!

 

 

Meğer bu 'tak, tak, tak' tam bir kendimizi aldatmakmış. Bak biz hiç birine oy vermedik. İyi de halk vermişti ve seçimini yapmıştı. Ve bizim o sonuca hiç bir katkımız olmamıştır. Hani derler ya tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Şimdi de değişen bir şey yok. İstiklal marşı okunurken meclis oturumuna katılmayanlar, milletvekili yeminini, hani televizyonlara yaptıkları yalan haberden dolayı tekzip gönderilir de onlar da ekrandan hızlı bir şekilde geçirerek çabuk ve anlaşılmaz bir şekilde okuyarak güya dostlar alışverişte görsün gibisinden uygularlar ya, aynı onun gibi okuyarak, ya da Cumhurbaşkanını oturarak protesto ettiğini sanarak bazıları hala kendini kandırıyor. Ne değişti? Yemin ederken ayağını kaldırsan daha gerçekçi.

 

****

 

TAK TAK TAK

 

12 Eylül darbecileri '1960 Anayasası bize bol geldi' deyip streç bir 82 Anayasası yaptırdılar. Darbe ortamında da bunu halka onaylattılar. O referandumda hayır kampanyası yapmak yasaktı. Kenan Evren anayasa referandumuna kendi cumhurbaşkanlığını da kattı. Böylece anayasa kabul edilince o da cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktı; öyle de oldu. Sizin anlayacağınız halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan değil, Kenan Evrendir.

Darbe sonrası ilk genel seçimler 1983'te yapıldı. Üç parti katılabiliyordu; MESS genel başkanlığından ayrılma Turgut Özal'ın Anavatan Partisi, 1960 ihtilalinin başbakanlık özel kalem müdürü Necdet Calp'in Halkçı Partisi ve başında emekli general Turgut Sunalp'in bulunduğu 80 darbecilerinin partisi MDP. Al birini vur ötekine. Hepsi darbe mahsulü parti. Adayları da ne eleklerden geçmiş, pek çok kişi 'Milli Güvenlik Konseyi' denilen cuntadan veto yemiş.

O seçimde parti karar aldı; 'tak, tak, tak' yapılacak. Yani protesto mahiyetinde her üç partiye de evet basılacak. Biz de 'tak, tak, tak' yaptık bizim oylar iptal oldu, seçimi Anavatan kazandı, Calp'in partisi ana muhalefet oldu, MDP ise üçüncü oldu. Bir süre sonra da siyaset sahnesinden silinip gitti. Ardından Halkçı Parti de siyasi mevta oldu. Halk, darbe ortamından tek çıkış yolu olarak Anavatan'ı görmüştü. Çünkü 'en az' resmi görüneni oydu. Zaten darbeciler iki partili bir sistem 'inşa' etmek istemişlerdi. Sağda MDP, solda HP. Ama siyaset mühendisliği tutmadı. Halk onların en istemediğini seçti.

Meğer bu 'tak, tak, tak' tam bir kendimizi aldatmakmış. Bak biz hiç birine oy vermedik. İyi de halk vermişti ve seçimini yapmıştı. Ve bizim o sonuca hiç bir katkımız olmamıştır. Hani derler ya tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Şimdi de değişen bir şey yok. İstiklal marşı okunurken meclis oturumuna katılmayanlar, milletvekili yeminini, hani televizyonlara yaptıkları yalan haberden dolayı tekzip gönderilir de onlar da ekrandan hızlı bir şekilde geçirerek çabuk ve anlaşılmaz bir şekilde okuyarak güya dostlar alışverişte görsün gibisinden uygularlar ya, aynı onun gibi okuyarak, ya da Cumhurbaşkanını oturarak protesto ettiğini sanarak bazıları hala kendini kandırıyor. Ne değişti? Yemin ederken ayağını kaldırsan daha gerçekçi.

Sanki Tayyip Erdoğan seçim kazanmamış, halk referandumda bu sistemi kabul etmemiş de zorla dayatmışlar bunu Kenan Evren misali. Siz asıl o zaman görecektiniz diktatörlük ne menem şey. Kalkma ayağa, otur orada lök gibi. Arada sinirden tırnaklarını yemeyi de ihmal etme. Bak bakalım seçimlerde işe yarayacak mı?

 

Firuz TÜRKER

09.07.2018

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.