Fetöcü Darbeci Profili

26 Şubat 2017 19:09 / 1105 kez okundu!

 

 

Allah'ım sen aklıma mukayyet ol......!

Darbecilerin duruşmaları başladı. İfadeler alınıyor veriliyor, suçlamalar ve savunmalar dillendiriliyor o ne.....? Sanki 15 Temmuz yaşanmamış. İnsanlar öldürülmemiş. Kentler bombalanmamış. Cumhurbaşkanına suikast timi gönderilmemiş. TRT’den 'Yurtta Sulh Konseyi'nin 'Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur' bildirisi okunmamış. Hatta hatta böyle bir konsey bile yok. Aman Allah'ım hepsi rüyaymış........ 

Diyesi geliyor insanın. Zaten bizzat Fethullah Gülen bile inkar etti. 'Benim bir ilgim yok, Tayyip Erdoğan'ın oyunu' dedi. Buna inanmaya dünden hazır olanlar da bu kuyruklu yalanı yalayıp yuttu. Etrafa yaymaya çalıştı. Şimdi darbecilik iddiasıyla yargı önüne çıkarılanların hemen hepsi ağız birliği etmişçesine benzer ifadeyi veriyor. Biz tatbikata gidiyoruz sandık. Terör saldırısı olacak dediler. Aslında ben Fethullahçı falan değilim; tam tersine paralel yapıya en karşı olanlardanım. Gibisinden bir sürü zırva.

Ey hukuk....! Gözünü aç. Bu masalları yutarsan sen de FETÖ'cüsün. Zaten içinde 'kimin kim olduğu meçhul' gibi bir şüphenin altındasın.

Bütün bu komiklikleri geçelim. İşin ciddi yanına bakalım. Bu ifadeler 'koordineli' ve 'organize' ifadelerdir. Birileri bunlara böyle ifade verin 'yırtın' dedi. .  Ömer Halisdemir'i şehit edenler bile bunu 'bilerek' yapmamışlar. Paşaların 'paşası' neredeyse ona acımamıza imkan verecek bir ifade döşendi. Daha önce verdiği ifadeyi baskı altında verdiği gerekçesi ile mahkemede reddetti. Kılıçdaroğlu'nun, hakkını savunmakla  uğraştığı 'mağdurlar' listesine adını yazdırdı.

Bu soysuzlar sürüsü bir konuda galiba doğru söylüyorlar. Bunların tamamı, hatta çok büyük bölümü FETÖ cü değil. Ama darbeci oldukları kesin. Çünkü bunlar Türk askeri değil, NATO askeri. Ve büyük ihtimalle darbenin ana karargahı da Akıncılar üssü değil; İncirlik üssü. Verdikleri ifadelerin arkasındaki akıl da FETÖ aklı değil; 'Üst Akıl'.......

Bunlar başarılı olamadılar ve bugün mahkemeler karşısında kıvır kıvır kıvırıyorlar. Ceza almamanın ya da mümkün olan en az cezayla kurtarmanın derdindeler şimdi. Hele ikide bir, bir yandan Tayyip Erdoğan diğer yandan Bahçeli 'idam da idam' diye tutturdukça dizlerinin bağı çözülüyor hepsinin. Bunları bu işe sürenlerin, 'ne yapsak etsek de bu badireyi en az hasarla atlatsak' diye etekleri tutuşuyor.

Bu işin bir yanı. Gelelim diğer yanına..... İşte zurnanın zırt deliği buradadır. Ya başarılı olsalardı? Bu günkü sıkıyönetim mahkemelerinde ne gibi suçlamalar yapılıyor ne gibi ifadeler veriliyor olacaktı? Cumhurbaşkanı Erdoğan acaba hayatta mı olacaktı? Ortalık ne kadar demokratik, ne kadar özgürlükçü, ne kadar hakkaniyetçi ve de hukuki olacaktı? Mısır'a bakın anlarsınız........

Bu tür siyasi darbe girişimlerinin izah edilebilir bir yanı yoktur. İstediğiniz kadar teoriye sığdırmaya çalışın yaşadığımız yüzyılda hiç mi hiç yeri olmaması gereken işlerdir. Ama bazı 'menfaatler' insanları, kurumları, devletleri bu tür girişimlere itebilecek tamahkarlığı yaratabiliyor. Çok şükür halkımız hakkettikleri cevabı verdi.

Son söz; Acıyan, acınacak duruma düşer....

 

Firuz TÜRKER

21.02.2017

 

Son Güncelleme Tarihi: 28 Şubat 2017 13:18

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.