Reina Saldırganı Yakalandı

18 Ocak 2017 12:05 / 1086 kez okundu!

 

 

Adam 33 yaşında. Evrenin Askerleri filmindeki karakterler gibi yetiştirilmiş. Ama bu film değil, gerçek. 

 

Yılbaşı gecesi Reina'ya geliyor. Kapıdaki güvenliği tarayarak içeri giriyor. Rastgele değil, bilinçli bir şekilde kalabalığı yaylım ateşine tutuyor. Arada bir şok bombaları kullanarak kurbanlarını şaşkınlık ve paniğe sürüklüyor. Tıpkı Oslo katliamcısı Anders Breivik gibi önüne çıkanı gözünü kırpmadan kurşunluyor. Yerde yatan yaralıları bile kurşun sıkarak öldürüyor. İşi bittikten sonra sanki kurban kesmiş de evine giden bir kasap soğukkanlılığı içinde tuvaletlere girip ellerini yıkıyor ve üstünü değiştikten sonra panik içinde kaçmakta olan kalabalığa karışıp ortadan toz oluyor. Böylesine gözü dönmüş, insanlıktan çıkmış bir robot katil.

 

Tam 17 gün sabırlı bir takiple araştırılıyor. Kıstırıldığı evde dünyada eşine az rastlanan bir operasyonla yakalanıyor. Tek bir kurşun bile atılmıyor. Bu robotun kendini  imhasına bile imkan tanınmıyor. Tabi adam hiç direnmemiş değil. Kavga dövüş oldu. Ağzı burnu kırıldı. Sağ olarak ele geçirilmesi başlı başına bir başarı abidesi.

 

Fransız polisi Charlie Hebdo  ve Bataclan saldırganlarını canlı ele geçiremedi. Alman polisi Berlin saldırısını gerçekleştirenleri hala bulamadı. Kim olduklarını bile tam olarak tespit edebilmiş değil. Bunları o ülke güvenlik güçlerini küçümsemek için değil, sadece bir karşılaştırma için yazıyorum.  Başarılan işin ne kadar önemli olduğunu anlayalım.

 

Tabi bütün bunlar, saldırganın yakalandıktan sonra medyadaki resmine bakıp 'abi olur mu ya, ne olursa olsun onun da hakları var' diye düşünen, konuşan salakların (ya da bizi salak yerine koymaya çalışan uyanıklar da diyebiliriz) anlayabilecekleri türden şeyler değil. Elbette hakları var. Ama polisler içeri girdiğinde koltuğa kaykılıp kollarını birbirine bağladığı için mi bu hale geldi sanıyorsunuz? Yoksa güvenlik güçleri Yenicami önünden dilenci topladılar da onları mı bu hale getirdiler?

 

Bu beyni sulanmışları bir kenara bırakalım. Evet o adamın da hakları var. Bunun en başında da yaşam hakkı geliyor. Polis bu katili gözü gibi korumalıdır. Çünkü bir suikasta uğrama ihtimali oldukça yüksektir. Hatta polisin içinden biri bile çıkıp bu adamı vurabilir ve 'vicdanım bu katile katlanamadı' diyerek intihar edebilir. Çünkü bu robotun devrelerinde ve hard diskinde nelerin bulunduğunun açığa çıkarılması bu işin planlayıcılarını çok zor durumlarda bırakacaktır.

 

Firuz TÜRKER

18.01.2017

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.