MUHALEFETE RAÐMEN

28 Mayýs 2019 17:36 / 1255 kez okundu!

 

 

Ülkemizde mevcut iktidarýn yaptýklarýndan ettiklerinden memnun olmayan yoktur aslýnda. Fakat bazýlarý için bunu ifade etmek, kendilerini inkar etmek anlamýna gelir. Toplumun hemen yarýya yakýnýný, kendi saflarýna çekemeseler bile deðiþiklikleri yapmakta olanlarýn karþýsýna dikmeyi baþarmýþlardýr. Onlarýn itirazý 'bütün bunlarý neden bunlar yapýyor' noktasýndadýr. Geçmiþte toplu taþýný, metroyu, boðaz tüp geçiþini, metrobüsün ilkel biçimi olan 'tercihli yolu'; ülkemizin uðradýðý uluslararasý hýrpalanmalar ve silah ambargosu karþýsýnda 'yerli ve milli' savunma sanayini, mali ve finansal spekülayonlara karþý devlet gücünü savunmuþ olanlarýn bugün bunlara burun kývýrmasý, bahaneler takmasý bu sebeptendir. Kendilerinin yapamamýþ olduðunu baþkasýnýn yapmasý hazmedilememektedir.

 

****

 

MUHALEFETE RAÐMEN

 

Burada söz etmek istediðim siyasi muhalefet deðil, toplumsal muhalefettir. Bir toplum hýzlý deðiþim dönemine girdiðinde bütün kesimleriyle birlikte kararlý biçimde buna angaje olamaz. Baþý, 'öncüler' çeker. Onlarý deðiþime en hazýr kesimler izler. Deðiþimin olumlu sonuçlarý görüldükçe toplumsal destek artar. Fakat her zaman bu yola karþý olan bir kesim, azýnlýk da olsa kalýr. Toplumun tümünün desteðini deðiþimden yana mobilize etmek mümkün deðildir.

 

Toplumlar genel olarak deðiþimden çekinir, hatta korkarlar. Bunun nedeni 'düzenin bozulacaðý' endiþesidir. Toplumun eski biçiminde kendilerine ayrýcalýk edinmiþ kesimler en direngen olanlardýr. Onlarýn, bütün olumlu sonuçlar gözlerine sokulsa bile karþý çýkýþlarý kýrýlamaz. Sadece tarihsel geliþime boyun eðmek zorunda kaldýklarýnda ister istemez topluma ayak uydururlar. Onlarýn bu katýlýþý büyük akýntýya kapýlýp sürüklenmeleri biçimindedir.

 

Halbuki düzen zaten bozulmuþtur. Büyük kitlelerin eski 'düzen'den ayrýlýp yeni bir yola koyulmasý bundandýr. Eski düzenin savunucularý bu yeni yolu hep karanlýk olarak görürler. Her þeyin kötüye gittiðini savunurlar. Gerçekten de onlar için kötüye gitmektedir. Ýnandýklarý, sarýldýklarý bütün deðerler kabuk deðiþtirmektedir. Bu onlara kötü bir þey olarak görünür. Halbuki eskimiþlerdir. Zamanlarý geçmiþtir. Yeni bir þey söylenemediði sürece eskinin deðeri eskide kalmýþtýr.

 

Ülkemizde mevcut iktidarýn yaptýklarýndan ettiklerinden memnun olmayan yoktur aslýnda. Fakat bazýlarý için bunu ifade etmek, kendilerini inkar etmek anlamýna gelir. Toplumun hemen yarýya yakýnýný, kendi saflarýna çekemeseler bile deðiþiklikleri yapmakta olanlarýn karþýsýna dikmeyi baþarmýþlardýr. Onlarýn itirazý 'bütün bunlarý neden bunlar yapýyor' noktasýndadýr. Geçmiþte toplu taþýný, metroyu, boðaz tüp geçiþini, metrobüsün ilkel biçimi olan 'tercihli yolu'; ülkemizin uðradýðý uluslararasý hýrpalanmalar ve silah ambargosu karþýsýnda 'yerli ve milli' savunma sanayini, mali ve finansal spekülayonlara karþý devlet gücünü savunmuþ olanlarýn bugün bunlara burun kývýrmasý, bahaneler takmasý bu sebeptendir. Kendilerinin yapamamýþ olduðunu baþkasýnýn yapmasý hazmedilememektedir.

 

Dolayýsýyla burada farklý bir sosyoloji vardýr. Bakýþ, yapýlan iþler noktasýndan bir bakýþ deðil, farklý bir noktadandýr. Bu sosyolojide hem geliþmeyi engellemek, hem de kendi kontrolü altýna almak, mümkünse tersine çevirmek, eski alýþkanlýklarý yeniden tesis etmek amacý vardýr. Artýk yeni bir toplumsal anlayýþ yerleþmektedir. Bu anlayýþ baþarýlý olduðu ölçüde bunu yapmak mümkün deðildir. Engellenebilir, zorlaþtýrýlabilir ama durdurulamaz. Eðer bir gün ayaðý sürçerse, sendeler ve düþme eðilimi gösterirse ancak o zaman 'yeni' bir þeyi kendi içinden üretecektir.

 

Þimdiki toplumsal muhalefet, deðiþime direnen üst yapýnýn deðiþtirilmesi yönünde bir muhalefet olmadýðý için baþarý þansý yok. Tam tersine deðiþtirilen þeylerin deðiþtirilmesine karþý olan bir muhalefet. Hala oldukça yaygýndýr. Dýþ desteklidir. Çünkü Türkiye'nin aþama kat etmesine dýþarýdan da karþý olan hatýrý sayýlýr bir güç vardýr. Bu güç, Türkiye'nin 'güdülü' durumuna alýþmýþtýr. Onlar da bu durumun deðiþmekte oluþunu sindirememekte, iliþkilerin 'eskisi' gibi, yani amir-memur düzeyinde olmasýný istemektedirler.

 

Toplumlar ilerleyiþlerini, ilerleyiþe karþý duran güçlere karþý ve onlara raðmen gerçekleþtirirler.

 

Elbette bu; hatalar, zayýflýklar, zaman zaman kendine olan güveni kaybetmeler ve de büyük acýlar içinde gerçekleþir.

 

Hiç bir yol dümdüz deðildir.

 

Firuz TÜRKER

26.05.2019

 

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 28 Mayýs 2019 18:19

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.