MUHALEFETÝN HÝÇ ÞANSI YOK

13 Haziran 2018 15:07 / 1248 kez okundu!

 

 

Seçimlere iki haftadan az bir zaman kaldý. Kamuoyu yoklamalarý muhalefetin þansýnýn zayýf olduðu yönünde sonuçlar veriyor. Tabi benim kafama takýlan, bu sonucun ortaya çýkmasý deðil, yoklamalarýn neden böyle sonuç verdiðidir. Yani muhalefet niçin nal topluyor?

 

*****

 

MUHALEFETÝN HÝÇ ÞANSI YOK

 

Seçimlere iki haftadan az bir zaman kaldý. Kamuoyu yoklamalarý muhalefetin þansýnýn zayýf olduðu yönünde sonuçlar veriyor. Tabi benim kafama takýlan, bu sonucun ortaya çýkmasý deðil, yoklamalarýn neden böyle sonuç verdiðidir. Yani muhalefet niçin nal topluyor?

Ýþbaþýnda ülkesinin mevcut durumunu, geliþme perspektiflerini, dünyadaki yerini, dünyanýn mevcut þartlarýný çok iyi kavramýþ ve bu koþullar içinde neler yapýlmasý gerektiði ve neler yapýlabileceði konusunda dersine çok iyi çalýþmýþ bir iktidar var. Buna karþýlýk bütün bunlardan bihaber de bir muhalefet var. Ýþte bu nedenle muhalefet proje üretemiyor ve alternatif oluþturamýyor. Sadece politik konularla ilgileniyor ve onlar da muhalefeti yükseltmeye yetmeyecek mertebede olduðundan ya çarpýtarak ya da olmayan sorunlarý varmýþ gibi göstererek iktidarý yýpratmaya çalýþýyor. Tabi bu da yetmiyor ve bu sefer iktidarýn karþýsýna dikilen kim varsa onunla iþbirliðine gidiyor. Bunun da bir getirisi olmadýðý gibi daha da örselenmesine yol açýyor doðal olarak.

Bu iktidar geliþmek isteyen ama önünde çetin engeller bulunan, faþist bir darbe ile demokrasisinin karartýlmýþ ve toplumun gözlerinin baðlanmýþ olduðu, devletin en mahrem yerlerine kadar yabancý gizli servislerin yerli iþbirlikçiler eliyle sýzmýþ bulunduðu, ekonomisi duyunu umumiyeye baðlanmýþ, emperyalizmin burgacýnda bir ülke devir aldý. O da duruma uyabilir, idareyi maslahatý, iktidardan nemalanýp devran sürmeyi seçebilirdi. Bunu yapsaydý sonu, birincide olmasa da ikinci seçimde kendinden önceki iktidarlar gibi olur, Türkiye'nin bunalýmlarý sürerdi.

Fakat bu iktidar böyle yapmadý. Ülkenin önündeki týkanýklýðý açmak için çaba harcamayý, ilerlemesi ve kalkýnmasý yönünde yürümeyi seçti. Eðer böyle yapmamýþ olsaydý, er ya da geç, bu yolu seçecek bir baþka iktidara yetkileri devir etmek zorunda kalýrdý.

Bu görev neleri kapsýyordu?

Bir; Türkiye'nin dengesizleþtirilmiþ iç bütünlüðünün yeniden saðlanmasý gerekiyordu. Bunun için kendi dýþýndaki bütün sosyal siyasal, dinsel, mezhepsel kesimlerle diyaloga girmeye çalýþtý. Kimisi karþýlýk buldu, kimisi reddedildi. Ýki kez 'barýþ sürecine' teþebbüs etti ama baþaramadý. Müslüman olmayan azýnlýklarýn ve onlarýn vakýflarýnýn zorbalýkla el konulmuþ mal ve mülklerini iade etti. Kamusal alandan giyim ve kuþamlarý nedeniyle dýþlanmýþ dindar kesimlerin önündeki yasaklarý kaldýrarak üretim sürecine kattý. Bu en çok da kadýnlarýn üretim sürecine katýlmasýnýn önünü açtý.

Ýki; Ülkenin komþularýyla olan sorunlarýný çözmeliydi bu nedenle sýfýr sorun politikasýný gündeme koydu. Kýbrýs sorununun çözülmesine Rum tarafý sýcak bakmayýnca bu iþ gerçekleþtirilemedi. Ermenistan'a da zeytin dalý uzattý ama karþýlýk bulamadý. Daha iktidarýnýn baþýnda Irak, daha sonraki senelerde de Mýsýr ve Suriye istikrarsýzlaþtýrýlarak büyük sorunlarla uðraþmak zorunda býrakýldý.

