2013 de Chavez'in ölümü üzerine yapılan seçimleri, sağlığında Chavez'in halefi ilan ettiği Nicolas Maduro kazandı. O zamandan beri de Maduro'yu devirmek için ABD ve iş birlikçisi elitler her yolu denediler. ABD Maduro'yu 'diktatör' ilan etti ve Venezuela'ya yeniden demokrasiyi getirmek için her şeyi yapacağını açıkladı. Anlayacağınız üzere bu demokrasi, Venezuela'nın doğal kaynaklarının Amerika'nın iştahına sunulacağı bir 'demokrasi' olacaktı. Çünkü Maduro, Chavez politikalarını devam ettiriyor.

 

****

 

MADURO'YU DEVİRMEK

 

Venezuela doğal zenginlikleri olan bir ülke. Dünyanın en geniş petrol rezervlerine sahip. Altın kaynakları bakımından birinci. Ayrıca; boksit, alüminyum, mineraller bakımından da zengin kaynaklara sahip. Yani emperyalist ve yeni sömürgeci bakış açısıyla ağız sulandırıcı bir lokma.

 

Venezuela İspanyıol sömürgesi iken 1811 de bağımsızlığını ilan etti. Venezuela toprakları bir süre Bolivar öncülüğünde kurulan Büyük Kolombiya içinde yer aldı. 1831 de bu devletin dağılmasıyla Venezuela kendi başına kaldı. Bununla birlikte ABD'nin kontrolüne giren Venezuela uzun yıllar darbelerle geçen çalkantılı bir diktatörlükler dönemi yaşadı. 1992 de Hugo Chavez sol bir darbe yapmaya kalkıştı. Başarısız oldu ve hapis cezasına çarptırıldı. Chavez, 1994 de afla hapisten çıktı. 1998 de bu kez seçimleri kazanarak devlet başkanı seçildi.

 

Chavez bağımsızlıkçı ve ulusal çıkarları gözetici bir yol izlemeye başladı. Venezuela'nın kaynaklarını, Venezuela halkının çıkarları doğrultusunda kullanıcı politikalar uygulamaya başladı. Tabi bu politikalar bazılarının çıkarlarını sarstı. ABD ile iş birliği içindeki ayrıcalıklı elitlerin desteklediği bir grup general 2002 de Chavez'e karşı bir darbe yaparak onu tutukladılar. Fakat yurtsever askerler ve halkın direnişi ile bu darbe püskürtüldü. Chavez yeniden görevinin başına döndü.

 

2013 de Chavez'in ölümü üzerine yapılan seçimleri, sağlığında Chavez'in halefi ilan ettiği Nicolas Maduro kazandı. O zamandan beri de Maduro'yu devirmek için ABD ve iş birlikçisi elitler her yolu denediler. ABD Maduro'yu 'diktatör' ilan etti ve Venezuela'ya yeniden demokrasiyi getirmek için her şeyi yapacağını açıkladı. Anlayacağınız üzere bu demokrasi, Venezuela'nın doğal kaynaklarının Amerika'nın iştahına sunulacağı bir 'demokrasi' olacaktı. Çünkü Maduro, Chavez politikalarını devam ettiriyor.

 

Venezuela doğal zenginliklerine rağmen ekonomik olarak zor şartlar yaşıyor. Bunun arkasında emperyalist komplolar var. Amaç, halkı canından bezdirip, Maduro'ya, ülkeyi kötü yönettiği gerekçesiyle sırt çevirtmek. Ama Venezuela halkının çoğunluğu bu oyuna gelmiyor.

 

Maduro'ya karşı bir kaç kez darbe girişimi yapıldı. Hatta bundan bir kaç ay önce dronla suikast teşebbüsünde bile bulunuldu. Maduro'ya suikast, Venezuela'ya ve halkına suikast anlamına geliyordu. Fakat Maduro ve Venezuela bütün bu hain girişimleri başarıyla boşa çıkardı. Ne yaptılarsa olmadı.

 

Bir türlü olmaması vazgeçtikleri anlamına gelmiyor. Nitekim bu gün yeni bir darbe girişiminde daha bulunuldu. Halkı ayaklanmaya çağıran bir grup silahlı askerin kalkışması yine bastırıldı. Darbe girişimcilerinin tutuklandığı haberleri geliyor.

 

Gördüğünüz gibi emperyalist strateji ve taktikler dünyanın her yerinde büyük benzerlikler gösteriyor. Nasıl... Tanıdık geliyor mu?

 

Firuz TÜRKER

22.01.2019

 

****

 

Ormanı bırakıp ağaçlara takılanlar... 

İki gün önce 'Maduro'yu Devirmek' başlıklı yukarıdaki yazıyı yazmıştım.

Venezuela'da yeni gelişmeler oldu. Meclis başkanı ki muhalefet lideridir, Maduro'yu istifaya çağırarak kendisini 'Geçici Devlet Başkanı' ilan etti ve halkı sokaklara çağırdı.

Bunu seçilmiş bir devlet başkanı varken yaptı. ABD ve bölgede onun dümen suyunda olan ülkeler hemen tanıdılar. 

Chavez-Maduro çizgisinde hatalar olabilir. Ama bu insanlar başkalarının (Amerikayı kastediyorum) çıkarları için onların icazetiyle ülkelerini yönetmediler. Kendi halklarının çıkarı doğrultusunda yönetmeye çalıştılar. Bu yüzden de devrilmek isteniyorlar. Maksat onları düşürmekten öte Venezuela'yı biçare şekilde teslim almaktır. 

Bakın Maduro'yu diktatörlükle, kötü yönetimle suçlayanlar hangi yöntemlerle ve zorla yönetimi teslim almak istiyor. Ve de arkalarında kimler var?

Bu olanları görünce aklıma 2001'de Ecevit'i başbakanlıktan düşürmek için onu hastane köşelerinde öldürmeye yeltenenler geldi. 

Ormanı bırakıp ağaçlara takılanlar daha derin düşünmeye çalışmalılar.

Orman nedir? 

Seçilmiş yönetimler seçim yoluyla değiştirilmelidir. Başka türlü yollarla değil. Demokrasinin doğası budur.

 

Firuz TÜRKER

24.01.2019

 

 

Yorumlar
Uyarı
Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız. Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz. Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.