HDP YASAL BİR PARTİ Mİ?

04 Eylül 2019 20:29 / 1144 kez okundu!

 

 

Görünüşe bakılırsa evet. Mevcut yasalara göre kurulmuş bir parti. Yasal parti demek yasalara uymayı taahhüt ederek kurulmuş demek; yasaların arkasından dolanmaya çalışan değil. Yasaları beğenmeyebilir. Onları değiştirmek için de uğraş verebilir. Bunlar demokratik haktır. Ama bunu, yasalara uyarak ve demokratik yollarla yapmak zorundadır. Bir yasal parti bunları kabul ederek 'yasal' olur. Yok ben bu kurallara uymuyorum derse o zaman yasaların gereği neyse onu da kabullenmek zorundadır.

 

****

 

HDP YASAL BİR PARTİ Mİ?

 

Görünüşe bakılırsa evet. Mevcut yasalara göre kurulmuş bir parti. Yasal parti demek yasalara uymayı taahhüt ederek kurulmuş demek; yasaların arkasından dolanmaya çalışan değil. Yasaları beğenmeyebilir. Onları değiştirmek için de uğraş verebilir. Bunlar demokratik haktır. Ama bunu, yasalara uyarak ve demokratik yollarla yapmak zorundadır. Bir yasal parti bunları kabul ederek 'yasal' olur. Yok ben bu kurallara uymuyorum derse o zaman yasaların gereği neyse onu da kabullenmek zorundadır.

HDP, yasal bir parti olarak ayrılmayı ve ayrı bir devlet kurmayı ya da federasyonu, özerkliği de savunabilir. Bunu da yasal sınırlar içinde ve demokratik yollarla yapmak zorundadır. Bunun demokratik bir hak ve partinin 'yasal' olabilmesi için böyle olması gerekir. Kafana göre takılmak, cebir ve şiddeti savunmak, ona zemin hazırlamaya çalışmak yasal partinin 'yasallığını' ortadan kaldırır.

HDP bu şartlara göre kurulmuş bir parti hüviyeti göstermemektedir. Onun istediği kendini mevcut yasalarla bağlı saymamaktır. İsterse halkı sokağa döküp şiddeti kışkırtmayı, isterse yönettiği yerel yönetimleri (hadi terör örgütüne demeyeyim) mevcut yasalara uygun olmayan bir şekilde yürütebilmeyi istemektedir. Devletin zoruyla karşılaşınca da feryat figan etmektedir.

Çünkü HDP bir parti değil, bir aparattır. PKK'nın, devletin yasal imkanlarını kendi çıkarları için kullanabilme aparatıdır. PKK da ayrılmak ve ayrı bir devlet kurmak istemektedir. Ama bunu demokratik mücadele ile değil, terör yoluyla, yani devleti ve vatandaşı razı ederek değil de canından bezdirerek, deyim yerindeyse burnunu sürterek yapmak istemektedir. Buna gücü var mı; yok ama arkasındaki emperyalist devletlere güvenmektedir.

Tabi burnunu sürtmek istediği devlet onun burnunu sürtmeye başlayınca da ortalığı velveleye vermektedir. Sanki kendisi pek bir demokrasi yanlısıymış gibi, demokratik hakların ihlal edilmekte olduğunu öne sürmektedir. Bu propaganda, aslında, ayağımıza basıldı, kaldırın bunu üzerinden anlamındadır.

HDP'ye yasal ve demokratik bir 'sistem' partisi olma şansı geçmişte tanınmış, ama HDP bunu kullanmamıştır. Bunu kullanmamaya yönlendiren elbette inkar edilemeyecek biçimde PKK'dır. Çünkü O, barışçıl bir demokratik mücadeleyle değil de bir ayaklanma yoluyla istediğini alabileceğini sanmıştır. PKK'yı da buna cesaretlendiren ve barış sürecini bozmasını öneren ABD'dir.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. İpler birbirine dolaştı ve Amerika'nın onlara çizdiği yol hayata geçemedi. Şimdi yapılan aynı yolda ısrar etmektir. Aynı şeyi tekrar tekrar deneyerek farklı sonuçlara varmayı düşünmek pek akıl karı değildir. Tabi Türkiye devletinin elinin armut topladığını sanmak da. Onlar bunu anladıkları zaman Türkiye terör stabilizasyonunu yenecektir. Anlamadıkları zaman da yeneceğe benziyor. Tercih onların.

 

Firuz TÜRKER

22.08.2019

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.