Üç; Hükümet olmuþtu ama ipler gizli iktidarýn elinde idi. Bu duruma bir çözüm bulmalýydý. Gizli iktidar güçlüydü, yeni iktidar ise cýlýz ve güçsüz. Onlarýn uluslararasý ortaklarý vardý. Bu nedenle pek çok kez darbe ile tehdit edildi ve en sonunda da bizzat açýk darbeye maruz kaldý. Fakat bu badireleri atlatabilmeyi baþardý. Ve gizli iktidarýn gücünü, kendi gücünün altýnda kalacak ölçekte sýnýrlandýrdý.

Dört; ülkenin kalkýnmasý için genç, dinamik ve saðlýklý bir nüfusa ihtiyaç vardý. Bunun için kendisine dayatýlan nüfus planlamasý politikasýný deðiþtirerek 'üç çocuk' uygulamasýný gündeme getirdi. Üstelik bunu da zorlamayla deðil, gönüllülük esasýna dayandýrarak yaptý. Ayrýca saðlýk sistemini köklü bir reforma tabi tuttu.

Beþ; Eðer sanayileþecek ve ihracatý arttýracaksak enerjiye ihtiyaç vardý. Yeni enerji politikalarý gündeme alýndý. Üretimi özel sektör eliyle yapmayý seçti ve onun önünü açýcý yatýrým ve uygulamalara yöneldi. KOBÝ lere imkan tanýdý. Bu da sonuç verdi üretim ve ihracat arttý, dýþ ödemeler dengesindeki açýk aþaðýlara çekildi.

Altý; Türkiye uluslararasý ekonomik sisteme entegre olmalý ve sözü geçen bir ülke haline gelmeliydi. Bu da ancak ülke içindeki kapitalist iliþkilerin geliþmesiyle mümkündü. Bu iliþkiler geniþ ve güvenli bir ulaþým aðý olmadan mümkün deðildi. Ulaþýma hem karada, hem havada, hem denizde büyük yatýrýmlar yapýldý ve bu alanda önemli bir baþarý elde edildi. Sadece yurt içinin ulaþýmý geliþtirilmekle kalýnmadý, ayný zamanda Türkiye, uluslararasý bir ulaþým merkezine dönüþtü. Bu da uluslararasý ticarette önemli bir avantaj getirdi.

Yedi; Eðitim ve öðretime önem verildi. Kara tahta kalktý,okullarda bilgisayar kullanýmý yaygýnlaþtýrýldý, sýra ve sýnýf baþýna düþen öðrenci sayýsý azaltýldý, ders kitaplarý çeþitlendirildi, ücretsizleþtirildi ya da çok düþük maliyetlere çekildi. Bunun sonucunda Türkiye 'minik mucitler' yetiþtirmeye baþladý.

Sekiz; Emperyalist merkezlerin boyunduruðundan kurtulmadan baþarý mümkün deðildi. Bu nedenle o merkezlerle çatýþmaya girdi. bunun sonucunda da bütün o merkezlerin bir numaralý hasmý haline dönüþtü.

Dokuz; Bu husumet saldýrýlarýna karþý durmak dýþa baðýmlý savunma sanayi ile imkansýzdý bu yüzden yerli savunma enstrümanlarý üretmeye ve dýþarýdan savunma enstrümanlarý temininde, satýcýlarý çeþitlendirme yöntemine yöneldi.

Daha devam edersem yazý çok fazla uzayacak. Bu nedenle burada kesiyorum. Ýktidarýn baþarýsýnýn; seçmenin büyük çoðunluðunun güvenini kazanmýþ ve bunu da sürekli kýlmýþ olmasýnýn sebeplerinden aklýma gelen en önemlilerini yazdým. Yukarýda saydýklarým arasýnda yapýlabilenlerin ve de yapýlamayan, eksik yapýlanlarýn sebeplerini de yazabilirsem baþka bir yazýda yazacaðým. Bunlarýn sonucunda ülkenin ekonomik büyümesi arttý, rekor sonuçlar elde edilmeye baþlandý. Ýþte bütün bunlara Fransýz olduðu, farkýnda olduklarýný da önemsemediði, küçümsediði, onlar hakkýnda düþünce üretecek kudrete ve kadrolara sahip olmadýðý için de muhalefetin hiç þansý yok.

 

Firuz TÜRKER

13.06.2018

 

Son Güncelleme Tarihi: 13 Haziran 2018 15:17

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.